Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, seçim beyannamesini açıkladı; “Yargı tarafsızlığı sağlanacak. Kuvvetler ayrılığı tesis edilecek. Devlet küfürle ayakla durur, amma zulümle ayakta duramaz.”
Seçim beyannamesini açıklayan Saadet Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, “İnsanların kardeşçe yaşadığı bir Türkiye inşa etmekte kararlıyız” dedi. Türkiye’nin yeni bir sese, yeni bir söze, yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacı olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, “Bu ihtiyaç Saadet Partisi’dir” diye konuştu. Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu’nun ‘Türkiye Vizyonu’ başlığıyla açıkladığı seçim beyannamesindeki vaatlerini, “Şeffaflık ve hesap verebilirlik olacak. Vatandaşın bilgisine ulaşamadığı hiçbir ihale, sözleşme olmayacak. Güçlü iç ve dış denetim mekanizmaları kurulacak. Kutuplaşmaya fırsat verilmeyecek. Yargı tarafsızlığı sağlanacak. Kuvvetler ayrılığı tesis edilecek” diye sıraladı. Karamolaoğlu, “Her seçim önemlidir. Ancak bu seçim gerçekten önemlidir ve tarihi bir özelliğe sahiptir. 24 Haziran uçurumdan önceki son çıkıştır. Biz, Saadet Partisi olarak, ‘Yeter artık! Bu düzen böyle gitmez! Tamam, inşallah’ diyoruz” ifadelerini kullandı.
HSK bağımsızlığını bütünüyle yitirdi
Karamollaoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle: Kutuplaşmaya izin vermeyeceğiz. Her türlü kutupluşmayı ortadan kaldıracağız. Devlet küfürle ayakla durur amma zulümle ayakta duramaz. Devletin bekası da milletin bekası da adalet ile ayakta durur. Hukuk devletin bütün organları üzerinde egemen kılınacaktır. HSK tarafsızlığını ve bağımsızlığını bütünüyle yitirmiştir. Saadet iktidarında herkes Ankara’da hakimler var diyebilecektir. Savcılar ve avukatların konumları denk hale getirilecektir. Böylece savunma hakkı güçlendirilecektir, avukatların delil toplaması önündeki engeller ortadan kaldırılacaktır. Yargı yürütmenin etkisine girmiştir. Kuvvetler ayrılığı Saadet Partisi’nin vazgeçilmez ilkesidir. Sultanlarda olmayan bir yetkiyle bu ülkenin yönetilmesine kesinlikle müsaade etmemekte kararlıyız.
Vergide adaleti tesis edeceğiz
Kürt sorununu çözmeye kararlıyız. Bütün insanlar eşit doğarlar. İktidarın yaptığı sorumsuz harcamalar ve akılsız yatırımlar vatandaşa yansıtılmaktadır. Vergiler vatandaş için bir ödev olmaktan çıkmış zulüm haline dönmüştür. Bugün tatbik edilen ekonomik politikasının adı rant politikasıdır. Rant ekonomisiyle ülke yönetiliyor. Vergi, zam, faiz, düşük ücret ve düşük taban fiyatları vasıtasıyla halkın sahip olduğu bütün imkânlar elinden alınmaktadır. Millî kuruluşlar yabancı ve yerli tekellere haraç mezat satılmış ve hâlâ da satılmaya devam etmektedir. Saadet iktidarında ilk işimiz vergi yükünü hafifletmek, vergide adaleti tesis etmek olacaktır.”