"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çocukların da gazetesi

Mehtap Yıldırım Yükselten
17 Eylül 2022, Cumartesi
Yeni Asya, dünyanın kirli siyasetiyle ilgilenmiyor, Risâle-i Nur lisanıyla yön veriyor, içinde yaşadığımız zamanın meselelerini de bu müspet bakış açısıyla tahlil ediyordu. Böylece tüm gazeteler arasında hepsinden farklısıydı. Çocukların bile ona ilgi duyması bu sırdandı.

YENİ ASYA ÇOCUKLARI - 1
DİZİ: Mehtap Yıldırım Yükselten

Herkesçe mâlumdur ki, çocuklara güzel örnek olmak, nasihat etmekten bin defa daha tesirlidir. Tesirli olduğu gibi, kalıcıdır da. Alınan bir ders unutulabilir, bir nasihat bazen bir kulağından girip diğer kulağından çıkabilir. Ama, model aldığı birinin ve ya bir topluluğun, konuşmaları, hareketleri, davranışları, olaylar karşısındaki hâl ve tavırları çocuğa öyle bir etki eder ki, farkında bile olmadan onun gibi olmaya başlar.

Bizler güzel ve iyi olanları örnek alma hususunda son derece nasipli çocuklardık. Allah’ın bir lütfu olarak kendimizi Yeni Asya gibi zengin bir kaynağın içinde bulduk. Bu kaynağın etrafında toplanıp ab-ı hayat gibi Kur’an’dan süzülüp gelen Risâle-i Nur’dan beslenen, başkalarına da sunan, dağıtan, anlatan, tanıtan, yazan birçok model vardı etrafımızda.

İnternetin, bilgisayarın, tablet ve akıllı telefonların olmadığı bir zamanda, eve gelen Yeni Asya Gazetesi’nin, çocuklar için “Can Kardeş” dergisinin, özellikle hanımların çok ilgi gösterdiği, aile için “Bizim Aile” dergisinin, fikir dergisi olan “Köprü”nün nasıl heyecan verici bir olay olduğunu o yılları yaşayanlar anlar. Hani, beklediğiniz ve çok özlediğiniz birinin gelmesi gibi, ya da en çok istediğiniz bir hediyenin, ikramın size gönderilmiş olması gibi. O duygunun kıymetini tarif etmekte ifadelerim yetersiz kalır.

Gazete okumak büyüklere göre bir fiil olarak düşünülse de, çocukların da gazeteye ilgi gösterdiği bir gerçektir. Biz çocukken büyüklerin elinde Yeni Asya’yı gördükçe, bizim de merak ve okuma isteğimiz artardı. Elimize alıp incelediğimizde, tüm yazarlar bize bir model, onların tüm yazıları istifade edebildiğimiz kadarıyla bir fikir olurdu. Tam anlamasak da, geleceğimize atılan bir tohumcuk gibi şuur altımıza yerleşirdi. Yeni Asya, diğer siyasi gazetelere benzemediğinden az ya da çok çocuklar da anlayabiliyordu. Zirâ Yeni Asya Gazetesi dünyanın kirli siyasetiyle ilgilenmiyor, Risâle-i Nur lisanıyla yön veriyor, içinde yaşadığımız zamanın meselelerini de bu müspet ve demokrat bakış açısıyla tahlil ediyordu. Böylece bir gazeteden çok daha fazlası ve tüm gazeteler arasında hepsinden farklısıydı. Çocukların bile ona ilgi duyması bu sırdandı.

Eskiden bilgisayar yoktu ve yazılar daktilo ile yazılırdı. Şimdiki nesil belki de hiç daktilo görmemiştir. Demirden harfleri olur, her harfin tuşuna bastığınızda o metal yerinden kalkıp siyah şeride vurduğunda, altındaki kağıda o harfin izi çıkar. Sessiz yazmanız imkânsızdır. Çok ses çıkarır. Yazma hızınız arttıkça, metal harflerin kâğıda vuruş sesleri de hızlanır. O zaman babam da yazılarını daktilo ile yazardı ben de dikkatlice seyrederdim. O işteyken her fırsatta daktilonun başına geçip defalarca yazı yazma çalışmaları yapardım. Çok kâğıt ziyan etmiş olabilirim ama sonunda çocuk yaşta on parmak daktilo kullanabiliyordum. Yeni Asya’da ilk yazım on beş gibi çocuk sayılabilecek bir yaşta yayımlanmıştı. Nasıl bir duygu olduğunu tarif edecek olursam, hep örnek aldığım yazarlarımıza ve “Acaba bir gün ben de onlar gibi yazabilir miyim?” fikrine atılan bir adımın mutluluğu gibiydi.

Sadece gazete hizmetinde değil, dershane hizmetlerinde de ablalarımız, annelerimiz bize örnek oluyor, biz de onlar gibi olmak istiyorduk. İkram servislerine yardım etmek, çay tabaklarını dağıtmak, çocuklar için çok zevkli işlerdi. O nurânî sîmaların her birinin bize kattığı bir şeyler olurdu. Kiminin tesettürüne hayran olurduk, kiminin hitâbetine, çocuklara gösterdiği ilgi ve alâkasına, kiminin de yaptığı bir kek ya da pastaya.

Konferans, panel gibi etkinliklerde, otobüslerle başka bir şehre gidileceği zaman çocukları ayrı bir heyecan sarardı. Yol boyunca ezberlediğimiz vecizeleri topluca okur, marşlar, ilahiler söyler, coşar ve coştururduk.

“Nerede yazmıyor ki?”

İlk defa okuma programı için Barla’ya gitmek de, çocukluğumun unutulmaz bir hatırası olarak kaldı. Eskişehir’den bir minibüs ile yaklaşık on kız çocuk gitmiştik. Rahmetli Mehmet Kutlular Ağabey de oradaydı ve bir gün Çam Dağına beraber çıkmıştık. Arkadaşlarımızdan biri hayretle Eğirdir Gölünü gösterip “Kutlular Amca, göldeki dalgaların köpükleri “Allah” yazıyor!” dedi. Kutlular Ağabey sakin ve normal bir ses tonuyla “Nerede yazmıyor ki?” dedi. Bu iki kelime hayatım boyunca aklımda kalan bir ders oldu. İnsan bazen bulutların ya da dalgaların şeklini “Allah” lafzına benzetebilir ama baktığımız herşey bundan milyon defa daha hayret verici ve Yaratıcısından haber veren değil midir? O günden sonra bir yaprakta, bir zerrede, bir böcekte, her varlıkta ”Allah” mührünü gördüm.

Velhâsıl, Yeni Asya ve Yeni Asya nur cemaati, bize en güzel model oldu, çok özel ve güzel bir çocukluk yaşattı. Şimdi de bizden bunları bekleyen çocuklar var. Yaptıklarımıza dikkatle bakan, inceleyen, taklit etmeye çalışan, öğrenmeye açık, meraklı çocuklarımız var. Onlara model olma sırası bize geldi. Biz, Beylikdüzü’nde, küçük bir dershanemizde haftada bir gün, yaşları 8-11 arası 5-6 kız çocuğumuzla toplanıyoruz. Beraber imanî dersler okumamız, onlarla sohbet etmemiz, oyunlar oynamamız, kıldığımız bir vakit namaz, tesbihat, beraber çay içip bir şeyler yememiz, bazen bir etkinlik yapmamız çok kıymetli vakitler. Bu çocuklarla en son dersimizden sonra, etkinlik olarak; Yeni Asya’nın ve bu hizmetin içinde olmanın, derslere gelmenin onlar için ne ifade ettiğini sorduk ve cevaplarını kaydettik. Bir sonraki yazımızda da bu günün çocuklarının ağzından Yeni Asya’yı ve çocuk hizmetlerini okumuş olacaksınız inşallah.

(Devamı Yarın)

Okunma Sayısı: 5071
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Aynur Özdemir

    27.9.2022 15:11:01

    Yazınızda anlattığınız her şey çok kıymetli. Ben de kızımın böylesine güzel ortamlara dahil olmasını çok istiyorum ancak nereden nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Sebepler dairesinde gönlümden geçeni ifade etmek istedim. Selametle kalın.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı