"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Korona sonrası küreselleşmenin yeni evresi mi? - 4

Muhammet ÖRTLEK
23 Şubat 2021, Salı
Korona salgını sürecinde, “yeni bir düzen, dönem veya yeni uluslar arası sistem” tartışmaları yapılmaktadır. Salgında devletlerin başta sosyal güvenlik ve sağlık sistemlerinin dayanıklılığı ve sürdürülebilirliği test ediliyor.

Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde 2011’de başlayan Arap Baharı / Uyanışı adıyla yaşanan halk ayaklanmaları hatırlardadır. Toplumsal kesimler ayaklanmalarda, iş, ekmek, onur, özgürlükler, sosyal adalet vb. talep etmişlerdi. Ancak toplumsal gruplar, muhtelif nedenlerle taleplerine ulaşmak için tutarlılık gösteremediler.

İkincisi 2014-2016 yılları arasındaki petrol fiyatlarındaki düşüş, Arap devletlerinin rantiye ekonomisini oldukça sarsmıştır. Üçüncü olarak da bozulan ekonominin Cezayir, Irak, Lübnan, Kuveyt, Libya ve Sudan’daki 2019 ve 2020’deki iç çatışma ve protestolar mevcut Arap düzenini derinden etkilemiştir.

Covid-19 döneminde Yemen ve Suriye gibi şiddetli çatışmaların devam ettiği ülkelerde, küresel ekonomik krizde başta sağlık olmak üzere eşitsizlikler artmıştır. Buradaki önemli sorun, Arap ülkelerinde salgının iyice gün yüzüne çıkardığı ekonomik ve siyasi sistemin devam edip etmeyeceğidir. Arap liderlerin de kaçınılmaz değişim karşısında gerekli tedbirleri almaları gerektiği Kuveyt’teki toplumsal gösterilerde gündeme getirilmişti. 

Petrol gelirlerinin düşmesi ile savurgan harcamalar, bölge halklarının dikkatini çekmektedir. Böylece Koronayla birlikte Arap düzeninin temel zayıflıkları belirginleşmiştir. Buna rağmen halkın şeffaflık, hesap verebilirlik, gelir dağılımı adaleti, işsizlikle mücadele, yoksulluk, yolsuzluk, konut, eğitim, siyasi haklar vb. meşrû taleplerini karşılamak yerine, birçok Arap hükümeti muhalefeti bastırmayı tercih etmişti.

Toplumsal kesimlerin talepleri karşılanmazken, salgının sosyo-ekonomik etkisinin zamanla daha fazla görüleceği muhtemeldir. IMF’in tahminlerine göre Ortadoğu’da GSYİH’nın yüzde 4.7 küçülecek. Çatışmaların yaşandığı ülkelerde bu oranın daha yüksek olması bekleniyor.

Bölge nüfusunun neredeyse yarısının 25 yaş altında gençlerden oluşuyor. İşsizliğin yüksek olduğu bu ülkelerde, genç işsizliğin daha da artacağına kesin gözüyle bakılıyor. İşsizliğin artışıyla beraber yoksulluk ve kayıt dışı ekonominin büyümesi de kaçınılmaz olacağına ihtimal veriliyor.

Salgında sağlık hizmetlerinin talebe cevap verememesi, uzaktan eğitim imkânlarından mahrum kalan kesimler, işsizlik ve sosyal sigorta hizmetlerine yeterli kaynak ayrılmaması halkın tepkiyle karşılayabileceği durumdur.

Kuzey Afrika ve Ortadoğu hükümetleri, Arap Baharı’nın temelini teşkil eden genç nüfusun hareketliliğini unutmadan, halklarına yatırım yapmalıdırlar. Yöneticilerin malî teşviklerle reform adı altında kendi iktidarlarını sürdürme gayretleri, Mısır’da Hüsnü Mübarek döneminde görülmüştü. Ancak bu şekildeki bir politikanın sosyal barışı sağlamadığı ve en nihayetinde Arap Baharı gibi büyük halk ayaklanmasına neden olduğu görüldü.

Kuveyt’in petrol geliri zengini olduğu herkesin malûmu. Ancak ülkede 6 Kasım 2019’da başlayan ve bir süre devam halk protestoları, zengin bir devletin vatandaşına güven vermediğinin belirtisiydi. Devlet kurumlarına olan güvensizlik, halkı Parlamento önüne toplamıştı. Dolayısıyla güveni tesis etmek için halkın reformlar, karar alma mekanizmalarına katılım, siyasî temsiliyet, seçim yasasının yenilenmesi, sosyo-ekonomik kalkınma planlarına katılım, basın hürriyeti, hak ve özgürlüklere yönelik talepleri dikkate alınmalıdır.

Mervan Muasher’e göre “Arap dünyasında petrol çağının sona ermesi, petrol üreten ülkelerin artık refah devleti modelini sürdüremeyecekleri anlamına geliyor. Yani petrole dayalı ekonomi, liyakati öldürdü.” Şeyhlik, Emirlik, Krallık vb. biçimlerde yönetilen Arap ülkelerinde, yöneticiler kendi aile üyelerinden oluşan bir yönetim anlayışıyla şişirilmiş bir kamu sektörünü meydana getirdiler. 

Covid-19 salgını ile birlikte yeni düzen ve uluslar arası sistem tartışmaları yapılıyor. Kuzey Afrika ve Ortadoğu coğrafyası da bu küresel sistem tartışmasından muaf değil. Bununla birlikte Arap ülkelerinin idari ve devletin ekonomik faaliyetteki rolünü yeniden değerlendirmeleri gerekiyor.

-Gelecek yazılarda bu konuya değinmeye devam edeceğim- 

Okunma Sayısı: 1446
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı