"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zamlar vekillerimizi de vurdu!

Mehmet KARA
19 Ağustos 2019, Pazartesi
Elektrikten doğalgaza, benzinden iğne ipliğe kadar yapılan zamlar; memura, emekliye, işçiye gelen maaş zammını daha ilk ayda eritirken, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un net 22 bin 200 lira maaş alan vekillerin geçim sıkıntısı çektiğini “Toplu ulaşım aracıyla Meclis’e gelen milletvekilleri” olduğunu söylemesi haliyle eleştirildi.

Şu anda milletvekilleri üç ayda bir net 67 bin 175 lira maaş alıyor. Milletvekili emekliyse, ayrıca 13 bin 410 lira da ilâve aylık alıyor.

Yoksulluk sınırının 6 bin 610, açlık sınırının 2 bin 390 olduğu, asgarî ücretin de 2 bin 20 olduğu düşünüldüğünde bu tepki de normal karşılanıyor. Buna bir de işsizliğin yüzde 15’e yaklaştığı, enflasyonun çift hanelere demirlediği eklendiğinde tepki verilmesini tabiî karşılamak gerekiyor.

Bütün bunlara rağmen milletvekillerinin maaşların çok yüksek olduğunu düşünenlerden değilim. Meclis’te oldukları dönemde gelen misafirlerin karnını doyuran, yol parasını veren, hastane masrafını karşılayan milletvekillerinin olduğunu biliyorum. Buna rağmen ekonominin dip yaptığı bir dönemde bu tür açıklamalardan kaçınılması gerektiğini de düşünüyorum.

Şentop’un “vekiller geçinemiyor” açıklaması yaptığı günlerde Meclis’te yiyecek, içecek ve hizmet fiyatlarına zam yapılması vekillerimizi de vurdu! Meclis’te 50 kuruş olan Türk kahvesi 1 TL’ye çıkarken, 3,5 TL olan tostun fiyatı ise 5 TL’ye yükseltildi. Meclis’te hizmet veren kuaförlerde erkek saç tıraşı 7 TL’den 10 TL’ye çıkarken, sakal tıraşı da 3 TL’den 5 TL’ye yükseltilmiş! 7-8 lira olan et yemekleri de 10-12 liraya çıkmış! Zam oranları yüzde 100’ü buluyor! 

Bu zamlar ekonomide inkâr edilen krizin Meclis’i de vurduğunu gösteriyor. Millet geçinmekte zorlanırken kriz artık zaten “zor geçinen” vekillerimizi de etkileyecek. Bu zamlardan sonra 1 Ekim’de açılacak Meclis’te vekillerimiz kendilerini de etkileyen ekonomiyi gündemlerine alırlar mı, bekleyip göreceğiz...

SANATA SİYASET GİRERSE…

31 Mart öncesinde yaşanan kutuplaştırıcı ve ötekileştirici üslûbun millet nezdinde tepki çektiği görülünce, 23 Haziran’da tekrarlanan İstanbul BB seçimde önce “Türkiye ittifakı” söylemi ortaya atmıştı. Ancak bundan da vazgeçilip eskiye dönüş yaşanmış, ama seçime 2-3 gün kalana kadar söylemler biraz yumuşamıştı. 

İşte bu arada Millet İttifakı adayı İmamoğlu’nun seçim otobüsü önüne gelen bir genç “Her şey çok güzel olacak” deyince bu söz slogan haline gelmiş ve tutmuştu. Bu slogana karşı da Cumhur ittifakı “Daha güzel olacak” diye karşı bir slogan geliştirse de ilki kadar tutmadı. Hatta, bu yarışa “İstanbul fevkalâdenin fevkinde iyi ve harika olacak” şeklinde sloganlar üretilerek espriler dahi yapılmıştı. Seçimin üzerinden aylar geçmesine rağmen “Her şey güzel olacak” sloganının etkisi devam ediyor! Malatya Belediyesi’nin bu sloganı söyleyen bir Türk Halk Müziği sanatçısının bu ay sonunda vereceği konseri iptal ettiği ortaya çıkmıştı.. Konseri iptal edilen Sanatçı Selçuk Balcı, “protokol baskısı” yüzünden konserin iptal edildiğini söylemişti.

Bütün bunlar yanlış hareketler… Başkası da “Daha güzel olacak” diyen bir sanatçının konserini iptal ederse bu iş nereye varır? Sanatçılar arasında bir ayrım ve kutuplaşma ortaya çıkarmaz mı? 

İşte bu yüzden “Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset sokulmaz” sözüne bir de “sanata siyaset sokulmaz”ı da eklemek lâzım.

SİYASETÇİ MİLLETİ KEŞFETTİ!

Bu da nereden çıktı demeyin. “Siyasetçi zaten milletle beraber değil miydi?” diye bir soru da aklınıza gelebilir. Seçim döneminde ev ev gezip milletten oy isteyen siyasetçi seçimi kazanıp belediye başkanı ya da milletvekili olunca kapısı adeta duvar oluyor... Ulaşmak ne mümkün. Önce sekreter, ardından özel kalem bunları aşabilirseniz “seçtiğiniz kişi”ye ulaşıp derdinizi anlatabilirsiniz. Bu da oldukça zor bir durum… Çoğu zaman da ulaşamazsınız…

Siyasetçinin milletin ayağına gittiğinde kazandığını son seçimlerde gördük. 31 Mart mahallî seçim kampanyası sürecinde Sultanbeyli’deki bir semt pazarını ziyaret eden Ekrem İmamoğlu, Mahruze Keleş isimli bir vatandaşla karşılaşır. İmamoğlu, teyzeden “Sen Tayyip Erdoğan’a bağlı değilsen, sana oy yok. Sana börek, kete yaparım, ama oy vermem” cevabını alınca “senden oy değil duâ istiyorum” demişti. Seçim bitince de kendisini ziyarete gitmiş hem ketesini yemiş hem de Mahruze Teyze’nin “Ben sana kazandırdım” cevabını almış. Neşeli bir havada geçen sohbet gösteriyor ki, milletin ayağına giden milletin oyunu alıyor. 

Siyasetçilerin bundan ders çıkarması gerekiyor. Fildişi kuleleri terk edip, çakarlı arabalardan ve korumalardan kurtulup milletin arasına karışan kazançlı çıkıyor. 

YAPINCA UÇANINI YAPARIZ!

Türkiye’de yerli otomobil yapma çalışmaları devam ederken, uçan arabayı daha önce yapacağız gibi görünüyor!

Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, Türkiye’nin ilk millî uçan arabası olacak olan “CEZERİ”nin prototipini hazırladıklarını açıkladı.

Erdoğan’ın küçük damadı Bayraktar, Türkiye’nin ilk millî uçan araba projesi “CEZERİ”yle ilgili müjde vermiş. İlk uçuşunun 17-22 Eylül tarihleri arasında yapılacak olan TEKNOFEST’te yapılması planlanıyormuş. Türkiye yaparsa en iyisini yapar! Yolda yürüyenini herkes yapıyor, önemli olan uçanını yapmaktı! İlk uçan arabaya Sibernetiğin ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilen 1136 Cizre doğumlu Ebû’l İz El Cezeri’nin isminin verildiği anlaşılıyor. Yalnız ismi “Hezarfen” olsaydı daha iyi olurdu… 

Bu arada karada yürüyecek “ilk millî ve yerli arabamız” ve “yerli uçağımızdan” haber var mı?

 

Okunma Sayısı: 2686
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı