16 Nisan 2017 referandumuyla kabul edilen ve 24 Haziran 2018 tarihinde yürürlüğe giren Türk tipi ve partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin her geçen gün yürümediği ortaya çıkıyor.
Yeni sistemin bir propaganda videosunda, Fatih Sultan Mehmed denizde at koşturuyor, yanında bozkurtlar ona eşlik ediyor, fonda mehter cenk havaları çalıyordu. Ve CHS’nin “Türkiye’yi böyle uçuracağı” söyleniyordu. Ancak 2.5 senede yeni sistemin Türkiye’yi uçurmadığı tersine birçok alanda geri götürdüğü görüldü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sistemin birinci yılı dolduğunda “Bir yılı geride bıraktık, eksiğiyle artısıyla her şey ortaya çıkıyor. Bundan sonraki süreçte de nerelerde ne gibi aksamalar varsa bunlar da giderilerek yolumuza devam ederiz” demişti. Ardından parti yetkilileri sistemin rehabilite edileceği bu amaçla komisyonlar kurulduğunu söylediler. Yetkililer sistemde bazı kireçlenmeler olduğunu, “hepsinin masaya yatırılıp röntgeninin, MR’ının çekiliceğini” de itiraf etmişlerdi. Ancak 1.5 yılda ne bu çalışma bitirilebildi ne de rehabilite edilebildi.
***
CHS YERİNE GPS
Yeni sistemde aksaklıkların her geçen gün ortaya çıkmasının iktidar tarafından dahi seslendirilmesi ve milletin şikâyetleri muhalefet partilerini hareket geçirdi. Muhalefet partileri iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi ile ilgili hazırlıklarını tamamlamaya ve ortak bir metin üzerinde uzlaşmaya çalışıyor. Bu amaçla partiler arasında ziyaretler geçen yıl sonu ve bu yılın başından itibaren hız kazandı.
Yapılan anketlerde yüzde 50’nin altına inen iktidar ise bir yandan yeni sistemi tamir etmeye bir yandan muhafaza etmeye çalışırken, diğer yandan da ittifakı genişletmek adına görüşmelere hız verdi.
İktidarın cumhur ittifakını güçlendiremeyecekse üçüncü bir ittifak oluşturma gayreti içinde olduğu da görülüyor. Bu amaçla millet ittifakı içinde olan partilere tabiri caizse kanca atıyor, gazeteleri ve televizyonları ile ittifakın çatladığı görüntüsünü vermeye çalışıyor. Millet ittifakını oluşturan partiler bir yandan ortak metin hazırlıyorlar bir yandan da ittifakın devam ettiğini her fırsatta söylüyorlar.
***
“BİRAZ DAHA YASAMA ALANINDA…”
Geçen 2.5 yıl içinde Meclis’in “etkinliğinin azaldığı” yaşanarak görüldü. Yeni sistemde Meclis’in denetim yetkisi, bütçeyi veto etme hakkı, güvenoyu ve gensoru yetkisi yok. Meclis’in etkinliğinin azaldığını çıkardığı kanunlarla, Cumhurbaşkanı’nın tek başına çıkardığı karar ve kararnamelerin mukayesesi ile de net şekilde görüldü. Parlamenter sistemde seçilmiş cumhurbaşkanı yurtdışına çıktığında yine seçilmiş olan Meclis Başkanı vekâlet ederken, şu anda Cumhurbaşkanı tarafından atanan yardımcısının vekâlet etmesi dahi tek başına yeni sistemin eksikliği.
Meclis Başkanı Mustafa Şentop, “yeni sisteme göre Meclisi biraz daha yasama alanında etkin hale getirecek enstrümanların iç tüzükte olması gerektiğini” ifade etmesi yeni sistem de rehabilitelerin yapılmasının zaruretini ortaya çıkardı.
***
ÖNERGELER DAHİ ZAMANINDA CEVAPLANDIRILMIYOR!
Yeni sistemde Meclis’in hükümeti denetleme yolları arasında yer alan sözlü soru önergesi bakanlar Cumhurbaşkanınca Meclis dışından atandığından cevaplandıramayacağı için kaldırıldı. Milletvekilleri yürütmenin başı olarak cumhurbaşkanına soru soramıyor, ancak yardımcısına ve bakanlara o da sadece “yazılı soru önergesi” verebiliyor. Anayasa ve Meclis içtüzüğüne göre bakanların yazılı sorularının 15 gün içinde cevaplandırılması gerekirken Meclis’in verilerine göre bunun da olmadığı ortaya çıkıyor.
Yani, yasa hükümlerine de uyulmuyor.
TBMM Başkanvekili Sadi Bilgiç geçen yıllarda, bir soru önergesi üzerine milletvekilleri tarafından verilen soru önergelerinin cevaplandırılmadığını, süresi geçtikten sonra cevaplanan ve cevaplanmayan soru önergesiyle ilgili de bakanların uyarıldığını söylemişti.
Geçtiğimiz günlerde Bilgiç, muhalefet partilerinin TBMM Başkanlığı’na 2020’de sunduğu yazılı soru önergelerinin cevaplanma oranlarını açıkladı. Buna göre; işleme alınan 14 bin 245 önergenin 6 bin 606’sı cevaplandırılmamış. Adalet Bakanlığı 2 bin 215 soru önergesinin bin 962’sini, Sağlık Bakanlığı bin 436 önergenin bin 345’ini, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bin 143 önergenin 869’unu, İçişleri Bakanlığı bin 279 önergenin 763’ünü cevaplandırmamış.
Anlaşılan bu uyarılara geçen yıllarda olduğu gibi geçen yıl da dikkat edilmemiş! Böylece yeni sistemde bu uygulamanın da yürümediği görülüyor. Bu durumda milletvekillerinin hükümeti denetleme yollarından birisinin de ağır aksak ilerlediği görülüyor.
***
TARAFSIZLIK YORUMU!
Yeni sistemin eleştirilen diğer bir yönü ise Cumhurbaşkanının aynı zamanda partili olması. Böyle olunca da tarafsızlığı en çok konuşulan konu oluyor. Cumhurbaşkanının hangi durumda parti genel başkanı, hangi durumda cumhurbaşkanı sıfatı taşıyor hep tartışıldı, öyle görünüyor ki tartışılmaya da devam edilecek.
Meselâ, partisinin grup toplantısına ve parti kongresinde yaptığı konuşmada parti genel başkanı sıfatı taşıması gerekirken bir eleştiri getirildiğinde cumhurbaşkanına hakaret suçuna girebiliyor.
Kabine toplantısı sonrasında millet aşı ve kısıtlamalar konusunda açıklama beklerken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasî konuşmasına İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “İki dakika pandemi, 20 dakika bir partinin her kademesindeki insanına bağırma. Bir saniyecik cumhurbaşkanı ol be kardeşim…” serzenişi bu durumu özetliyor.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik bu eleştirilere öyle bir yorum getirdi ki çık işin içinden çıkabilirsen… “Cumhurbaşkanlığının tarafsızlığı hukukîdir, siyasî değildir” diyen Çelik’in bu sözünden ne anlamak lâzım?