2 yıl önce Eylül’ün 5’inde başladım Yeni Asya’da çalışmaya.
Hedefimde, programımda hiç yoktu. En son duâlarımda hayırlı helâl dairede bir meşguliyet isterken, dünyaya ve ahirete fayda verecek bilgileri araştırırken buldum kendimi. Meğer Yeni Asya, benim duâlarımmış.
Ailemden çekirdekten aldığım bilgiyle Yeni Asya’nın 50 yıllık geçmişini okuyor, öğrenmeye çalışıyordum. Ancak olayın mutfak tarafına, yazı ve araştırma kısmına geçince işlerin çok ince ve nazik olduğunu gördüm. Çok ayrı bir çaba ve gayret istiyor. Neticede asrın imamının müellifi olduğu eserlerin perspektifinde, güncel olayları yoğurmak ve insanlığa dosdoğru bilgiler sunmak gerekiyordu.
Hakikatten bahseden, imanî, ahlâkî, manevî değerlerimizi savunan, bilgileri çağın manevî tefsiri Risale-i Nur ışığında harmanlayan yazılara, haberlere, araştırmalara ulaşmak, ne yazık ki günümüzde çok zor. Elhamdülillah Yeni Asya, insanlığın aradığı gerçek bilgiyi doğrudan veriyor. Ben de bu kadronun içerisinde toz olmaktan dahi şeref duyuyorum. Ve ihtiyaca binaen geldiğim yer de zamanla anladım ki, onların bana değil benim bu kutlu hizmete ihtiyacım var. Allah’ın inayetiyle istihdam oluyoruz. Bizler de bir gün gideceğiz başkaları gelecek. İnşaallah bu silsile böyle devam edecek.
Önemli olan istikametten ayrılmadan ilerlemek. Zorluklar olacak, biz önümüze çıkan vartaları bir bir aştığımızda, maziye dönüp baktığımızda elhamdülillah diyebileceğiz inşaallah. Çünkü bu hizmete uzaktan yakından gönül veren duâlar, kalemler var. Ufacık bir gayret dahi boşa gitmiyor.
Hizmetin ciddiyetini zamanla şahit olduğum olaylarla daha iyi anlıyorum. Evet Yeni Asya’da çalışanlar gerçekten çok önemli bir vazifeyi omuzlarına alıyor. Sadece resmî olarak çalışanlardan bahsetmiyorum, fahrî olarak da uzaktan yakından destek olan herkes aslında büyük bir dâvâya hizmet ediyor. Yarım asırlık gazetemizi bugünlere getirenler ihlâsla ve samimiyetle okuyanlar ve yazanlardır. Zamanla işlerimizde oluşabilen ülfeti, bu güzel insanların hayır duâlarıyla, tebrikleriyle aşıyoruz. Hakikatli bir dâvânın devam edebilmesi için gereken şevk ve heyecanı, bu sayede yakalayabiliyoruz. Böylece ilk günkü heyecanımızı kaybetmeyiz. Meselâ gayretli bir ağabeyimizin şu sözleri vazifemizin kudsiyetini bir kere daha hatırlatıyor: “Sizleri tebrik ediyoruz. Kudsî bir hizmettesiniz.
“Bu dehşetli zamanda Mehdi-i Âzamın cephesi olan Yeni Asya’ya hizmet edenler, Hâkime Hesna Hanım gibi Gavs’larla haşrolunacaklardır.”
Dâvâmıza kuvvet veren bu gibi düşünceler, kuvveti hakta gören Yeni Asya’ya hizmet eden herkese yazılıyor. Bizlere de şevk kaynağı olsun inşaallah.
Evet, Yeni Asya bize aile oldu. Ev oldu, okul oldu. Yeni Asya bize 50 yıllık yol, tavizsiz ve istikrarlı nasıl gidilir onu gösterdi. Birlik, beraberlik, sadâkat ve gayretle 51. yılına ulaştı. Yarım asrı aştıran değerler bunlar olsa gerek. Allah’ın inayetiyle, okuyucuların gayretiyle, duâlı kalemlerle bu güne gelen hizmetimiz, aynı heyecan ve ümitle yarınlara ulaşacak inşaallah.
Zaman, omuz omuza verip ilerleme zamanı. Kendi birliğimizde bütünleşerek ancak bu çarkı döndürebiliriz. İnanarak, ümit ederek, şanlı mazimizi unutmayarak, ilk günkü heyacanı kaybetmeden ilerlersek, bu kalemler hiç sönmeyecek inşaallah...