"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Modern Frankeştayn

Mustafa Eren BOZOKLU
29 Ocak 2021, Cuma
Bir önceki yazımızda değerler demokrasisinden bahsetmiş; bunun ise her türlü dini değerin, inancın, kültürün, cinsiyet ve politikanın aynı değerlikte olduğu ve dolayısıyla eşit olduklarının kabul edilmesi anlamına geldiğini ifade etmiştik.

Buna göre değerler insandan bağımsız şekilde bir kişi veya odak tarafından ona sunulmak ve dayatılmak durumunda olamazlar; bütün bunlar insan olarak bireyin tekelindedir ve o nasıl isterse öyle şekillenecektir; dolayısıyla artık insanı aşan bir değerler hiyerarşisinden değil, onun ürettiği değişkenler olarak değerlerin hükümranlığından bahsedilmesi daha doğru olacaktır. 

Peki, bu değerler demokrasisinin kritik muhtemel sonuçları nedir? Modern ‘birey’in inşası ve şimdilerde her tarafa sirayet eden hürriyet dalgasının arkasında bizi bekleyen durum nedir? 

Her şeyden önce değerin dini, milli, ahlaki, kültürel ve bilinen içeriklerini kaybetmesini beklemek gerekir. Zira değerler demokrasisini oluşturan bireycilik (individualism) ile her bireyin kendisine uyan, kendisinin sınırlarını çizdiği ve tarifini kendisinin yapabildiği bir değer üretmesinden başka, toplumda yürürlükte olan bütün diğer değer elde edim yolları reddedilmektedir. Artık sadece özne düzeyinde üretilmesi gerektiği savunulan “değer” olgusu; sadece nefsi, indi ve bağlamı öznenin keyfi seçimi ile gerçekleşen bir hale dönüşmekte ve değerin yaptırım gücü kaybolmaktadır. Başka bireylere sirayet edemeyen mikro –bireysel- değer; artık gerçekte yaptırımı olmayan bir yapıdadır ve ayrıca diğer bireyler tarafından da aynı şekilde kabul edilmeyen bir şeyin gerçek bir değer olabilmesi de mümkün olmamaktadır. Hürriyetin bir düzen üretmesi üzerine kurgulanmış demokrasi ise bir kargaşa formunu almaktan kurtulamayacaktır.  İnsanlık tarihinin ortaya çıkarttığı ve nesilden nesile aktarılan “bilgelik, eğitim; sosyal, ırsi, ailevi, dini ve manevi bağlar”, kişisel hürriyetin değer üretimi hakkını ele geçirmesiyle yavaş yavaş zayıflamaya ve yok olmaya başlamıştır. Sonraki bir veya birkaç nesilde, demokrasi ve hürriyet beklenen anlamlarını üretemeyecek, kaos ve anarşi ortaya çıkacaktır. Sosyal sınıflar ortadan kalkacak; güçsüz olan korumasız kalacak; hak unsuru, güçlü olanın arzusu anlamına dönüşecek; artık iyilik veya kötülükten değil kişiden kişiye anlamları değişen menfaat algısından bahsedilmeye başlanacaktır.

Görüleceği üzere ‘hürriyet’in aşırı yorumu olarak değerler demokrasisi veya bireyin değeri üretmeye başlaması, insani olanla ilgili bir ortak tanım yapabilmeyi oldukça zorlaştırmaktadır. Dışa doğru bir yönelimle insanların diğer insanlara karşı hür olmaları gerektiği düşüncesi, ortak kuralları ve değerleri üretebilmeyi mümkün kılmaktaydı; ancak değerler demokrasisi içe doğru bir yönelimle aklın ve vicdanın nefse karşı olan hürriyetini anlamsızlaştırmakta; hatta ona teslim olmaları gerektiğini dayatmaktadır. Din, ahlak, kültür gibi üst buyurganlar olmadan, aklın kıyas yapması, dolayısıyla iyi-kötü, çirkin-güzel, doğru-yanlış gibi toplumla anlaşmayı mümkün kılan ortak kalıplar üretebilmesi mümkün olmamaktadır. Vicdan ise hiçbir zaman menfaati tercih etme yöneliminde olmadığından işlevsiz kalmaktadır. Görüleceği üzere değerler demokrasisi en sonunda; aklın sürekli birbiriyle çelişen kararlar vermesine, vicdanın tefessühüne ve insanda sadece nefsin, heva ve hevesin hükümranlığına yol açmaktadır. Bu ise insanın doğa durumuna tekrar dönüşü, insaniyetten hayvanîyete doğru ters tekâmülü anlamına gelmektedir. Birey olma mücadelesinde modern insan, hürriyete giden yolda çok hayatî bir seçim yapmak durumundadır: İnsan olarak hür ve anlamlı bir şekilde var olmak ya da Frankeştayn’ın bulmaya çalıştığı şeyi kaybetmiş bir şekilde yeni bir Frankeştayn’a dönüşmek…

Okunma Sayısı: 20540
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Naci Durmaz

    29.1.2021 14:25:30

    Değerli yazılarınız için teşekkürler. Şeriat, Demokrasi, İslam üzerine değerlendirmelerinizi de yazarsanız sevinirim... Rabbim razı olsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı