Nuh Peygamberin kıssasını okuduğumuz zaman, Zeynep Ela kardeşimiz Nuh’un gemisinin nerede karaya oturduğunu sordu. Kur’ân’da, Nuh’un (as) gemisinin, tufandan sonra Cudi Dağı’na oturduğu bildirilmektedir. Bu ayet şöyledir: “Ey arz, suyunu yut ve ey gök! suyunu tut denildi. Su azaldı, hüküm yerini buldu. Gemi Cudi Dağı üzerine oturdu.”1
Cudi Dağı nerede?
Cudi Dağı; Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan Şırnak ili ve Silopi ilçe merkezleri arasında yer alan, yan yana sivri tepelerden oluşan bir dağ sırasıdır.
Allah, Hz. Adem’den, son peygamber olan Hz. Muhammed’e (asm) kadar, insanları doğru yola iletmek için peygamberler göndermiştir. Hz. Nuh’a da Allah, peygamberlik vazifesi vermişti. Nuh peygamberin içinde bulunduğu halk çok cahil ve putperestmiş. Yani putlara, taşlara tapıyorlarmış. Nuh (as), tek tek hiç durmadan insanlara iyiliği ve Allah’a imanı anlatmış ama onu çok az kişi dinlemiş. Putperestler, Hz. Nuh ve onun yanında olup Allah’a inananlarla dalga geçip eziyet etmeye başlamışlar. Sonra Allah, kırk yıl oraya yağmur yağdırmamış. Bahçeleri ve arazileri kurumuş, kıtlık başlamış. Nuh (as):”Ey kavmim, sizin yüzünüzden masum hayvanlar da zarar gördü, gelin Allah’a iman edin, tövbe edin. Rabbimiz çok affedicidir, Kerîm’dir.” demiş ama yine dinlememişler. Nuh Peygamber yıllarca bunlarla uğraştıktan sonra sonunda Allah’a şöyle dua etmiş: “Ey Rabbim, mağlup düştüm, benim intikamımı al”2
Geminin inşası
Allah’ın emri üzerine Nuh Peygamber, tarihteki ilk gemiyi inşa etmeye başlamış. Bu gemiyi ağaçlardan elde edilen kerestelerle, Allah’ın ona ilham edip öğrettiği şekilde yapmış. Bu arada onun ne yaptığını anlayamayan putperestler bazen gelip alay ediyorlarmış: “Ne o yoksa peygamberliği bırakıp, işçiliğe mi başladın?” diye. Bulundukları yerde deniz yokmuş. Bu gemi karada yapılıyormuş. Günler geçmiş ve geminin yapımı tamamlanmış.
Gemiye biniş
Allah, Nuh Peygambere, tufanın başlayacağı zamanı bildirmiş. Çok şiddetli yağmurlar yağmış. Sular gittikçe yükselmiş. Allah, iman etmiş kimselerle, her hayvandan bir çiftin gemiye alınmasını emretmiş. Nuh (as) ve onunla beraber Allah’a iman edenler, onların aileleri ve hayvanlar gemiye binmişler. Nuh Peygamber, şefkatle oğlu Kenan’ı Allah’a iman etmeye ve gemiye binmeye davet ettiği halde, Kenan binmemiş. Büyük bir dalga gelip onu götürmüş. Kasırgalar dağlar gibi dalgalar meydana getiriyormuş. İnanmayan putperestlerin hepsi o dalgalarda boğulmuşlar. Nuh’un gemisindeki inanan iyi insanlar ise emniyet içinde yolculuklarına devam etmişler.
Tufanın bitişi
Hud Suresi 44. ayetteki, Allah’ın “Ey yer, suyunu yut ve ey gök suyunu tut” emriyle sular çekilmeye başlamış ve gökyüzünden bardaktan boşalırcasına yağan yağmurlar durmuş. Böylece gemi, Cudi Dağı’nda durmuş. Nuh’un (as) gemisinin karaya oturduğu bu tarih Muharrem ayının 10. günüymüş.
Aşure
O gün gemide kalan yiyecekleri birleştirip çok büyük kazanlarla herkese yetecek kadar bir yemek pişirilmiş. Bunun adına “aşure” denilmiş. Nuh Peygamber ve gemide bulunan halkı kurtulmuş ve mutlu yaşamışlar. Aşure geleneğimiz, Nuh Peygamberin ve gemide bulunan iman edenlerin kurtulmasının sevinç ve şükrünü hatırlamak niyetiyle hâlâ sürdürülmektedir. Bu yıl aşure günü 5 Temmuz Cumartesi gününe denk geliyor.
Dipnotlar:
1-Hûd Suresi: 44
2-Kamer Suresi: 9