Kur’ân-ı Kerîm’in hakikî ve kuvvetli bir tefsiri olan Risale-i Nurlar, asrın insanlarının zihnini meşgul eden sorulara cevap veren, maddî ve manevî sıkıntılara çareler gösteren hakikatler manzumesidir.
İlim, irfan, tefekkür kaynağı olan Nur hazineleri olan Külliyat, tevhit, nübüvvet, haşir, adalet ve ibadet hususlarında akla gelebilecek her türlü inkâr, şüphe ve tereddütleri izale etmektedir.
İslâm’ın ulvî hakikatleri, her yaşta, her meslekteki insanların anlayabileceği şekilde akıl, kalp ve ruhlarını tatmin edecek, deliller, misaller, izah ve ispat metotlarıyla nazarlara verilmiştir. Elimize aldığımız bir eseri dikkat, tefekkür, teenni ile mütalâa ederek okuduğumuz zaman kendi âlemimizde zihnimizi meşgul eden ve aklımızı kurcalayan ruhî sıkıntıların inanç temeline dayalı ikna eden ferahlatıcı yol, ışık, feyiz, huzur, nur gösteren, ümit ve teselli veren ifade, işaret ve izahlar dikkatimizi çeker.
Meselâ: İhtiyarlar Risalesi ilk bakışta yaşlı insanlara, Gençlik Rehberi gençlere tavsiyeler mahiyetinde telif edilmiş olsa da; herkesin istifade edeceği dersler, ibret alacağı telkin, tembih, tavsiye ve teselliler nazara verilir. Yaşanmış hayattan hatıraların insanın hissiyatına tesirleri ve kazandırdığı tecrübeler anlatılarak zorluklara, hüzünlere, ayrılıklara karşı ahiret inancı, tevekkül ve teslimiyetle Allah’a iman ve intisapla sonsuz rahmetine iltica etmenin verdiği aklı, ruhu, kalbi ikna eden huzur, ümit, saadet ve ferahlık yol ve yöntemleri gösterilmektedir.
Bu hasta, gaddar ve bedbaht asrın ve materyalist felsefenin insanlara, “dünya hayatını, ahirete tercih ettirmesinden” zarar gören, şefkat, merhamet eksikliği ile ruhları müteessir olan huzurevindeki ihtiyarlar, İhtiyarlar Risalesi’nin imanla ümit ve şevk veren hakikatleri ile rahatladıkları, teselli bulup teskin oldukları yirmi sene çalışmalarda, çok tecrübelerle müşahede edilmiştir.
Yaşlı insan psikolojisi, duygusal hali, hassas ruh yapısıyla en küçük bir olumsuzluktan etkilenir. “Bir zerrecik, bir iş, bir hatıra, bir dakika içine girip yerleşiyorsun… En şiddetli hissiyatınla o dakikacık, o hatıracıkta dolaşıyorsun.” Böylece dünyanın fani, zail, geçici yüzündeki ayrılıklar ve kaybettikleri onu üzer, hayatı kararır, kederlenir ve gözyaşları sicim gibi akmaya başlar.
Bu durumda olan hasta, yaşlı ve yalnız insanlar için Bediüzzaman, İhtiyarlar Risalesi bir mutluluk iksiri ve huzur reçetesi gibi akıl, kalp ve duygulara hitap ederek ümit, teselli, moral ve müjdeler sunarak ferahlatır. Geçici dünya hayatına bedel, Allah’ın sonsuz rahmeti, inayeti, imanın insan ruhuna verdiği genişlik, ümit ve inşirah, ebedî Cennet, hayatın güzellikler, mükâfatlar, müjdeler ağlayan kalbine verdiği huzur ve sükûnet, bakışlardaki canlılık ve yüzündeki tebessüm anında fark edilir.
Huzurevi’nde meslek elemanlarının psiko-sosyal çalışmaları, görüşmeleri ve faaliyetlerinin yanısıra insanlara değer verip, sorunlarını dinlemek, zaman ayırıp sohbet etmek sorunların çözümünde etkili yöntemlerdir. Okuyabilenler için Hastalar Risalesi, İhtiyarlar Risalesi, mescitte öğle namazı sonrası Risale-i Nur dersleriyle gönüller bir nebze ferahlatırdı. Namaz sonrası yaşlıları odalarında ziyaret onları çok mutlu ederdi. Bazen ziyarette cehri olarak okuduğum, “Ya Cemili Ya Allah” namaz tesbihatını huşu içinde dinler, memnun olur, ruhen rahatlar, huzur bulurlardı.
1936-1943 yılları arasında Bediüzzaman’ın Kastamonu’da yazdığı mektupta, asrın içinde bulunduğu “zulüm ve zulmetinden en mücerreb (tecrübe olmuş) bir kurtarıcı, Risale-i Nur’un mizanları ve muvazeneleriyle, neşrettiği Nur olduğunu kırk bin şahit vardır.” demiştir. O zamandan şimdiye kadar Türkiye ve Dünya’da Kur’ân ve iman hakikatleriyle imanını kurtarıp hidayete kavuşan, ilim, ibadet, tefekkür, marifet ve muhabbetullah ile Rıza-i İlâhiyi temin ederek iki cihan saadeti kazanan bahtiyarların sayıları tahmin ve tasavvurlara sığmayacak kadar çoktur.