Ey nefis! Hayat ebedî değil sakın aldanma,
Hem ömrün az ve faydasız gidiyor bunu anla,
Her günde yirmi dört saat vermiş bak Rabbin sana,
Namaz için en az bir saatini Rabbine ayırsana.
Böylece ebedî saadete mazhar olursun,
Güzel, hoş, rahat rahmetle hizmete kavuşursun,
Usanmak şöyle dursun gerçek huzuru bulursun,
Rükûlarla, secdelerle ruhunu uçurursun.
Bak ekmek, su ve hava sana usanç vermez.
Çünkü bunlar vücudun gıdası hiç terk edilmez.
Sende kalp, ruh ve duygular var düşünsene bir kez,
Beş vakit namazla lezzet al, nefsin boynunu ez.
Rahîm ve Kerîm’in kapısı niyazla çalınır,
Hem rahmetin çeşmesinden namazla su içilir,
İbadetle kişi insanlar içinden seçilir,
Ruhu boğan sıkıntılardan böylece geçilir.
Ey sabırsız nefis! Sen üç sabırla mükellefsin,
Biri taat ki, namazla ona yönelirsin,
Masiyet ile günahlara karşı direnirsin,
Diğeri de musibetlere karşı sabredersin.
Bu misafir dünyada namaz sana hem gıdadır,
Elbette gireceğin kabrinde sana ziyadır,
Mahkemen olan mahşerde senet hem berattır,
Üstünden geçilecek sıratta sana Burak’tır.
Sırf dünya için yaratılmadın bunu bil,
Senin gayen sadece dünyayı kazanmak değil,
Akıllı olan ahiret nimetlerini bilir,
Namazla dünyevî işler ibadete çevrilir.
İşte bak namazı terk eden pek çok zarar eder,
Ne kadar ehemmiyetli bir serveti kaybeder,
Manevî olarak ruhunu aç bırakıp üzer,
Ubudiyetini terk edip nefsine zulmeder.
Ey nefis! Bak dünkü gün senin elinden çıktı bil,
Hem yarına çıkıp çıkmayacağın belli değil,
Öyle ise hakikî ömrünü bugün gibi bil,
Günde en az bir saat Rabbin huzurunda eğil.
Her gün herkese bir yeni âlemin kapısıdır,
Namaz kılmadığın gün senin için karanlıktır,
Senin aleyhinde o gün şahitlik yapacaktır,
Eğer namaz kılsan âlemin aydınlanacaktır.
Göklerin yerlerin nuru Allah nur serper,
Biz Müslüman kullarına ibadeti emreder,
Akıl, kalp ve ruhlarımız namazla rahat eder,
Rabbimiz namaz kılanları Cennetle müjdeler.