"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fas, Tunus ve Cezayir’in korona imtihanı

Muhammet ÖRTLEK
28 Mart 2020, Cumartesi
Korona (Covid-19) salgını tüm dünyada devletlerin ve toplumların gündemini değiştirmiş durumda. Son yıllarda Kuzey Afrika halkları, hükümetlerini ve yöneticilerini protesto etmekteydiler.

Aynı zamanda toplumsal unsurlar, seçim döneminde de etkilerini göstermişlerdi. Ancak Korona ile birlikte bölge halkları sokaklardan çekilmiş vaziyetteler. Salgına rağmen sivil itaatsizliğin gücünü yitireceğini düşünmek pek gerçekçi değil.

Korona’nın Fas, Tunus ve Cezayir hükümetlerindeki siyasi mücadeleye kısa da olsa bir müddet ara vereceği düşünülmektedir. Her üç ülkede yakın zamana kadar toplumsal muhalefet unsurlarının sokak gösterilerine sahne olmuş, Tunus ve Cezayir’deki seçimler sonucunda koalisyon hükümetleri göreve gelmişti. Şimdi çiçeği burnunda hükümetler ilk imtihanlarını salgına karşı veriyorlar. Salgınla mücadeleleri, hükümetlerin geleceklerini belirleyecek nitelikte. Tüm dünyayı olumsuz etkileyen Korona’dan, K. Afrika ekonomilerinin negatif yönde etkilenmesi kaçınılmazdır.

Akdeniz’in karşı kıyısındaki İtalya, İspanya ve Fransa gibi Güney Avrupa ülkelerinde Korona vaka ve salgın kaynaklı ölümler oldukça yüksek orandadır. Mağrip’in Fas, Tunus ve Cezayir coğrafyasında ise, Korona ile ilgili veriler daha düşük seviyede. John Hopkins Üniversitesi Korona Virüsü Araştırma Merkezi’nin 26 Mart 2020 tarihli verilerine göre Fas’ta tespit edilen 275 vakadan 10 kişi vefat etti ve 8 hasta iyileşti. Tunus’ta 275 vakadan 10 kişi öldü ve 8 hasta iyileşti. Cezayir’de de 367 vakadan 25 kişi ölürken, 29 hasta sağlığına kavuştu. Kuzey Afrika ülkeleri düzensiz göçmen/mülteci geçiş güzergâhı olduklarından dolayı, özellikle Güney Avrupa için tehdit oluşturmaktaydı. Şu anda Güney Avrupa’nın, Mağrip’ten kaynaklı bir Korona tehdit algısı bulunmadığı değerlendiriliyor.

Fas, Tunus ve Cezayir yönetimi salgınla mücadelede diğer ülkelerdeki benzer tedbirleri aldılar. Bu tedbirler sınırları kapatmak, vatandaşlarına evlerinden çıkmama çağrısı; eğitim, kafe, ibadet yerlerinin kapatılması. Bununla birlikte toplu taşımaya sınırlama getirildi. Diğer taraftan birçok kamu sektörü çalışanı da evlerine gönderildi. Fakat her üç ülkede salgına karşı yeterli alt yapı ve kaynakları hakkında çekinceler mevcuttur. The World Bank Group (Dünya Bankası Grubu)’un verilerine bakıldığında, küresel ölçekte her 1.000 kişiye düşen hastane yatağı ortalaması 2.3’tür. Bu oran Fas’ta 1.1, Tunus’ta 2.3 ve Cezayir’de 2.7 seviyesinde. Aynı oran ABD’de 2.9 iken, Japonya’da 13.4’tür. Kuzey Afrika ülkeleri Korona’dan daha az etkilenen genç nüfusa sahiptirler. Fas’ta nüfusun yüzde 7.1, Tunus’ta yüzde 8.8 ve Cezayir’de 6.7’si 65 yaşın üzerindedir. Bu anlamda genç nüfusun yüksek olduğu Kuzey Afrika, yaşlı nüfusun yüksek olduğu G. Avrupa’ya nazaran artı durumdadır.

Salgından dolayı Fas ve Tunus’un turizm gelirlerinde ciddi düşüşler bekleniyor. Fas’ın turizm geliri GSYİH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla)’nın yüzde 19’unu, Tunus’ta da yüzde 15,9’unu oluşturmaktadır. Turizm sektöründeki kayıplar her iki ülke ekonomisini de sarsacak niteliktedir. Fas hükümeti sağlık sektörünün ihtiyaçlarını karşılamak için 1 milyar Dolarlık bir fon meydana getirdi. Fas’ın bütçesinin yetersiz olması üzerine, özel işletmelerin ve vatandaşların yaptığı bağışlarla fonun büyüklüğü 2.7 milyar Dolara ulaştı. Tunus’ta da hükümet 1.3 milyon Dolarlık fon kurdu. Hükümet birde sektörlere yönelik ekonomik önlem ve yardım paketi açıkladı. Buna ek olarak Tunus sınırlı ekonomik büyüme, yüksek işsizlik, yüksek kamu harcamaları, düşük GSYİH ile Korona’nın baskısını daha fazla hissettiği muhtemeldir.

Cezayir’de de benzer adımlar atıldı. Çalışan annelere ücretli izin verildi ve kıtlığı önlemek adına gıda ürünlerinin ithalatını hızlandırdı. Cezayir ekonomisi büyük ölçekte enerji (doğal gaz) sektörüne dayanıyor. Bu özelliğiyle Tunus ve Fas’tan ayrılmaktadır.

Her üç ülkedeki ekonomik durumda derin yapısal sorunlar mevcuttur. Buna birde son yıllardaki uzun süreli siyasi çekişmeleri de eklemek gerek. Siyasal hareketlilik kendisini Cezayir’de yeni bir siyasi yapı, Fas ve Tunus’ta daha fazla hesap verebilirlik çağrısında bulunan protestolardı. Günümüzdeki siyasi ve sosyo-ekonomik görünüm, 2011’de başlayan Arap Baharı /Uyanışı ile şekillendi. Fakat Korona ile birlikte, salgın çekincesi insanları sokak gösterilerinden evlerine yönlendirerek, üç ülkenin hükümetleri üzerindeki toplumsal baskıyı hafiflettiği ve muhalefetin değişim arzusunu şimdilik sınırlandırdığı ihtimal dahilindedir.

Salgının etkileri netleştikçe, üç ülkenin uygulamalarındaki performansları da daha kolay değerlendirilecektir. Alt yapı, insani gelişme, yanlış ekonomik yönetim, yetersiz yatırım, eşitsizlik, sosyal güvencesizlik vd. Fas, Tunus ve Cezayir’in siyasi/ekonomik durumunu karakterize etmiştir. Korana ile mücadele, her üç ülkedeki hükümetlerin başarıya ulaşmaları adına bir fırsattır. Aksi takdirde salgın sonrası süreçte de, yönetimdekilerin toplumsal muhalefetle önceki benzer olayları yaşaması kuvvetle muhtemeldir.

Okunma Sayısı: 2474
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı