"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hastalıkları bahane ile hizmeti asmak

Rifat OKYAY
29 Ocak 2020, Çarşamba
Hastalık gelmiş, Risale-i Nurlar’ın diliyle ve özetlemesiyle hoş gelmiş.

Bir vazifesi var. Allah’a inanmış ve itikat etmiş, şükrü ve hamdi, teşekkür ve minneti bırakarak şekva etmeyen; ubudiyet ve taatini aksatmayan, ertelemeyen için; bir hediye-yi Rahmanî ve ihsan-ı İlâhî olarak ikram edilmiş olan hastalıkların vazifesi bitince gideceğini; sevapların, nimetin ve sağlığın; hayatın ve vücudun kıymetinin anlaşılmasına yardım ve hizmet edeceğine iman ve itikat etmekle vazifesini hoş bir şekilde yapar ve gider, izn-i İlâhi-i Rabbani ile…

Hastalığın mahiyeti, kıymeti ve menfaatları binlerle tecrübe, anlatımlarla, hayatta yaşanmış büyük insanların menkıbeleriyle sabit iken; hastalığı çok basit şeylere, dünya adına ehemmiyetsiz şeylere indirgememek ve hastalığın yaptığı vazifeleri inkâr mahiyetinde yok kabul etmek şu yaşadığımız asırda, mü’minler arasında adet olmuş… Nasıl mı?

Dünya ve dünya menfaatleri adına bir iş, bir vazife olduğu zaman Müslümanlar çok ağır hasta da olsalar yapılacak işlerinden geri kalmıyorlar ve bir gayrete gelerek, bir şekilde o dünyalık, dünyaya ait işlerini yapmaya çalışıyorlar ve ekseriyetle de yapmaya muvaffak oluyorlar. İş uhrevî, ahirete dair, iman, Kur’ân, İslâmiyet hizmetlerine ait işlere, vazifelere ve imanî Risale-i Nur ve Kur’ân derslerine, sohbetlerine geldiğinde… Öyle çok ağır ve çetin hastalıklar değil, başım  ağrıyor, dişim ağrıyor, kafam dönüyor, midem bulanıyor… Yorgunluktan (dünya adına) ayaklarım tutmuyor… 

Bu gün biraz istirahat etsem (ders gününde  ve fitnevizyonun başında, internetin, bilgisayarın bilmem ne belâ ahirzaman teknolojik meseleleriyle uğraşmak…) dinlensem vs. 

Evvelâ hiçbir şekilde ve hiçbir zamanda-geçmişte sadece şefkat tokatlarına masadak olmuş hastalıklar hariç hiçbir hastalık iman, Kur’ân, İslâmiyet hizmetinde bulunan ve bulunmayı iddia eden nurun hadimleri için bahane olamaz ve hiçbir şekilde dersler, sohbetler, hizmetler hastalık bahanesiyle aksattırılamaz.

Yeter ki insan, imanlı bir insan, kendini hizmet etmeye aday gören kişi; şu iman, Kur’ân, İslâmiyet hizmetlerini yapma, içinde bulunmaya, koşuşturmaya ve çalışmaya niyet etsin ve sağlam bir arzu ile istesin… Hastalıkta, belâda, musîbette ona musahhar olur, o sen olur ve onunla beraber şu hizmette muin olarak kişilere yardımcı olur… İnayet-i İlâhiye ile inşallah…

Okunma Sayısı: 1239
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı