"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kadere hangi fiilimizle fetva verdirdik?

Risale-i Nur'dan
24 Mart 2020, Salı
Biri sordu: “Musibet, cinayetin neticesi, mükâfatın mukaddimesidir. Hangi fiilinizle kadere fetva verdirdiniz ki, şu musibetle(*) hükmetti? Musibet-i âmme ekseriyetin hatasına terettüb eder. Hazırda mükâfatınız nedir?”

Dedim: “Mukaddemesi üç mühim erkân-ı İslâmiyedeki ihmalimizdir: salât, savm, zekât. Zira yirmi dört saatten yalnız bir saati, beş namaz için Hâlık Teâlâ bizden istedi. Tembellik ettik; beş sene yirmi dört saat talim, meşakkat, tahrikle bir nevi namaz kıldırdı. Hem senede yalnız bir ay oruç için nefsimizden istedi. Nefsimize acıdık; keffareten beş sene oruç tutturdu. Ondan, kırktan yalnız biri, ihsan ettiği maldan zekât istedi. Buhl ettik, zulmettik; O da bizden müterakim zekâtı aldı. “El-cezâü min cinsi’l-amel.” [Amelin karşılığı kendi türünden bir şeyle verilir.]

“Mükâfat-ı hâzıramız ise: Fâsık, günahkâr bir milletten, humsu olan dört milyonu velâyet derecesine çıkardı; gazilik, şehadetlik verdi. Müşterek hatadan neş’et eden müşterek musibet, mazi günahını sildi.”

Yine biri dedi: “Bir âmir, hata ile felâkete atmış ise?..”

Dedim: “Musibetzede mükâfat ister. Ya âmir-i hatadarın hasenatı verilecektir; o ise hiç hükmünde. Veya hazine-i gayb verecektir. Hazine-i gaybda böyle işlerdeki mükâfatı ise, derece-i şehadet ve gaziliktir.”

Tarihçe-i Hayat, s. 145-146

UMUMÎ MUSİBET, EKSERİYETİN HATASINDAN İLERİ GELİR

Suâl: Bazı eşhasın hatasından gelen bu musibet, bir derece memlekette umumî şekle girmesinin sebebi nedir?

Elcevap: Umumî musibet, ekseriyetin hatasından ileri gelmesi cihetiyle, ekser nâsın o zalim eşhasın harekâtına fiilen veya iltizamen veya iltihaken taraftar olmasıyla, manen iştirak eder, musibet-i ammeye sebebiyet verir.

Sözler, s. 199

NEV-İ BEŞER, TOKADA KENDİNİ MÜSTEHAK ETTİ 

Nimet ve rahmet-i İlâhiyenin fiyatı, şükürdür. Biz, şükrü hakkıyla vermedik. Evet, rahmetin fiyatını şükürle vermediğimiz gibi, zulmümüzle, isyanımızla gadabı celbediyoruz. Şimdi zemin yüzünde zulüm ve tahribat, küfür ve isyanla, nev-i beşer, tam tokada kendini müstehak etti ve dehşetli tokatlar yedi. Elbette bir parça hissemiz de olacak. [...]

İNSANLARIN EKSERÎSİNİN TEVBE ETMESİYLE DEF OLUR

Buna karşı, ağlamakla ve hüzün ve kederle, niyaz ve hazinâne yalvarmakla ve pek ciddi nedamet ve tevbe ve istiğfarla karşılamak ve Sünnet-i Seniye dairesinde, bid’alar karışmadan, şerâitin tayin ettiği tarzda dergâh-ı İlâhiyeye iltica etmek ve dua ve o hale mahsus ubudiyetle mukabele etmektir.

Hem böyle umûmî musibetler, ekser nâsın hatasından geldiği cihetle, o insanların ekseri –kısm-ı a’zamı– tevbe ve nedamet ve istiğfar etmekle def’ olur.

Emirdağ Lahikası, mektup no: 14, s. 62

Dipnot:

(*) Osmanlı Devletinin I. Dünya Savaşındaki mağlubiyeti kastedilmektedir. [Editör notu]

Okunma Sayısı: 4734
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah Tunç

    24.3.2020 18:24:13

    Bütün mesele hadiseler ne kadar şid det peyda ederse etsin,Risale-i Nur'un gözü ile bakmak,bakabilmektir.Kainatı idare eden Allahtır.Kainatın nizamını kuran Cenab-ı Haktır. Kim maddi ve manevi olarak bu nizama karşı çıkar, bu ilahi nizama muhalefet ederse ,manevi canipten karşılığını bulacaktır. Ama çok acaiptendir çoğu insan hep zahiri sebeplere bakıp,takılıp kalıyor. Değerlendirmeleri küçük dar görüşüne göre yapıyor.Ve hatalara,günahlara dü şüyor. Değerlendirmeleri,hüküm çıkar maları Kur'ana göre yapsak hem kal ben,ruhen rahat eder, hemden yanlış hükümlerden kurtuluruz.Ve şu ölçüye göre düşünmeliyiz" Biz hangi fiilimizle kadere fetva verdik ki bu başımıza gel di.?

  • cenk çalık

    24.3.2020 13:57:59

    Dikkat edelim risale-i nur gözlüğü dışında olayları değerlendireler hep maddi nazarla anlamaya çalışıyorlar. Asıl sebebe bir türlü geçemiyorlar. Haksızda değilller. Sonuçta risale okumayınca hadiselerin batınına nüfuz etmeleri çok da mümkün olmuyor. Ne kadar şükretsek azdır. Rabbim hakkıyla risale okumayı ve yaşamayı nasip etsin bizlere...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı