"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir Murad-ı nâ-murad

M. Latif SALİHOĞLU
29 Ağustos 2022, Pazartesi
GÜNÜN TARİHİ 29 Ağustos 1904

Gördüğünüz gibi muğlak, muammalı, şifreli bir başlık. Ne var ki, bu tâbirler yakın tarihimizde kullanılmış ve kayıtlara geçmiştir.

Haliyle, meraka değer bir suâl: Acaba kimdir o “Murad-ı nâ-murad” ve bu ifadeler ne maksatla kullanılmış?

Sözü hiç dolandırmadan konuya girelim: Bu yazının asıl konusu 29 Ağustos 1904’te Hakk’ın rahmetine kavuşan Sultan 5. Murad’tır. Yaşamış olduğu talihsizlik ve bahtsızlık sebebiyle de, onun hakkında böyle bir tabir kullanılmış. Aslı, orijinali şöyledir:

Doksan üçte, doksan üç gün padişah–ı dehr olup

Göçtü uzletgâhına Sultan Murad–ı nâ–murad…

Bu girizgâhtan sonra, şimdi de 1976’da yaşanan hadisenin hazin hikâyesine geçelim.

*

1876 Haziran’ında henüz 36 yaşında iken 33. padişah olarak tahta geçen Sultan 5. Murad, Tanzimatçı Sultan Abdülmecid’in oğlu ve kendisinden sonra tahta oturan Sultan II. Abdülhamid’in de büyük kardeşidir.

Sultan 5. Murad’ın toplam 36 padişah arasında en bahtsızı olarak yâd edilmesinin öncelikli sebebi, onun saltanat süresinin en kısa olup, o sürenin de dayanılmaz sıkıntılar, hatta sonu cinnete varacak ıztıraplar, azaplar içinde geçmesidir.

Cinnet geçirdiği günler dahil, onun toplam saltanat süresi 93 gündür: 1876 senesinin 30 Mayıs’ında başlamış ve 31 Ağustos’unda sona ermiştir.

O 93 günün tamamı Hicrî takvime göre 1293 senesine dahil olduğu için, bu bahtsız sultan için yukarıdaki mânidar beyit kullanılmış:

*

1876 senesi, Osmanlı tarihi itibariyle en hareketli, en hararetli, en kanlı, en kritik ve en dehşetli geçen bir dönemi ihtiva ediyor. Birçok yönüyle de, içinde bazı “ilkler”i barındırıyor.

Bu tarihi “en dehşetli asır” olan âhirzamanın başlangıcı şeklinde niteleyen Bediüzzaman Said Nursî’nin kendisi aynı tarihlerde dünyaya teşrif ediyor. Zira, o da yeni başlayan “Helâket ve felâket asrının adamı”dır.

“Saff–ı evvel”den Ahmed Feyzi Kul’un araştırmaya dayalı tesbitlerine göre, Hazret–i Bediüzzaman Hicrî 15 Şaban (Berat Kandili) 1293’te dünyaya gelmiş. (Bkz: Maidetü’l–Kur’ân isimli eseri.)

Said Nursî, bir eserinde ayrıca “Âhirzaman, uzun bir fasıldır; biz bir faslındayız” diyor. Kezâ, İbrahim Sûresinin sonunda zikredilen “Azizi’l–Hamid” tâbirlerinin de, Sultan Abdülaziz ile Sultan Abdülhamid devirlerine ve onların zamanında yaşanan dehşetli hadiselere işaret ettiğini beyan ediyor. (Birinci Şuâ, 29. Âyet’in tahlili.)

İşte o dehşetli hadiselerin en mühimleri 1876’da başlıyor. Bir özeti şöyledir:

Aynı senenin 30 Mayıs’ında on beş yıllık padişah Sultan Abdülaziz, gayet vahşi ve gaddarâne bir surette tahttan indirilerek, türlü hakaret ve işkencelere mâruz bırakıldı. 4–5 gün sonra da dehşet uyandıran bir yöntemle katledildi. Üstelik, intihar süsü verilerek...

Darbeyi yapan, Serasker Hüseyin Avni Paşaydı. Dolayısıyla, yapılan şey bir askerî darbeydi. Bu da, ahirzamanın bir cihetle (askerî) darbeler devri olduğunu gösteriyor.

Yine 1876 senesinin aynı 30 Mayıs gününde tahta getirilen 5. Murad, şiddetli baskı ve korku altında tutularak, aklî ve ruhî dengesinin bozulmasına sebebiyet verildi. Eli kanlı darbeciler, ona gözdağı vererek “Bak, dediklerimizin dışına çıkarsan, senin âkıbetin de aynı olur” demeye getirdiler.

Üç ay üç gün (93 gün) sonra, sağlığı iyice bozulan ve aklî dengesini kaybeden Beşinci Murad, doktorların raporlarıyla tahttan indirilerek, Çırağan Sarayındaki bir odaya hapsedildi. Odanın dışına çıkmasına dahi izin verilmeyen bahtsız sultan, vefat tarihi olan 29 Ağustos 1904’e kadar, yani yaklaşık 28 yıl müddetle burada hapis hayatı yaşamaya mahkûm edildi. 

Okunma Sayısı: 1280
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı