Taliban’ın 15 Ağustos 2021’de Afganistan’da iktidarı ele geçirmesinden sonra Çin-Pakistan-Afganistan üçgenindeki ilişkilerde bölgesel işbirliği ve terörizmle mücadele gibi iki husus öne çıkıyor.
Ancak zikredilen iki husus, üç ülke arasındaki çıkarlar, güç, rekabet, çekinceler, şüpheler, terör vb. durumlarla engelleniyor. Özellikle terör eylemlerinden kaynaklı Afganistan-Pakistan arasındaki gerginliklere Pekin’in nispeten sessizliği düşündürücü. Çünkü Çinli vatandaşların sınır boylarındaki teröre hedef olmaları ve bazı inşaat projelerine de terör gruplarınca saldırılar düzenlenmesi, Pekin yönetimini eleştirilerin hedefine koydu. Pekin’in, benzer terör eylemlerini durdurmada başarısız gördüğü Afganistan-Pakistan yönetimlerine de sert çıkışları olmuştu.
Bununla birlikte Pekin 2017’den beri, üç ülkenin “Dışişleri Bakanları Diyalog Mekanizması”yla Afganistan ve Pakistan arasındaki ilişkilerde “kolaylaştırıcı rol oynama” gayretinde. 15 Ağustos 2021’de Afganistan’da kontrolü eline alan Taliban’ın ilk defa 6 Mayıs 2023’te Dışişleri Bakanları Diyalog Mekanizması’na katılması da “Üçlü İşbirliği”ne yönelik umutları yeşertmişti. Fakat Afganistan-Pakistan arasındaki terör eylemlerinden kaynaklı tartışmalar, Dışişleri Bakanları Diyalog Mekanizması’nın çalışmalarını gölgede bırakıyor. Buna rağmen Çin, bu Mekanizma’yı ayakta tutmakta ısrarcı. Çünkü Mekanizma, her üç ülke arasındaki tek çatı yapılanma niteliğinde.
Mevcut güvenlik tehditlerinden dolayı, Mekanizma’nın üçlü işbirliğine yönelik olasılığı şimdilik zayıf görünüyor. Yine Çin ve Pakistan’ın 20 Nisan 2015’te imzaladığı ve peyder pey uygulama aşamasındaki 62 milyar dolarlık Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru Projesi (ÇPEK)’ni, Mayıs 2023’te Afganistan’a genişlettikleri haberleri yayınlanmıştı. Ancak geçen 1 yıllık süre içerisinde Afganistan’da ÇPEK hakkında henüz altyapı yatırımları ve kredilendirmeler gerçekleşmedi. Bununla ilgili olarak Afganistan-Pakistan sınır hattındaki Deobandi Pakistan Talibanı (Tehrik-i Taliban Pakistan) terör grubunun varlığı, ÇPEK’in önündeki en önemli güvenlik engeli biçiminde değerlendiriliyor.
Aslında “Çin-Afganistan-Pakistan arasındaki üçlü işbirliği, büyük ölçüde Taliban rejiminin terör gruplarını bastırmasına ve Pakistan’la ilişkilerini geliştirme isteğine bağlı” da yorumlanıyor. Afganistan’da güçlü şekilde kontrolü sağlayan ve terörle mücadelede kararlı bir Taliban rejimi hem Çin’in hem de Pakistan’ın arzusu dahilindedir.
Bu bağlamda Çin her iki ülkeye yönelik incelikli diplomasisini sürdürüyor. Taliban’ın somut güvenlik garantilerini sağladığında, ÇPEK’ten faydalanacağı kuvvetle muhtemeldir. Üç aktör arasında terör gruplarının dizginlenmesi ve güvenliğin sağlanması gereği en önemli unsur olarak karşımızda duruyor.
-Devam Edecek-