"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İstanbul’un Üçüncü Büyüğü: I. Mahmud Çeşmesi (Tophane)

Kübra ÜNÜVAR
29 Nisan 2021, Perşembe
İSTANBUL’UN TARİHİ ÇEŞMELERİ - Hazırlayan: Kübra Ünüvar

Lâle Devri Çeşmeleri, klâsik üslûptan farklı olarak, boyut ve süsleme açısından daha gösterişlidirler. İşlemelerinde çiçekler, vazolar ve meyveler gibi kabartmalar kullanılır. Bu dönemin çeşmelerinde genelde kitabeler uzun yazılmıştır. Kitabe yazılarında celî sülüs yerine, tâlik daha çok kullanılmıştır. Kısa metinli olanlarda sülüs, uzun ve zor metinli şiirlerde ise tâlikhattı ön plana çıkmaktadır. Bahsettiğimiz Damat İbrahim Paşa ve Topkapı III. Ahmet Çeşmesi bu dönemin en belirgin çeşmeleridir. 

Tophane meydanında bulunan I. Mahmud Çeşmesi 1732 yılında yaptırılmış, bir meydan çeşmesidir. İstanbul’un üçüncü en büyük çeşmesi olup, şehirdeki en yüksek duvarlı çeşmesidir. Çeşmenin önemine ve yapılışına ait bir aktarım şu şekildedir: “Çeşme Gümrük Emini olan Ahmed Ağa’ya 76.000 kuruş 84 akçeye yaptırılmıştır. Çeşme yapılacağı zaman burada bulunan bütün dükkânlar yıktırılarak meydan açılmıştır. Çeşmenin açılışı ile Taksim Suyu Sistemi faaliyete girmiş ve padişah Taksim’den suyu kendi eliyle salıvermiştir.” 

Çeşmenin mimarî yapısını incelediğimizde, dört cephede de sivri kemerli çeşme nişi ve iki yanında birer niş düzenlemesi olduğu dikkatimizi çekmektedir. Cephelerde, üstte ikişer satır olarak celî sülüsle yazılmış kırk mısralık tarih kasidesi, Nahîfî Süleyman Efendiye aittir ve kitabenin altına “Ketebehû Mustafa kâtib-i sırrsabıkâ” olarak kendini belirtmiştir. Çeşme cephesindeki nişler üzerinde yer alan birer beyitlik on altı mısralık tâlik hatla yazılmış ikinci târih kasîdesi, Hanif İbrahim Efendi’nindir ve “Ketebehû Ali hâce-i Serây-ı cedîd” olarak kendini belirtmiştir. Dörtgen çeşmenin pahlı köşelerindeki tâlik hatla yazılmış dörder satırlık, on altı mısralık tarih kasidesi ise şair Rahmî Mustafa Efendi’nindir. Şâir Süleyman Nahîfî’nin kitabesini okuduğumuzda, “Dedi bu çeşme-i zîbâ Nahîfî târîh / Râh-ı Hakk’ta hasenât eyledi Sultan Mahmûd”, yazdığını anlıyoruz. Ayrıca bu çeşmede de mimarisi ve işlemeleri açısından, Lâle Devri’nin yansımaları görülmektedir. 

Okunma Sayısı: 1187
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sezai MUMCU

    2.5.2021 20:04:30

    Biz Istanbul'da SU KESINTILERININ OLDUGU DEVIRLERI BILIRIZ. Bu cesmelerde su daima akmismidir, akiyor mu bunu da belirtirseniz seviniriz!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı