"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

'FETÖ'cü arıyorsan işbirliği yaptığın adama bakacaksın'

03 Mayıs 2018, Perşembe 13:47
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, "100 bin kişinin içinde eğer FETÖ desteği, PKK desteği ile bir aday yapılacaksa o zaman FETÖ'nün seçmen ve siyasi ayağının hangi aday üzerinde yoğunlaştığı görülebilir" açıklamasına tepki göstererek, "Sen FETÖ’cü arıyorsan işbirliği yaptığın adama bakacaksın. FETÖ’nün bir numaralı siyasi ayağı Saray’da oturan zattır" dedi.

​CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu, "Bugün Dünya Basın Özgürlüğü günü. Çok bir şey söylemeye gerek yok. Gazeteler özgür fikirlerini aktarabilmeli. Gazetecilikte sendika zorunlu olmalı. Basın İlan Kurumu yeniden yapılandırılmalı." dedi.

Devlet Bahçeli'nin ' FETÖ'nün seçmen ayağı da olabilir' sözlerini eleştiren Kılıçdaroğlu, "Ne istediniz de vermedi? Türkiye'yi verdi. Devletin namusunu, kozmik odasını sen FETÖ'ye açmadın mı, bundan büyük siyasi ayak mı olur? FETÖ'nün siyasi ayağıyla işbirliği yapanlar bugün seçmenleri suçlama noktasına geldiler. Ne demek FETÖ'cü mü değil mi? Sen FETÖ'cü arıyorsan 'milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım' diyen adama bakacaksın. Şimdi seçmen FETÖ'cü mü değil mi ona bakalım. Nereden bileceksiniz siz onu? Korku dağları sarmış. Amaç 100 bin imzayı toplayamamalarını sağlamak. Seçmenlere çağrımdır, 100 bin imzayı toplayınız, o adayları, cumhurbaşkanı adayı yapınız." dedi.

'İŞSİZLİK MİLLETİN CANINA TAK ETMİŞ'

"2 gün önce 1 Mayıs'tı alın teriyle çalışanların bayramıydı" diyen Kılıçdaroğlu, "Bir ülkede milyonlarca gencimiz işsiz ise hangi bayramı yapacaklar? İşsizlik milletin canına tak etmiş. Adana'da 39 yaşında bir vatandaşımız intihar etmeye çalışıyor. Şunu söylüyor; 'Kızımın doğum günü, cebimde 50 kuruş var. Ekmek alacak param yok, intihar etmek istiyorum.' Rahmetli Ecevit döneminde yazar kasa fırlatıldı diye aylarca haber oldu. Sarayın önünde kendisini yakan vatandaş haber bile olmadı. Bizi eleştiri üzerinden haber oldu. İşsizlik sorunu kesinlikle çözülmeli. Taşeron işçilik, çağdaş kölelik sistemi. Hala onbinlerce taşeron işçiye kadro verilmedi. Sözümüz söz, kadrolarını vereceğiz. Analarının ak sütü gibi helaldir. Asgari ücreti ilk biz dedik, '1500 TL olmalı' diye, 'vay nereden bulacaksınız parayı dediler.'" diye konuştu.

'EMEKLİYE BİN LİRA VERİYOR SADAKA GİBİ'

Cumhurbaşkanı adayımız herkesi kucaklamalı diyen Kılıçdaroğlu, "Biz çifte standart nedir bilmeyiz. Emekliye 100 TL ikramiye veriyorlar. Biz dediğimizde kıyameti koparmışlardı. Tüm emeklilere sesleniyorum, bu kardeşiniz bunu dillendirmeseydi 1 lira bile alamazdınız. Peki göreviniz ne emekli kardeşim, namuslu siyaset yapan insanlara sahip çıkmalısınız. Emekliye 1000 TL  veriyor sadaka gibi. Siz malı götürdünüz. Daha fazlasını vereceksiniz, daha fazla." dedi.

'BÜTÜN VATANDAŞLARIMA SESLENİYORUM'

Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. Biz değil onlar söylüyorlar. “Türkiye’nin beka sorunu var” diyorlar. Eğer Türkiye’nin beka sorunu varsa yeni bir Kuvayı Milliye ruhu oluşturmamız lazım. Bütün ülkücü kardeşlerime sesleniyorum. Gerçeği görsünler, hep beraber görelim. Bütün mütedeyyin vatandaşlarıma, muhafazakar demokratlara sesleniyorum. Hep beraber görelim, Türkiye’nin beka sorunu varsa birleşmemiz gerekiyor. Birleşeceğiz ve kazanacağız. Birleşeceğiz bu ülkeye demokrasiyi, kardeşliği getireceğiz.

GAZETECİLERE SESLENDİ

Bugün Dünya Basın Özgürlüğü Günü. Gazeteciler hapishanelerde. Medya özgürlüğünde dünya sonundayız. Bütün dünya bunu biliyor. Bir gazeteci gücü denetlemek için görev yapar, gücü övmek için değil. Geldiğimiz noktada bu örnekleri Türkiye’de çok görebilirsiniz. Bir başka önemli nokta daha var. Gazete sahipleri artık kendi özgür iradeleriyle gazetecilik yapmıyorlar. Atamayla o göreve geliyorlar.

Biz ne yapacağız? 6 ilkemiz var. Bütün gazeteci arkadaşlarım dinlesinler, özellikle onlara ifade etmek isterim.

Birincisi şu, gazete sahibinin gazetecilik dışında başka bir işi olmamalı. Eğer pek çok alanda işi varsa, bir süre sonra siyasi iktidarın baskısına direnemiyor ve iktidara teslim oluyor. Gazetecilik yapmak istiyorsa bir patron, başımızın üstünde yeri var. Ama ben gazetecilik yapacağım diyecek.

İkinci kuralımız, gazetelerin dağıtılması bir şirketin tekeline bırakılamaz. Bütün medya sahiplerinin ortak olduğu bir şirket olmalı ve gazeteler hiçbir baskı altında kalmadan Türkiye’ye yayılabilmeli. Bugün gazete dağıtma iki şirketin elinde ve bunlar işbirliği yaptığı zaman Türkiye’de hiçbir gazete dağıtılamaz. O nedenle dağıtım kanallarını açacak böyle bir uygulamayı düşünüyoruz.

SENDİKALAŞMA ZORUNLU OLMALI

Üçüncüsü, gazetecilikte sendikalaşma zorunlu olmalı. Gazetecilik yapan kişi zorunlu olarak sendikalı olacak. Patronuna karşı da özgür olmalı, haberinin arkasında durabilmeli. Patronu yazma dediği zaman en büyük güvencesi sendika olmalı. En son sayın genelkurmay başkanı ile saray sözcüsünün Abdullah Gül’ü ziyaretini internette küçük bir haber yapmıştı bir gazeteci arkadaşımız. Bir süre sonra onu geri çekmek zorunda kaldılar, bu gazetecinin işine son verdiler. Genelkurmay başkanı ile saray sözcüsünün 11’inci Cumhurbaşkanı’nı ziyaret etmesi dünyanın her tarafında haberdir. Demek ki yapılan doğrudur. Hele hele Türkiye’nin içindeki koşullara göre zaten haberdir. Haber yalan mı? Hayır. Neden bu gazetecinin görevine son verilir?

Okunma Sayısı: 3658
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı