"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hakiki Cumhuriyet istiyoruz

Kübra ÖRNEK KORKMAZ
29 Ekim 2019, Salı 00:41
Cumhuriyetimiz yüzüncü yılına yaklaşırken, ne yazık ki halen hakiki adalet ve hürriyeti idrak etmiş değiliz.

Mânâsız isim ve resim yerine, demokrasiyi bağrında barındıran hakiki cumhuriyete ihtiyacımız var. Cumhuriyeti baskı aracına dönüştürmekten çıkarıp gerçek hüviyetine kavuşturacak, dindar bir cumhuriyet oluşturmalıyız. İdeal olan cumhuriyet budur.

Cumhuriyet, ilk olarak dindar bir cumhuriyet olarak kurulmuştur. Daha sonra cumhuriyetin niteliği haline dönüştürülen laikliğin, din hürriyetine ilişmeme prensibi göz ardı edilerek, cumhuriyet baskıya alet edilmiştir. Laikliğin dinsizlik olarak kullanılması ve istibdada alet edilmesi, cumhuriyeti isimden ibaret olan bir şekle dönüştürmüştür. Cumhuriyetin yanlış uygulanması, onu kötü bir yönetim şekli olarak göstermiştir. Oysa Cumhuriyet, özünde İslamiyet ile bağdaşan bir yönetimdir.

Bediüzzaman Said Nursî, Cumhuriyetin gerçek manasını şöyle tanımlıyor: “Cumhuriyet ki, adalet ve meşveret ve kanunda inhisar-ı kuvvetten ibarettir”1 Yani Cumhuriyetin esası islâmiyetin de temel aldığı adalet, meşveret ve kanun hâkimiyetidir. Bunun asıl örneklerini Asr-ı Saadette görebiliyoruz. Bediüzzaman, islâmiyet ile Cumhuriyeti bağdaştırmayanlara hakiki Cumhuriyet dersi vermiş, Cumhuriyete din adına sahip çıkmıştır. 

Doğru cumhuriyetin ufkuna ancak hakiki manasını yaşayarak ulaşabiliriz. Hakiki Cumhuriyet, hak ve hukuka riayet eden, düşünen, sorgulayan bir nesli beraberinde getirir. Bunu uygulanan politikalar ile korkularla sindirilmiş insanlar değil, hakkını arayan adaleti savunan insanlar sağlayacak. En büyük tecellisi ise geleceğe inançla bakan, manevi değerleri yaşatan ve haktan şaşmayan gençlerde gözüküyor.  İnanan gençlik, bu değerleri yaşayarak Cumhuriyeti hakiki mahiyetine kavuşturacaktır.

Cumhuriyet, demokratik değerlerle bezenirse gerçek mahiyetine ulaşır. Bu da bu değerleri esas alan  prensiplerin uygulanmasıyla mümkün. Cumhuriyetin dayanması gereken prensipler vardır. En önemlisi de “adalet”tir. Bir devletin zulümle payidar olması mümkün değildir. Cumhuriyetin temel esası herkese hakkını adil bir şekilde vermektir. İşin içine haksızlık girerse zulüm olur. Öte yandan hakiki Cumhuriyet meşveret prensibini de ihya eder. Meşveretin azaldığı yerlerde yanlışlar artıyor. Kur’an’ın emrettiği meşveret esası baskıyı önleyerek diktatörlüğü engeller. Böylece diğer bir prensip olan kuvvetin kanunda olduğu güçlü bir sistem hakim olur. Bu sayede keyfi idarenin önüne set çekilir. 

Hakiki Cumhuriyet, fikir ve vicdan hürriyetini esas alarak demokrasi kanunlarını içinde barındırır. Bunun için Cumhuriyet idareleri demokratik bir yapıya sahip olmak zorundadır.  Demokrasi insana hak ve hürriyetlerini verir. Bir Cumhuriyette insanlar hak ettikleri hürriyetlerinden mahrum bırakılıyorsa, orada tam bir demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. İnsanlara fikri hürriyet sunmamak, zorla fikirleri dayatmak da cumhuriyetin prensipleriyle bağdaşmaz.

Hakiki cumhuriyetin tüm esasları, fıtri olan İslam dini ile uyuşmaktadır. İslam, insanı hiçbir baskı altına almadan, istediğini seçebileceği irade hürriyeti vermiştir. Dileyen iman eder. Farklı inançtan olan insanlara da hoşgörülü olmak emredilmiştir. Cumhuriyetin hakiki mahiyetine ulaşması için islami esasları uygulaması gerekir. “Mâdem cumhuriyet prensipleri hürriyet-i vicdan kanunuyla dinsizlere ilişmiyor; elbette, mümkün olduğu kadar dünyaya karışmayan ve ehl-i dünya ile mübâreze etmeyen ve âhiretine ve îmânına ve vatanına dahi nâfi’ bir tarzda çalışan dindarlara ilişmemek gerektir ve elzemdir.”2

Gençlere ilerleyebilecekleri sağlam bir gelecek hazırlamanın şartları da bu prensipleri uygulamaktan geçer.  Gençler, adaletli bir sistem ve sağlam gelecek sunan hakiki bir Cumhuriyet istiyor.  Meşveret toplumun bütün tabakalarında sağlandığında, adalet ve hürriyet tesis edildiğinde, kanun hakimiyetiyle keyfiliklere son verildiğinde hakiki cumhuriyete ulaşmış olacağız.   İnsan hakları, hürriyet ve demokrasiden yoksun bir cumhuriyet geleceği aydınlatamaz. Bizler Cumhuriyeti yeniden demokrasi tuğlalarıyla inşa edersek hakiki Cumhuriyetin ufkuna ulaşabiliriz. Demokratik değerlerin yükselmesi, bu şekilde mümkündür.

Dipnotlar

1)Bediüzzaman Said Nursi, Hutbe-i Şamiye, s.65

2)Bediüzzaman Said Nursi, Şuâlar, s.458

Okunma Sayısı: 4624
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı