Kararan gecelerin çok yakındır sabahı,
Yese düşmeyin sakın bırakın ahı vahı.
Güneş gibi doğacak elbet şer’i hürriyet,
Gayrete gelmelidir elbet ehl-i hamiyet.
Ey hürriyet-i şer’i sen olmasaydın eğer,
Millet kalacak idi nevm-i gaflette meğer.
İmanın hassasıdır gerçi hürriyet amma,
Yine de Abdullah’tır başıbozukluk sanma.
Rahman olan Allah’ın hediyesi hürriyet,
Doğuştan hür olarak doğmuştur insaniyet
İman kuvvetlendikçe parlar elbet hürriyet,
Başkasına tahakküm, tezellül yoktur elbet.
Hürriyet yağmuruyla sümbüllenir istidât,
Tedenniden kurtulup memleket olur abat
İttihad-ı İslâm’ın temelidir hürriyet,
Ayağa kalkacaktır alem-i İslamiyet
İlk önce fecr-i kâzıp, doğacaktır muhakkak,
Fecr-i sadık elbette bundan sonra doğacak.
Fecr-i sadıktan sonra doğar şems-i hürriyet,
Onun için çabala kalmasın mesuliyet.
İstibdad-ı mutlakı darmadağın edecek,
Hürriyet güneşiyle karanlıklar bitecek.
Hürriyet güneşiyle her şey güzel olacak,
Vakt-i merhun gelince İslâm hâkim olacak.
Ekmek mi hürriyet mi? elbette ki hürriyet,
Hürriyet olmaz ise ekmek kaybolur elbet.
Kendine ve gayrıya zarar vermeyin asla,
Doğru hürriyet budur tatbik etmeye başla.
Hahişle bekliyoruz hürriyet güneşini,
Hep beraber yaşarız hürriyet neşesini.
Tam manasıyla olsa elbette ki hürriyet,
Mu’cizevari olur elbet imana hizmet.
Hürriyet binasına beş kapıdan girilir,
İttihad-ı kulubtur, muhabbet-i millettir.
Bir diğer kapı ise elbette maariftir,
Sa'y-i insânî ile ve terk-i sefahattir.
Haydi ihvan-ı vatan girip tâbi olalım,
Hürriyet içerisinde insanlığı bulalım.