"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şahsî ve sosyal hayat arasındaki denge

Nejat EREN
24 Mayıs 2022, Salı
İnsanın her iki dünya hayatı, şahsi ve sosyal hayattaki sağlıklı ilişki, dengeli yaşaması, istikametli ve sağlıklı düşünmesiyle mümkündür. Bu iki hayatın olmazı bunlara bağlıdır.

Fıtratı ve yaratılış gayesi başta Allah’a ibadet olan insan, toplum hayatı içindeki varlık ve sorumluluğu ile hemcinsleriyle birlikte yaşama iradesini olumlu kullanması önemlidir. Medeni hayatın gerektirdiği bunca ihtiyaçları dünyanın her köşesindeki hemcinslerinden karşılayan, halifeyi zemin olan insanın, öne çıkan özelliklerinden birisi de, kendisindeki değerleri onlarla paylaşmasıdır. Bu değerlerin paylaşımı da din ve maneviyatın rehberliğiyle sağlıklı olur. Bu bütün peygamberlerin ortak özelliğidir.

Peygamber varisi olan Bediüzzaman’da bu paylaşım ve sosyal hayata katkının en önemli değer ve öneklerini görmekteyiz. Lahikalarda, muhataplara yapılan o tatlı, nazik, candan ve hasbi hitaplar, sadece kendileriyle sınırlı kalmayıp, aile efradı, küçük büyük herkesi muhatap alması çok dikkate değerdir. İman, Kur’an, İslâmiyet ve insanlık için yapılan en küçük bir katkıya karşı verilen değer, taktir, tebrikler harika örneklerdir.

Risale-i Nurlardaki bu emsalsiz örnekleri bir de bu gözle bakarak, tefekkür edip okumak önem verilmesi gereken noktadır. Bu eserlerin, Türkiye, İslâm alemi ve dünya genelinde -bütün imkânsız şartlara rağmen- gündemde kalmasının sebebi bu olsa gerektir.

En yakın akraba ve dostlardan başlaması gereken, sosyal ilişkiler, canlı, tatbik ve yaşanıp, yaşatılmasıyla farklı bir anlam kazanır. Son birkaç senenin “Pandemi sendromunun” getirdiği toplumdaki büyük boşluk ve sarsıntının giderilmesi için bu aktif düşüncenin gündemde yer bulması çok önemlidir.

Teknoloji bağımlılığı, sokağın tasallutu, musibetin şokunu giderecek, en etkili tarzlardan birisi, kendimizden başlayıp, yakınlarımızın da bu sahada katkılarını artırmak olmalıdır. Bu aynı zamanda manevi bir cihattır. Peygamber yolu olan sünneti seniyyedir. Şahsî ve enfüsi dairenin tatmin olması, tecrübe ve güzelliklerin toplumla paylaşmanın yolu ve tarzıdır.

İnsan olmamızın gereğini yapamazsak, sıkıntı ve problemlerin tetikleyicisi oluruz. Birlikte aynı gemide olduğumuz insanlarla yaşadığımız dünyanın nimetlerini ortak paylaşamazsak olumsuzluklara sebeb oluruz. Problemlere çözüm üreterek yaşamak, hayatın sırrıdır.

Ehl-i dünyanın; endişe ve vehmiyle hapse koydukları Bediüzzaman, bu yanlışlığı, kader-i İlahinin onlarla konuşmadığı ve ıslahı hallerine çalışmadığına bağlaması ne kadar manidardır. (Şualar, s., 292)

Netice: Şahsî kemalâtımızı geliştirmek, Allah’a karşı kulluk borcumuzdur. Sosyal hayatın bir parçası olan bir insan olarak topluma olan sorumluluğumuz da ciddi bir vazifemizdir.

Kötülüğün hakim olmaması için tek şart, iyilerin gayret göstermeleridir. (Kelam-ı kibar)

Dertlerini dökecek dost bulamayanlar, kendi yüreklerin kemirirler. (Bacon)

Hizmet, ümit, yardımlaşan, paylaşan ve aksiyoner bir hayatı yaşayıp, yaşatmak ümit ve temennisiyle.

Okunma Sayısı: 1309
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı