"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meşrûtiyetin aklı kanundur, şahıs değil

Risale-i Nur'dan
11 Şubat 2021, Perşembe
Suâl: “İstibdat nedir; Meşrûtiyet nedir?”

Cevap: İstibdat tahakkümdür, muamele-i keyfiyedir, kuvvete istinad ile cebirdir, rey-i vâhiddir, sû-i istimalâta gayet müsait bir zemindir, zulmün temelidir, insaniyetin mâhîsidir. Sefalet derelerinin esfel-i sâfilînine insanı tekerlendiren ve âlem-i İslâmiyet’i zillet ve sefalete düşürttüren ve ağraz ve husûmeti uyandıran ve İslâmiyet’i zehirlendiren, hatta her şeye sirayetle zehrini atan, o derece ihtilâfâtı beyne’l-İslâm îkà edip, Mu’tezile, Cebriye, Mürcie gibi dalâlet fırkalarını tevlid eden, istibdattır.

Evet, taklidin pederi ve istibdad-ı siyasînin veledi olan istibdad-ı ilmîdir ki, Cebriye, Rafıziye, Mu’tezile gibi İslâmiyet’i müşevveş eden fırkaları tevlid etmiştir.

Suâl: “İstibdat bu derece bir semm-i kàtil olduğunu bilmezdik. Lehülhamd, parçalandı. Onu esasıyla tedavi edecek olan tiryak-ı Meşrûtiyeti bize tarif et.”

Cevap: Bazı memurların ef’ali, adem-i ülfetten dolayı size yanlış ders gösterdiği ve şiddetten neş’et eden müşevveşiyetle hâl-i hazırdan fehmettiğiniz Meşrûtiyeti tefsir etmeyeceğim. Belki hükûmetin hedef-i maksadı olan Meşrûtiyet-i meşrûayı beyan edeceğim.

İşte, Meşrûtiyet “Ve işlerde onlarla istişare et.” [Âl-i İmran Sûresi: 159]; “Onların aralarındaki işleri istişare iledir.” [Şûrâ Sûresi: 38.] âyet-i kerîmelerinin tecellîsidir ve meşveret-i şer’iyedir. O vücud-u nurânînin kuvvete bedel, hayatı haktır, kalbi marifettir, lisanı muhabbettir, aklı kanundur, şahıs değildir.

Evet, Meşrûtiyet hâkimiyet-i millettir; siz dahi hâkim oldunuz. Umum akvamın sebeb-i saadetidir; siz de saadete gideceksiniz. Bütün eşvak ve hissiyat-ı âliyeyi uyandırır. Uyku bes! Siz de uyanınız. İnsanı hayvanlıktan kurtarır; siz de tam insan olunuz. İslâmiyet’in bahtını, Asya’nın tâliini açacaktır. Size müjde. Bizim devleti ömr-ü ebedîye mazhar eder. Milletin bekasıyla ibkà edecek; siz daha me’yus olmayınız. Bir ince tel gibi her tarafa hevâ ve hevesin tehyici ile çevrilmeye müstaid olan rey-i vâhid-i istibdadı lâyetezelzel bir demir direk gibi, lâyetefellel bir elmas kılıç gibi olan efkâr-ı âmmeye tebdil eder; siz de sefine-i Nuh gibi emniyet ediniz. Herkesi bir padişah hükmüne getiriyor; siz de hürriyetperverlikle padişah olmaya gayret ediniz. Esas-ı insaniyet olan cüz’-ü ihtiyarı temin eder, âzâd eder; siz de câmid olmaya razı olmayınız. Üç yüz milyondan ziyade ehl-i İslâm’ı bir aşiret gibi birbirine rabteder; siz de o rabıtayı muhafaza ediniz. Zira meşveret perdeyi attı; milliyet göründü, harekete geldi.

Milliyet içinde İslâmiyet ışıklandı, ihtizaza geldi. Zira milliyetimizin ruhu İslâmiyet’tir; hakikî ve nisbî ve izafîden mürekkeptir. Başka millete benzemiyoruz.

Eski Said Dönemi Eserleri, s. 159

Okunma Sayısı: 1919
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    12.2.2021 22:08:47

    Böyle veciz bir İstibdat tanımlanmamıştır. Meşrutiyet yaklaşımı ve tanımına ise ayetlere atıf yapılması da son derece manidardır. Zira, küfür rejimi olarak görenlere net bir cevaptır. Kafamıza, ya da okuduğumuz meallere göre enaniyetimizi şişirmek değil, ilmimizi ve teslimiyetimizi artırmalıyız vesselâm.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı