Önceki hafta sonu Ankara siyaset kulislerinde bir miktar zemin yoklama fırsatımız oldu. Böylece öteden beri arzu ettiğimiz halde farklı sebeplerle yeterince yapamadığımız bir çalışmanın da ilk adımını attık.
Yaptığımız ziyaret ve temaslardan edindiğimiz intibaları kısa notlar halinde aktaracak olursak:
Seçimden umulan neticenin alınamamış olması, muhalefet cenahında hep birlikte takip ettiğimiz iç tartışma ve hesaplaşma sürecini başlattı. Özellikle CHP bu tartışmanın en keskin şekilde cereyan ettiği parti. Siyaset dünyası ve bilhassa muhalefet, bu hafta sonu yapılacak olan CHP Kurultayından çıkacak neticeye kilitlenmiş durumda. Millet İttifakının diğer paydaşları, ittifakın kurulmasında çok büyük emek ve katkıları olan Kılıçdaroğlu ile devam edilmesini umuyor, diliyor ve bekliyor.
Seçim öncesi yaptığı “masadan kalkma” restiyle tepki çekmiş olan İYİ Parti’nin seçimden sonra ipleri büsbütün koparan bir tavırla yola devam etmesine ise kimse anlam veremiyor ve bu tavrın partiyi hem küçülteceği, hem de dağıtacağı yönünde değerlendirmeler yapılıyor. İşaretler de onu gösteriyor.
Seçimden sonra en hızlı şekilde toparlanıp güçlerini birleştiren ve Mecliste grup kurmayı başaran iki parti SP ve GP. Bu ittifakta yer almamayı tercih ederek kendisi ayrı bir grup kurmanın çabası içinde olan DEVA da DP ile ve parti yönetiminin tavrından rahatsız olan İYİ Partili milletvekilleriyle temas halinde.
Bu arada Millet İttifakı adına hazırlanan ve diğer ortakların yanı sıra bilhassa DEVA kadrolarının yoğun katkısı olduğu belirtilen mutabakat metinlerindeki muhteva ve hedeflerin kaybedilmemesi, zayi olmaması ve takipçisi olunması gerektiği noktasında ortak bir duyarlılık söz konusu. Öyle de olmalı. O emekler ziyan olmamalı. O beraberlik devam etmeli.
Ve seçimden önce de, sonra da defaatle ifade ettiğimiz gibi, tek adam rejimini bertaraf edebilmek için, Millet İttifakında vücut bulan dayanışmanın daha da güçlenerek ve genişleyerek devamına duyulan ihtiyaç artarak sürüyor.
Bu arada yeni kabinede İçişleri Bakanı değiştikten sonra gündeme gelen çete operasyonları için yapılan yorum şu: Çeteler üç lig halinde ve operasyonlar sadece üçüncü-ikinci liglerle sınırlı. Birinci lige dokunulmuş değil. Dahası diğer liglere yapılanlar, birinci ligdekilere yarayıp onları memnun ediyor. (Bu arada sadece kokain ticaretinin yıllık hacmi 100 milyar doları bulmuş.)
Şu da Cumhur kaynaklarından aktarılan bir not: İçeriği bilinmese de, yeni bir infaz çalışmasının daha gündemde olduğu ifade ediliyor.
Son olarak; Yeni Asya’nın duruşu siyaset mahfillerinde ilgi ve takdirle yakından takip ediliyor.