"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Süreç kurbanlarının sonu gelmiyor: Hukukçu baba ve doktor kızının dramı

Kâzım GÜLEÇYÜZ
27 Ekim 2021, Çarşamba
On büyükelçinin açıklamasıyla Kavala üzerinden patlak veren, Erdoğan’ın “istenmeyen adam” tepkisiyle tırmanan ve ABD Büyükelçiliğinin, diğer dokuz büyükelçilik tarafından da rt edilerek paylaşılan “Açıklamamız içişlerine karışmamayı öngören Viyana Sözleşmesinin 41. maddesiyle uyumlu” açıklamasıyla bu konu özelinde şimdilik yatışmış gibi görünse de, sıradaki Demirtaş dosyasında yine gündemin ilk sırasına çıkması kuvvetle muhtemel olan hukuksuzluk anaforu, Kavala ve Demirtaş’la benzer durumda oldukları halde uluslararası ilgiden mahrum olan nice insanın canını yakmaya ve hayatını mahvetmeye devam ediyor.

Bunlardan biri, annesi kanserli, babası alzheimer, oğlu kalp hastası, eşi cezaevinde, kendisi de 4. evre kanser hastası olan Ayşe Özdoğan. Ve bu haliyle neredeyse bir aydan beri cezaevinde tutulup, hapishane-hastane seferlerinde süründürülüyor. Çok farklı kesimlerden yükselen insanî ve vicdanî tepkilere ve “Tahliye edilsin” çağrılarına rağmen.

Bir başka yürek yakıcı olay, Ankara Şehir Hastanesinde çalışan 25 yaşındaki asistan hekim Rumeysa Berin Şen’in, 36 saatlik nöbet sonrasında aracıyla evine giderken, yol kenarındaki kamyona çarparak vefat etmesi.

Sabah kahvaltıyı hazırlayıp kendisini bekleyen annesine kavuşması nasip olmayan Rumeysa Hanım, sağlık çalışanlarını 36 saat uykusuz nöbete mecbur eden mantık, hukuk ve vicdan dışı dayatmanın kurbanı oldu.

Babası hukuk profesörü Murat Şen’in malûm süreçte 12 yıla hüküm giymiş bir KHK’lı olması, hadisenin acısını daha da katmerledi.

Prof. Şen, kızının cenazesine tam teçhizatlı onlarca jandarma nezaretinde ve elleri kelepçeli olarak katıldı. Bir hukuk hocasına bu acı gününde reva görülen muamelenin görüntüleri vicdanları ayrıca kanattı ve sızlattı.

AKP iktidarının 19., 15-20 Temmuz sürecinin 6. ve bu sürecin gölgesinde kurulan tek adam rejiminin 4. yılında Türkiye işte böyle acı tabloların yaşandığı bir ülke haline geldi.

Peki, bu hal daha ne kadar devam eder?

Sualin cevabı toplum olarak bize bağlı. Zulüm karşısındaki genel duyarsızlığı ne zaman tam olarak aşar ve “herkes için hukuk-adalet” talebine ne zaman hep birlikte sahip çıkarsak, zulümlerin sonu da o zaman gelir.

Duamız o ki, o vakit artık gelmiş olsun.

Okunma Sayısı: 4964
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İsmail Atak Cebecili

    27.10.2021 12:59:46

    Hukuk, herkese er veya geç lâzım olacak. Hukuksuzluk anaforu elbette bir gün herkesi az çok içine alacak ve olumsuzluğu herkesin dikkatini çekecek. Kuvvetler ayrılığı prensibinin/kuralının, insanlığın geliştirdiği bir sonuç olarak, Yönetimin/İdarenin iş ve işlemlerine karşı, insanların haklarının alınmasında bu dünyada son durak olduğu bilindiği ve kabul edildiği halde, yargının Yönetimin kontrolünde hareket etmesi ilanihaye devam edemez. İnsanımıza ve özellikle de yavrularımıza bu derece hoyrat davranılması, geleceğimizin de karartılmasıdır. Sizin bu yoldaki çabalarınız gelecekte, alkış ve minnetle karşılanacaktır.

  • mustafa

    27.10.2021 11:48:52

    Temennimiz de o ki herkes için adalet dediğimiz vakit her şey için çok geç olmasın.

  • erhan

    27.10.2021 11:23:56

    Ne mutlu, zulmü alkışlamayanlara, Ne mutlu, mazlumun yanında olanlara, Ne mutlu Hak, Hukuk, Adalet diye haykıranlara, Ne mutlu Yeni Asya camiasına ki; hiç bir şekilde eğilip bükülmedi, Demokrasi ve Adalet diye hiç susmadılar.

  • mehmet terzi

    27.10.2021 10:40:24

    Bu zulümleri reva görenlerin akıbeti nice olur.

  • Hasan

    27.10.2021 09:50:49

    Çok kasıntı iş yapılıyor. Aşikar olan haklar verilmiyor. İnsanlar ölüp tepki ayyuka çıktıktan sonra ucundan bir miktar hak iade ediliyor.. demekki birileri müthiş memnun ve çarkın bozulmasını hiç istemiyor. Bu dünya düzeninde en kolay değişim yine İslamiyet ile olabilir. Allah yardımcımız olsun.

  • Ali

    27.10.2021 07:23:31

    Duamız o ki, o vakit artık gelmiş olsun. Dua ve salavat hayra meylettirir. Tövbe ve İstiğfar ŞERRİ keser. Bsaidnursi

  • Umut

    27.10.2021 07:15:52

    Âmin.

  • Ali ok

    27.10.2021 07:09:32

    İnşaallah" o vakit " güneşi doğusundan daha yakındır. Masuma zulmetme dinin Kur'an'ın hadisleri neresinde bilinmiyor birtek zulmedenler biliyor Kuran'da zulm varsa yerini birtek birde Muaviye yezit ve Moğol cengiz veTimur zulmedenler biliyor birde h karaman.

  • Ferhat ardıç

    27.10.2021 02:33:28

    Düne kadar Avrupa insan hakları mahkemesi ne başvuru yapanlar bugün başvuru yapanları tererüst diye suçluyor imkanları ellerinden gidince acaba ne anlatacak lar insan bu dünyadan ya mazlum ya zalim olarak geçer hak ve hakikat gerçek anlamda çok az kişinin anlayabildigi bir şey Hz Nuh dokuz yüz sene peygamberlik yapmış üç beş kişi ancak inanmış ama görevini yerine getirmek için çok çaba sarf ediyor hayırlısı olsun inşallah Allah bu günleri aratmasın yoksa Moğol istilası gibi bir belaya düşebiliriz

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı