101-) KÂRİA: Kıyametin dehşetini anlatan ve “kapıyı çalan, dehşetten yürekleri hoplatan” demektir.
102-) TEKÂSUR: Tekâsur; “kesret, çokluk yarışı ve çoklukla övünmek demektir. Cahiliye Arapları, mal, evlâd ve akrabalarının çokluğunu, bir gurur ve şeref sebebi sayarlardı. Sûrede onların bu hâlleri tenkid edilmekte ve gerçek üstünlüğün ahirette ortaya çıkacağı ifade edilmektedir.
103-) ASR: “Zaman, çağ, devir, insan ömrü, ikindi vakti, asır” mânâlarına gelir.
104-) HUMEZE: “Birilerini arkasından çekiştirmeyi, kaş göz işaretiyle kötülemeyi, alay etmeyi alışkanlık haline getirmiş kimse” demektir.
105-) FÎL: Kâbe’yi yıkmak isteyen Ebrehe’nin, fillerle hucûmunu konu anlattığı için bu ismi almıştır. Namazlarda, zammı sûre olarak, bilhassa çocuklara ezberletilen, okutulan son on sûrenin ilkidir.
106-) KUREYŞ: Kureyş, Peygamberimiz (asm)ın mensub olduğu, İslâm’ın tebliğine ilk muhatab olan ve Kur’an’da ismi geçen bir kabiledir. Sûre, hususî olarak Kureyş’ten bahsettiği için bu ismi almıştır.
107-) MÂÛN: “Zekât, basit bir şey emânet etmek, yardım etmek” mânâlarına gelir.
108-) KEVSER: “Çok nimet” demektir; ayrıca cennette bir havuzun da ismidir. Kur’an’ın en kısa sûresidir.
109-) KÂFİRÛN: Kâfirlerden bahsettiği için bu ismi almıştır.
110-) NASR: “Nusret, yardım” demektir.
111-) TEBBET: “Kurusun” mânâsında, Peygamberimizin (asm) imana gelmeyen ve kâfir olan amcası, Ebu Leheb hakkında nâzil olmuştur.
112-) İHLÂS: “Samimi olmak, dine samimi olarak bağlanmak ve işleri, sırf Allah rızası için yapmak” demektir.
113-) FELÂK: “Yarmak, aydınlık, sabah” mânâlarına gelir.
114-) NÂS: “İnsanlar” demektir. Bu son iki sûreye “iki muhafaza edici” mânâsına gelen, “muavvizeteyn” denir. Bu sûrelerin şifa maksadıyla okunduğuna dair hadisler vardır.
*
Hepimizin gelecek Ramazan bayramı mubarek olsun!