Parlamenter sisteme dönüş için bir araya gelen 6 partinin temsilcilerinin bu kapsamda görüşüp mutabakata bağladığı hususlardan birinin de, tek parti rejiminde iyice şirazeden çıkan RTÜK ve Basın İlan Kurumuna çekidüzen verilmesi olduğu ifade ediliyor.
Bu iki kurumun muhalif medyaya yönelik ayrımcı, antidemokratik ve hukuksuz karar ve uygulamaları hayli zamandır gündemde.
RTÜK’ün muhalif kanallara yağdırdığı ağır yaptırımlar ve BİK’in Yeni Asya başta olmak üzere muhalif gördüğü gazetelere verdiği ilan kesme ve durdurma cezaları malûm.
Bunların arkasında Saraydan verilen talimatların yattığı da çok iyi bilinen bir gerçek.
Belli ki, bu operasyonların “merkez üssü,” yeni sistemle birlikte lağvedilen Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün yerine ikame edilip Sarayın propaganda birimi gibi çalışan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı.
Biat ettirilemeyen gazetecilerin basın kartı ve gri pasaport haklarının ayrımcı, ötekileştirici bir zihniyetle, tamamen hukuksuz ve keyfî şekilde gasp edildiği adres de burası.
Bu zihniyet, darbe dönemlerinde ve 28 Şubat’ın en hızlı zamanlarında bile görülmemiş bir uygulama ile, “kazanılmış hak” olan kartlarımıza el koyabiliyor. Olacak şey değil!
28 Şubatçıların bu noktadaki en ileri uygulaması, başörtülü gazetecilere “başı açık fotoğraf” şartını dayatmak olmuştu. Şimdikiler, başörtülüler dahil, muhalif gördükleri bütün gazetecilerin kartlarını tümden gasp ediyorlar.
Bu keyfîliğin kalkması için epey zaman sabırla bekledikten sonra netice çıkmayınca dava açmak zorunda kaldık. Ve Saray adına mahkemeye verilen savunmadaki hukuk fecaatlerini yazı ve konuşmalarımızda işledik.
(28-29-30 Temmuz 2021 tarihli Youtube yayınlarımızla yazılarımızın konusu bu idi.)
Baştan sona tutarsızlıklarla dolu savunmada en dikkat çekici husus, 28 Şubat’ta “Deprem İlahî ikazdır” diyen bir yazımız için verilen, ama sonra yine mahkemenin “Artık yok hükmünde” diyerek memnu haklarımızın iadesine karar verdiği ve adlî sicilden de silinen bir mahkûmiyetin kart gasbına “en önemli gerekçe” (!) olarak gösterilmesi ve bu gerekçenin ikinci savunmada da aynen tekrarlanması.
Parlamenter sistemde böyle bir zihniyet ve kuruma yer yok. Basın Yayın Enformasyon Gn Md yeniden yapılandırılarak ikame edilmeli.