"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

12 Eylül Cuntasının NATO gafleti

M. Latif SALİHOĞLU
20 Ekim 2023, Cuma
NATO bir savunma teşkilâtıdır. Üye ülkelerin hürriyet ve emniyetini sağlamak için vardır. Şayet, üyelerden herhangi birine yönelik bir tehdit zuhûr ederse, buna da karşı koymaya çalışır.

Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilâtı’nın kısaltılmış ismi olan NATO (North Atlantic Treaty Organization), 4 Nisan 1949’da Washington’da kuruldu. Merkezi (Belçika) Brüksel’de. 12 üye ile kuruldu, şimdi 30’un üzerinde üyeye sahip. Üstelik, daha da genişleme eğiliminde.

Bu teknik bilgilerden sonra, şimdi gelelim asıl meseleye.

*

20 Ekim 1980’de, yani 12 Eylül Darbesinden yaklaşık 40 gün sonra Türkiye ile Yunanistan arasında önemli bir gelişme yaşandı: Yunanistan Başbakanı Yorgo Rallis, hükümet olarak Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına dönüşü ile ilgili olarak hazırlanan plânı (Rogers plânı) kabul ettiğini açıkladı.

Bu plânı hazırlayan kişi, dönemin NATO Avrupa Kuvvetleri Başkomutanı Bernard Rogers idi. Rogers, Türkiye'deki darbe yönetimine 'Evet' dediklerini, yani 12 Eylül Cuntasını meşrû olarak kabul ettiklerini, buna mukabil, Türkiye de Yunanistan’ın NATO’ya geri dönmesini kabul etmesi gerektiğini duyurdu.

Darbenin başı Kenan Evren “Yunanistan Genelkurmay Başkanı, Türkiye’ye zarar vermeyeceklerine dair bana asker sözü verdi” diyerek meseleyi geçiştirdi.

İşte, bu “kolayca kabul etmenin” gerçekte nasıl bir gaflet, hatta hıyânet derecesinde bir tehlike teşkil ettiğini bugünlerde daha iyi anlaşılıyor: ABD, bugün Yunan adalarına bir taraftan silah yığıyor ve bir taraftan da müşterek askerî tatbikat yapabiliyorsa, bu, büyük ölçüde NATO müttefikliği çerçevesindeki antlaşmaların gereği olarak yapıyor. Bunun da önünü açan ve tedbirsiz-engelsiz-şartsız şekilde buna onay veren menhus 12 Eylül Darbecileridir.

*

Bu arada şu bilgileri de aktarmakta fayda var: Yunanistan daha önce de NATO üyesi idi. Temmuz 1974'teki Kıbrıs bunalımı esnasında, kendi tercihiyle üyelikte çekilmişti. 1976’dan başlamak üzere, tekrar üye olmak için bir hayli uğraştı. Ancak, bu çabasında muvaffak olamadı. Ta ki, bizde 12 Eylül Cuntası darbe yapıp iş başına gelinceye kadar.

Bu mesele kahredici bir diğer nokta da şudur ki: Yunanistan, o tarihte hemen hiçbir zorluk çekmeden ve Türkiye'nin ciddiye alınacak hiçbir talebiyle karşılaşmadan tekrar NATO üyesi olabilme başarısını "Türkiye'ye karşı kazanılmış bir diplomatik zafer" olarak kabul etti.

*

Biraz daha geri gidersek şunu görüyoruz: Yunanistan’da 21 Nisan 1967’de bir askerî darbe gerçekleştirildi. Darbecilere "Albaylar Cuntası" ismi verildi.

Bu cunta, Yunanistan’ı 1974’e kadar, yani 7yıl boyunca yönetmeye çalıştı. Aynı cunta, el altından Kıbrıs'a da el attı ve orada EOKA militanı Nikos Sampson öncülüğünde bir darbe daha gerçekleştirmiş oldu.

15 Temmuz 1974'te yapılan ve Rum lider Makarios'u deviren bu darbe esnasında, yaklaşık 2000 kadar da Rum vatandaş katledildi. Papaz Makarios, İngiliz üsleri aracılığıyla Malta’ya kaçarak canını kurtarmayı başardı.

1959’dan beri Kıbrıs üzerinde garantör bir devlet olan Türkiye ise, aynı gün harekete geçti ve 20 Temmuz’u adaya çıkartma yapma günü belirleyerek askerî hazırlıklara başladı. Adına "Barış Harekâtı" denilen bu çıkarmanın hemen ardından, yani 23 Temmuz günü Yunanistan'da cunta karşıtı bir hükümet kuruldu. Karamanlis, bu hükümetin başkanı olarak göreve başladı ve adada derhal ateşkes ilân etti. Aynı Karamanlis, 26 Temmuz 1974'te ülkesini NATO’nun askerî kanadından çıkardığını duyurdu.

Yunan darbe cuntası, ümidini bir müddet Sovyet Rusya'ya bağladı. Ancak, beklentilerine cevap bulamadı. Bu sebeple, tekrar NATO kanadına dönmeye karar verdi. Bunun için yıllarca uğraştı, ancak istediği sonucu alamadı. Türkiye, haklı olarak ileriye birtakım şartlar sürüyordu. Bu yüzden anlaşma sağlanamıyordu. 12 Eylül 1980 ihtilâlinden sonra ise, Yunanistan, diplomatik atakları sıklaştı ve nihayet bizdeki cuntanın gafletinden istifade ile çok kısa bir süre içinde hedefine-maksadına ulaşmış oldu.

Bu hadise de gösteriyor ki, darbe, her yönüyle ülkeyi geriye götürüp milletin geleceğini karartıyor.

Okunma Sayısı: 1744
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı