"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Farklılıklar zenginliktir

M. Said ZEKİ
24 Ağustos 2020, Pazartesi
Allah çeşidi sever ve her şeyi çeşit çeşit yaratır. Farklılıkların çokluğu bir eksiklik değil; bilâkis zenginlik sebebidir.

İnsanlar çeşit çeşittir. Huy ve karakterleri, meziyet ve kabiliyetleri farklıdır. Dünyada şu an yaklaşık sekiz milyar insan varsa, hepsi birbirinden farklı sekiz milyar ayrı alemdir. Hatta ilk insandan kıyamete kadar gelmiş ve gelecek bütün insanlar farklı fıtratta yaratılıyor.

Binbir isminin farklı tecellisi gereği Yüce Yaradan insan da olduğu gibi; madenleri, bitkileri, kuşları, meyveleri, parmak izlerini, yıldız ve galaksileri de çeşitlendirerek ne kadar muazzam bir sanatçı olduğunu gözlere gösteriyor.

***

İnsan fıtraten sosyal bir varlıktır. Kabiliyetlerini inkişaf ettirmek, ihtiyaçlarını gidermek ve zararlı şeylerden korunmak için bir topluluk içinde yaşamaya mecburdur. Sosyoloji insanları kimliklerine göre çeşitli şekilde alt gruplara ayırıp inceler. Allah (cc): “Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık; sonra da, birbirinizi tanıyasınız diye milletlere ve kabilelere ayırdık.” (Hucurat Sûresi, 49:13) buyuruyor. 

Bediüzzaman Hazretleri bu âyetin mealini şöyle verir: “Sizi taife taife, millet millet, kabile kabile yaratmışım, tâ birbirinizi tanımalısınız ve birbirinizdeki hayat-ı içtimaiyeye ait münasebetlerinizi bilesiniz, birbirinize muavenet edesiniz. Yoksa, sizi kabile kabile yaptım ki, yekdiğerinize karşı inkârla yabanî bakasınız, husûmet ve adâvet edesiniz değildir.” (Mektubat-450)

***

Hakikat böyle iken ‘yekdiğerine inkârla, yabanî bakmak’ ne kadar doğru? ‘Husûmet ve adâvet etmek’ insana ve insanlığa ne kadar yakışır? Verilen hayat enerjisini birbirimizi tüketmekte kullanmak akıllıca bir iş mi?

Önce rengimize göre düşmanlık ediyoruz: Siyah derili, sarı derili, beyaz derili, kızılderili... Sonra kıt’alara göre; Asyalılar, Avrupalılar, Afrikalılar... Daha sonra ırklar düşmanlık sebebi oluyor.. Türkler, Kürtler, Araplar, Acemler, İngilizler, Almanlar vs..

Başka bir sebep ise inanç ve düşünce farklılıkları. Yüzyıl süren mezhep savaşları, hilâl-haçlı mücadelesi, engizisyon mahkemeleri, içtihat farkından doğan dahili muharebeler... Komünistler faşistler, Aleviler, Sünniler, Kemalistler, Abdülhamidçiler.. Tarih boyunca çeşitli fikir akımları arasındaki mücadeleler.. Partiler arası ve partiiçi çekişmeler... Demok- ratlar, Halkçılar, Irkçılar vs...

Aynı dinî inanca veya siyasî, felsefî görüşe sahip kişiler arasındaki itiş-kakışlar. A Partisini destekleyenler, B Partisini destekleyenler... Şehirlerarası ötekileştirmeler, Bayburt’lular Gümüşhane’liler, İstanbul’lular taşralılar.. Gelir dağılımına göre.. zenginler fakirler, işçiler patronlar..

***

Parçala! Böl! Yok et! Hükmet! Sakın dostça ve kardeşçe geçinmelerine, enerjilerini kalkınma, ilim, sanat, marifet, teknoloji, medeniyet için birleştirmelerine fırsat verme! Birbirleriyle boğuşup dursunlar! Fitne ve fesat odakları da keyifle ellerini oğuştursunlar!.. Bu talimatların kaynağı neresi? İnsanlığın lehine mi, aleyhine mi?

Hicretini bu günlerde idrak ettiğimiz Efendimiz (asm) 1400 sene önce uyarmış: “Allah indinde en şerefliniz takvâca en ileri olanınızdır. Arabın Arap olmayan (acem) üzerine bir üstünlüğü yoktur. Arap olmayanın da Arap üzerine bir üstünlüğü yoktur. Siyah derili olanın beyaz derili üzerine bir üstünlüğü yoktur, beyazın da siyah derili üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece takvâ iledir.” (Cem’u’l-Fevâid, 1/510, hadis no: 3632)

***

İnsan kendi eliyle kendi huzurunu yok ediyor, kendi kıyametini çabuklaştırıyor. Herkes ve her kesim bir an kavga ve boğuşmaya ara verip Kur’ân’a kulak vermelidir. “Biz, onların, hangilerinin daha güzel, daha değerli, bilinçli, amaçla örtüşen niyete dayalı, devamlı ameller işleyeceğini denemek için, yeryüzündeki her şeyi, kendine has cezbedici güzelliklere sahip varlıklar olarak yarattık.” (Kehf -7) “Tefekkür etmez misiniz?” (En’âm - 50) “Gereği gibi düşünmezler mi?” (Nisâ - 82) “Akıl etmezler mi?” (Yâsin – 68)

“Ey iman edenler! Siz kendinizden sorumlusunuz. Doğru yolda olduğunuz sürece sapanlar size zarar vermez. Topluca dönüşünüz Allah’adır. Size yaptıklarınızı haber verecektir.” (Mâide -105)

Okunma Sayısı: 1697
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı