"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Arzın hiddeti - 1

Nurenda Yaşar Coşkun
01 Mart 2023, Çarşamba
Risale-i Nur hakikatleri yaşanan, görülen, bilinen her olayı melekût penceresinden okumayı talim ettirir.

Bu sebepledir ki vuku bulan her şey “mana”lıdır. Çünkü kâinatta zayi olan hiçbir şey olamaz. Bir mü’minin başına gelen büyük küçük ne varsa onun iki ciheti olduğunu düşündürtür bize. Yakın zamanda yaşadığımız zelzeleye de dünya ve ahiret cihetiyle bakmadıkça olayı tam olarak anlamlandıramayız.

Üstat Hazretleri, Risale-i Nurlarda ne zaman zelzele bahsi ile ilgili bir şeyler yazacak olsa, hep zeminin hiddetinden bahseder. Bu nokta dikkat çekicidir. Bediüzzaman’ın özellikle bu noktaya odaklanması bize zelzelenin bir arz tepkisi olduğunu düşündürtür. Aslında Risale-i Nur, deprem tefekkürüne belki de ilk olarak buradan başlanması gerektiğini vurgular. Depremin enfüsi ve afakî olarak değerlendirilmesi gereken pek çok hikmeti vardır. Medya, özellikle afakî değerlendirmeleri, yıkılan bina sayısını, vefat eden insanları, konut dayanıksızlığını, arama kurtarma çalışmalarını, siyasetin bu konudaki politikalarını ön plana çıkarır. Olayı sadece afakî olarak ele aldığımızda depremin bir ihtar olma ciheti, değişen politikalarla beraber son bulabilir. Çünkü tek bir insanın dahi vefat etmeyeceği, hiçbir kaybın yaşanmadığı, süper dayanıklı binaların yapıldığı bir gelecekte deprem bizim için manasızlaşacaktır. İşte bu yüzden Bediüzzaman depremin ikaz cihetini, tahrip etmesi nokta-i nazarıyla değil, arzın hiddeti cihetiyle ele almaktadır.

“Ne zaman ki yer müthiş bir sarsıntıyla sarsılır. Ve yeryüzü bütün ağırlıklarını dışarı çıkarır. Ve insan ‘Ne oluyor buna?’ der. O gün yeryüzü, üzerinde herkesin ne iş yaptığını haber verir. Çünkü Rabbin ona konuşmasını emretmiştir.” (Zilzal Sûresi, 99:1-5.)

Deprem arzın konuşmasıdır. Rabbinin emriyle yeryüzünün beşerden memnun olmama halinin dışavurumudur. Her varlık kendi lisanı ile konuşur. Evet depreme dayanıklı binalar yapıp kaybı sıfıra indirebiliriz. Ama arzı susturamayız, ona kulak verip dinlemek ve Cenab-ı Hakkın, arz aracılığıyla gönderdiği mesajı okumaktan başka çaremiz yok.

Okunma Sayısı: 1972
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hilal Battal

    2.3.2023 00:34:56

    Yazınızda depremle ilgili güzel noktalara değinmişsiniz. Can kaybı olmadan da enfüsi dersimizi alabilmeliyiz.

  • S.topuz

    1.3.2023 21:20:27

    ..."Madem bir kısım hatalar, unsurları (Temel madde, elementler, toprak,su, hava gibi şeyler) ve arzı (Yer yüzü, Toprak, Dünya)  hiddete getirecek derecede bir şümullü (genış ve kapsamlı) isyandır (Asi olma ve günahkar olma) ve çok mahlukatın hukukuna (Haklarına) bir tahkirli (Küçümseme, aşağılama) tecavüzdür. Elbette o cinayetin fevkalâde çirkinliğini göstermek için, koca bir unsura, küllî (Geniş ve kapsamlı) vazifesi içinde "Onları terbiye et" diye emir verilmesi ayn-ı hikmettir ve adalettir ( Hikmet ve  adaletin ta kendisi), mazlumlara (Suçsuz olanlara) ayn-ı rahmettir (Rahmet ve merhametin ta kendisi)." Bediüzzaman Said Nursi, Sözler - 172

  • S.topuz

    1.3.2023 21:17:25

    ..."Üçüncü Sual:    Bazı eşhasın (Şahısların)  hatasından gelen bu musibet bir derece memlekette umumî (Kapsamlı, geniş) şekle girmesinin sebebi nedir?    Elcevab:    Umumî (Herkesle ilgili)musibet, ekseriyetin (Çoğunluğun) hatasından ileri gelmesi cihetiyle; ekser nâsın (İnsanların büyük çoğunluğu) o zalim eşhasın (Şahısların) harekâtına (Hateket ve işleri) fiilen (Bizzat) veya iltizamen (Lüzumlu görerek, Taraftar olarak) veya iltihaken (taraftar olmasıyla) manen iştirak eder, musibet-i âmmeye (Umumî  bela veya afetlere) sebebiyet verir." Bediüzzaman Said Nursi, Sözler

  • Osman

    1.3.2023 20:55:06

    Deprem ile ilgili güzel ve isabetli bir yazı

  • RAMAZAN ADIBELLİ

    1.3.2023 11:49:01

    MAŞALLAH Tebrik ediyorum çok güzel bir yazı olmuş

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı