"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İman dersinde dünyevî hesap

M. Latif SALİHOĞLU
13 Şubat 2024, Salı
İman dersine herkesin ihtiyacı var. Okunduğunda, dinleyen herkesin ondan hissedar olur. Kabiliyeti nisbetinde ondan feyiz alır, istifade eder.

İşte, böyle bir iman dersine dünyevî hasapları zinhar karıştırmamalı. Hele ki, siyasî ve ticrarî menfaatleri karıştırmaktan şiddetle kaçınmalı. Aksi halde, derse gelenleri ve dinleyenleri şüpheye düşürüp, onları sû-i zanna sevk etme tehlikesi zuhûr eder.

Oysa ki, sırf lillah için olan bir imân dersinin derecesi, bütün siyasetlerin, bütün ticaretlerin ve hatta dünyevî bütün maksatların üstündedir. Dünyevî hiçbir gaye ve maksadın haddi değil ki, o kudsî iman hakikatini kendine âlet ve basamak yapsın.

*

Serapa iman kurtarma hareketi olup insanlara tahkiki imanı kazandırma vazifesini gören Risâle-i Nur, hakikaten “vesvesesiz bir imân dersi”ni veriyor. Küfür ve inkâr cephesine karşı bir “Sedd-i Kurânî” teşkil etmesi de, yine aynı maksada mâtuftur.

Bunun dışında, Risâle-i Nur’un başka bir hesabı, gayesi, hedefi, maksadı yoktur.

Gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında dinî tandanslı öyle platformlarda bulunduk ki, en kritik aşamada dünyevî hesapların adeta tavan yaptığını hayretler içinde müşahade ettik. Dinî sohbetin en can alıcı noktasında, ya “Pamuk eller cebe” denip para isteniyor, ya da sandığa giderken hangi partiye oy verilmesi gerektiğine dair radikal telkinlerde bulunuluyor.

İşte, bu gibi durumlarda, biçare ve mütehayyir insanlarda şüphe ve tereddüt uyanması gayet normaldir. İmana müştak ve muhtaç kimselerin zihninde “Biz buraya niçin geldik? Dünya için mi, yoksa âhiretimiz için mi geldik? Şu dinî telkinlerden sonra oy ve para hesabının yapılması da neyin nesi?” diye çengelli sorular dolaşmaya başlar. Görünürdeki din-iman hizmeti şaibe altında kalır. Bu ise, haliyle kişide istifade ve istifazayı zaafa uğratır.

*

Umuma açık iman dersi esnasında, bize de aktüel siyasî meselelere dair sorular bazen soruluyor. Böyle siyasî konulara meraklı olanlarla konuşmaktan, onlarla sohbet etmekten kaçınmıyoruz elbette. Dolayısıyla, soru sahiplerini de kırmıyoruz. Ve fakat, siyasete dair konularda sohbet etmeyi, yahut müzakerede bulunmayı “dersten sonra”ya tehir etmeye çalışıyoruz. 

Yani, o konulara meraklı olanlarla iman dersinde ve umumun önünde değil, belki hususî olarak ilgilenmeyi tercih ediyoruz. Çünkü, Risâle-i Nur’un okunduğu tahkiki imân dersine gelen kimseler, günlük siyasî konuları, polemikleri, tartışmaları dinlemek için gelmiyor. Dolayısıyla, iman dersine muhtaç ve müştakları da istemedikleri herhangi bir durumla karşı karşıya bırakmamalı. Doğrusu, buna hakkımız da olmasa gerek.

Kezâ, imân dersinde, muvafık-muhalif hiç fark etmiyor. Her siyasî görüşten insan, rahatlıkla ve hiç çekinmeden iman dersine geliyor, gelmeli, gelebilmeli...

Siyasî görüşü veya tercihi ne olursa olsun, iman cihetiyle o dersten nasibini almaya geliyor. Bu onun en temel hakkıdır. Onu bu mânevî feyizden mahrûm bırakmamalı.

*

Siyasî muhtevali mevzular, ekseriyetle içinde tarafgirlik barındırıyor. O halde, son sözü Emirdağ Lahikasındaki şu vecize ile bağlayalım: “İman dersi için gelenlere tarafgirlik nazarıyla bakılmaz. Dost-düşman, derste fark etmez. Halbuki siyaset tarafgirliği, bu mânâyı zedeler, ihlâs kırılır.”

Okunma Sayısı: 1441
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Semanur Tunoğlu

    13.2.2024 16:14:50

    Bu güzel yazı için binler teşekkürü hak ediyorsunuz abi. Bu şekilde toparlayıcı olmanız, kucaklamaya çalışmanız ne kadar da güzel. Bizim derslerimize gelenler inanın iman takviyesi için geliyor. Bizim siyasi hayattaki muhalif duruşumuza bakarak değil yapılan iman hizmetine bakarak geliyor insanlar.

  • Latif Salihoğlu

    13.2.2024 13:30:38

    Aziz ve muhterem Cemal Özkaya: Bilhassa ikinci derste Lahika mektupları gibi müdafaalar da okunur ve okunmalı. Hiçbir sakıncası yoktur bunun. Zira, kalbe gelen feyiz, ihtar ve ilham ile telifat yapan Hz. Üstad'ın üslûbundan kimse rahatsız olmaz. İnsî ve cinnî şeytanlardan başka. Burada kast ettiğimiz husus, derste günümüz siyasetine girmenin, parti veya yaşayan lider-şahıs ismini vermenin sakıncalı olduğudur. Biz aynı Üstad gibi bir üslubu tutturamayabiliriz. Gelenlerin bir kısmını gücendirebiliriz. Tekrardan gelmelerine mani teşkil edebiliriz. Bu noktaya dikkat ile, iman dersine gelenleri kaçırtacak günlük siyasî tarafgirliklere girmemeye azami dikkat lazım.

  • Arda Yıldız

    13.2.2024 13:02:54

    Abdullah beyin dediği gibi, siyasi ölçüleri vermek kafi olmalıdır. Herhangi bir ismi bir partiyi bir tarafı işaret etmemelidir. Çünkü siyaset iktidarıyla muhalefetiyle maalesef çokça kirlenmiştir.

  • Abdullah Tunç

    13.2.2024 12:04:24

    Üstad'ımız Münazarat'ta; "Öyle bir cehlim var ki beni ümmi eyleyip, dinar ve dirhemin nakşını okuya mıyorum." Yani para deni len bir nesneyi tanımıyo rum.Para, fani dünya haya tının merkezinde olan ve bugün çoğu insanların uğ runa esir olduğu bir nesne dir.Kudsi İman ve Kuran hizmetine karıştırılmama lıdır.Para, menfaat aynı za manda bir desise-i şeyta niyedir.Siyasete gelince a zami derecede kirlenen bir sahadır.O kadar çirkin leşmiş, o kadar çirkefleş miş, o kadar zulümlü bir hal almış ki; hiçbir dinda rın buna bulaşnaması la zımdır.Kudsi iman hizmeti ne bu iki karanlık perde en gel olmamalıdır.İman hiz metinin içindeki nur ve zevk bize kâfi gelmelidir. Ayrıca 20-25 senelik siya set arenasındaki hadise ler, tarihin tekerrür etme mesi için bize yeteri ka dar ders vermiş olmalıdır. Makale çok önemli iki za rarlı hali hatırlatıp,cemaati tayakkuza geçiriyor.Tebrik ediyorum.

  • cemal özkaya

    13.2.2024 08:18:53

    birinci ders imani bahislerden ikinci ders lahika veya mahkeme müdafaalarından yapılıyor. buradaki mevzularda ister istemez isim vermesenizde biryerlere gidiyor. güncel meselelere bilerek veya bilmeyerek tevafuk ederse hem takdir hem itiraz gelebiliyor. bilerek ders yapılsa üstadın bu meseleye bakışı bu şekildedir cemaatimizin meşveret kararı bu şekildedir dense buna itiraz gelse yanlışmı yapılmış oluyor?

  • Mustafa Said Kara

    13.2.2024 00:34:03

    Latif abi Allah razı olsun çok önemli bir konuyu vuzuha kavuşturmuşsunuz. Binler teşekkürler. Derse gelen kim olursa olsun umumi dersi yapan kişi tarafından siyasi-içtimai görüşü zedelenmemeli. Taşıdığı görüşler yüzünden dışlandığını düşünmemeli. Bu tarz konuların imani meselelerin önüne geçmesini engellemeliyiz. Bir ülkenin siyasi ve ekonomik çizgisi şöyle veya böyle olabilir. Ama bir kişinin bu dünyadan bir kere göçme hakkı var ve imanla göçmezsek vay halimize. Allah razı olsun Latif abi. Çok teşekkür ederim tekrardan.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı