"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hayatın fiyatı

Mehtap Yıldırım Yükselten
04 Mart 2021, Perşembe
İnsan; dünyaya gelir gelmez sonsuz zenginlik sahibi Ganî-i Mutlak’ın sanatlı, hikmetli ve inceliklerle dolu ikram ve ihsanlarıyla karşılanıyor.

Aklımızın alamayacağı kadar büyük bir kâinat içinde bir zerre kadar küçük olan dünyamızda, yaklaşık yedi milyar insandan biriyiz. Etrafımız ve vücut mekanizmamız bize kusursuz hizmet veren varlıklarla dolu. Büyük bir uyum, ahenk içinde şefkat ve nezaketle hizmet vermekteler. 

İçinde oturduğumuz evlerin karşılığında bir fiyat veriyoruz. Ve ya ulaşımda kullandığımız taşıtlara bir bedel ödüyoruz. Dünya bizi hem üzerinde barındırıyor, hem kendi etrafında, hem de güneşin etrafında gezdiriyor. Biz bu mesken ve bu seyahat için hiçbir karşılık ödemiyoruz. 

Hava için de bir fiyat ödemiyoruz. Oysa bize basit gibi gelen ve çoğu zaman düşünmediğimiz tek bir nefes almak ne kadar önemli. Bizim bir tek havayı içimize çekmemizle aldığımız oksijene vücudumuzdaki bütün hücrelerin ihtiyacı var. Bu oksijen olmadan hücrelerin bölünmesi, kalbin atması, organların faaliyetleri, kasların hareketi v.s işlevlerin hiçbiri görevini yerine getiremez. 

Evlerimizde ısı ve aydınlatmada kullandığımız elektrik ve doğal gaz için bir fatura bedeli ödüyoruz. Güneş ise her gün ısı ve ışığıyla bütün canlılara kucak açıyor. Hem de bedava. Uzmanlar güneşin bir saniyede ürettiği enerjinin, dünyada ancak üç milyar enerji santralinin bir yıl boyunca çalışmasıyla elde edilebileceğinden bahsediyorlar. Bediüzzaman Hazretleri ise, güneşin bir günlük yakın ihtiyacı için denizler ve okyanuslar kadar gazyağı, dağlar kadar kömür ve dünyanın bin katı kadar odun yığınları lâzım olacağını söylüyor. 

Nature dergisinin haberine göre ise canlıların yaşamasını sağlayan ekolojik sistemin bir yıllık maliyeti en az 33 trilyon dolar olarak hesaplanmış. İnsan değil bir yıllık, bir anlık yaşamasının karşılığını dahi ne kadar servet harcasa yine veremezdi. Hiçbir insan böyle bir karşılık veremeyeceğine göre, her insan fakirdir. Zaten Hâlıkımız da bizden bize verdikleri için sadece kendisini tanıtmak, bildirmek ve sevdirmek istiyor. Yaptığımız ibadetler de sadece nefes almamızın karşılığı olamaz. İnsan dünyada bile bu verilenlerin şükrünü eda edemezken, “Yaptığım iyiliklerle ve ibadetlerle Cennete giderim” diyemez. Cennet, ancak yine Allah’ın bir lütfu, keremi, ihsanıdır. Hiç hakkımız olmadığı halde Allah bize verdiği emanetleri karşılığında Cennet vaad ederek satın almak istiyor.

Velhâsıl insan, Rabbi karşısında âczini ve fakirliğini bilerek yaşamalı. Bunu bildiği ölçüde ibadet ve davranışlarında gurur ve riya olamaz. Kendini âciz ve fakir bilmek ise doğrudan Cenab-ı Hakk’ın gücüne sığınmak ve O’na dayanmaktır. Bu da, sonsuz bir kuvveti kazanmak ve O’nun şefaatine mazhar olmaktır.

Okunma Sayısı: 4847
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı