"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Biraz da öbür dünyaya

Rifat OKYAY
01 Temmuz 2020, Çarşamba
Asrın en önemli işi ve en mühim faaliyeti, bu zaman ve zeminde Kur’ân’a, imana, İslâm’a hizmet etmektir. Kur’ân’ın nuranî hakaikini insanlara, Müslümanlara ve ehl-i imana, mü’minlere; ilân etmek, neşretmek, anlatmak, fiilî ve kavlî/yaparak ve söyleyerek anlatabilmek, bu zamanın en önemli, en mühim meselesidir, yapılacak ve takip edilecek işidir.

Kur’ân’ın bu asırdaki çok muhteşem bir tefsiri Risale-i Nurlar’ı okuyarak ve anlayarak, anlatabilmek de bu ilânat ve neşirde çok kıymetli bir mehaz ve kaynak olarak meydandadır. Her isteyen ve hakkını halisane bir niyet ile verebilenler, faydalanabilirler, istifade edebilirler.

Her işin sahibi vardır… Kur’ân ve iman, Risale-i Nurlar’la imanî hakikatleri neşir ve ilânatın sahibi Hz. Allah’tır (cc). O’nun avn ü inayetiyle, ikram ve ihsan ederek istihdam ettiği ve vazifelendirdiği Resul-ü Ekrem (asm), Hz. Ali (ra), Hz. Hasan (ra), Abdulkadir-î Geylâni (ks) ve Bediüzzaman Said Nursî’nin (rh) yer aldığı mübarek, kudsî silsile ve urvetü’l-vüskadır. Risale-i Nurlar’la idrak ettiğimiz bu silsile ve kudsî, Kur’ânî, imanî hizmette yine Risale-i Nurlar’ı okuyarak, anlayarak, yaşayarak ve ilân, neşir ve anlatımlarla yer almayı, orada kalmayı ve kaim, daim olmayı Cenab-ı Erhamürrahimin bizlere ihsan, ikram ve lütfetsin inşallah.

Bu kudsî Kur’ân hizmeti basamak, payanda, omuz vurma, destek, hodfüruşluk, hodperestlik, hodendişlik, tasannu, riya ve gösteriş, göstermelik sahiplenme istemez. Yapanlara, edenlere, gösterenlere de zecr tokatları anında gelir.

Bu işin, bir meselenin, bir mananın, bir kavramın öğrenilmeden, anlaşılmadan, kulaktan duymasıyla mahiyeti anlaşılmaz, ne olup, ne olmadığı bilinemez. Bunun yolu, çaresi, şifresi ve açılımı nedir? Elimizde bulunan, kütüphanelerimizi süsleyen (hem de birkaç Külliyat) Risale-i Nurlar’ı dikkatlice, meraklı bir şekilde, manalarını anlamak, derk etmek için, zorlamadan ve acele etmeden kendi kendimize yine kendimize okumaktır, mütalâa ve tefekküre muvaffak olabilmektir.

Bu işi tamamıyla yapamıyorsak, o işi terk etmemiz gerekmiyor. Ne kadar yapabilsek, ne kadarına muvaffak olabilsek o kârdır. Herkesin okuması, anlaması, anlatması kendine göre, kendine kadardır. Kendimizi ve başkalarını kimseyle kıyaslamaya, ölçme ve değerlendirmeye tabi tutmak zorunda değiliz. Zaten böyle tarz ve şekilleri kudsî, Kur’ânî, imanî, İslâmî, nuranî manalar kaldırmaz ve uygun da gelmez.

Her zaman söylüyoruz, yazıyoruz ve anlatıyoruz; zaman bir ip gibi akıp gidiyor. Malayanî, boş, manasız, faidesiz, sadece dünyaya bakan ve dünya menfaatlerine bakan işler, faaliyetler, hareketler, okumalar, yazmalar ve anlamalar, bizi hem bu dünyada, hem de ahirette kurtarmaz ve bize fayda vermez.

Mademki bu zamanda en önemli iş, faaliyet ve hizmet Kur’ân’a, imana, İslâmiyete hizmet etmektir; o zaman dünya adına övünerek, dövünerek, sevinerek elde ettiğimiz kıymetli vakitlerimizden gelin biraz da bu kudsî hizmete, Kur’ân yoluna ayıralım ve Allah’ın avn ü inayetini bekleyelim inşallah.

Okunma Sayısı: 461
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı