"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

12 Eylül ihtilâli ve siyasî hareketler

İbrahim ERSOYLU
02 Kasım 2025, Pazar
Dindar kimlikli siyasî akımın parti denemeleri (6)

12 Eylül öncesinde sıkıyönetim zemininde anarşiyi önlemekle vazifeli ordu yönetimi, bu işi yapmaya güçleri yettiği halde onu yapmayarak ihtilâle gerekçe üretmek ve halkın desteğini sağlamak için kasıtlı bir şekilde olaylara seyirci kaldılar. O dönemde sağ – sol çatışmalarında 5000 genç öldü. 

Darbe şartlarının olgunlaştığına kanaat getiren Org. Kenan Evren başkanlığındaki ordu yönetimi, 12 Eylül 1980’de Süleyman Demirel liderliğindeki demokrat hükümeti silâh zoruyla alaşağı ederek ülke yönetimine el koydu. Siyasî faaliyetleri askıya aldı. Ülkeyi yangın yerine çeviren anarşistleri yakalayarak içeri attı. 11 Eylül’de akan kan 12 Eylül’de birden durdu. 1 

Darbeciler, devrilen Başbakan Süleyman Demirel’in, 11 Eylül’de akan kanın 12 Eylül’de birden nasıl durduğu yönündeki sorusuna bir türlü cevap vermediler. Kanunlara göre ordu ve yönetim kademesi, TBMM’nin kurdurduğu hükümetin emrinde olması ve onun talimatları istikametinde anarşiyi önlemesi gerekirdi. Ancak onlar hükümeti devirmeden bu vazifeyi kasten yapmadılar. Onlar bilmedikleri ve anlamadıkları, kanunen onlara yasak olan devlet idaresini ele geçirmek istiyorlardı.

Aslında darbenin arka planında anarşiyi önlemekten ziyade, kamuoyunda ve gençlik kesiminde zayıflayan Kemalizm ve Atatürkçülüğü, devletin gücü ve kanun zoruyla kafalara çakmak hedefi vardı. Demokrat iktidar, bu işe karşıydı. 2 

Demokratlar, 12 Eylül ihtilâli ile önleri kesilmeseydi, bir sonraki seçimde tek başlarına ezici bir çoğunlukla iktidara gelip anayasayı değiştirerek ülkede hür Batılı ülkelerin seviyesinde birinci sınıf bir demokrasiyi tesis edeceklerdi. Demokrasi ve ekonomi yününden Türkiye’yi Almanya, Japonya standardına yükselteceklerdi. O durumda askerin devlet katındaki ağırlığı ve nüfuzu azalacak, Kemalizm ve Atatürkçülük resmî ideoloji olmaktan çıkacak idi. İhtilâl buna engel oldu.

İhtilâlciler, 1981’de bütün siyasî partileri kapattılar. Millî Güvenlik Kurulu kararıyla Mayıs 1983’te yeni siyasî partilerin kurulmasına müsaade ettiler. Hangi partilerin ve kimlerin siyasete gireceğini MGK karar verecekti. Adalet Partisi’nin devamı olarak kurulan Büyük Türkiye Partisi, darbe lideri Kenan Evren’in çok sert eleştirisi eşliğinde hemen kapatıldı.3 

Darbeciler, MSP ve MHP gibi küçük partilerin meclise girememesi için  % 10 seçim barajını koydular. Meclise sağdan iki parti, soldan bir partinin gerebileceği bir sistem ihdas ettiler.

Darbeciler, kapatılan AP ve BTP yerine kurulan Doğru Yol Partisi’ni, CHP yerine kurulan Sosyal Demokrat Partisi’ni, MSP yerine kurulan Refah Partisi’ni ve MHP yerine kurulan Muhafazakâr Parti’nin diğer partilerle beraber seçime girmesine vetolar marifetiyle izin vermediler. 4 

06 Kasım 1983’te yapılan genel seçim sonuçları, ihtilâlcilerin istediği ve bekledikleri şekilde tecellî etmedi.  ANAP % 46 oy oranıyla 400 milletvekilinden 212’sini, Halkçı Parti %30 ile 117’ sini, Milliyetçi Demokrasi Partisi % 23 ile 71’ini aldı. Turgut Özal 13 Aralık 1983’te Cumhurbaşkanının görevlendirmesiyle Hükümeti kurarak işe başladı. 5   

( Devam edecek)  

 Dipnotlar: 

1. wikipedia.org.kom.tr.  

2. M. Kutlular, İşte Hayatım, s.292.

3. wikipedia.org.kom.tr.    

4. wikipedia.org.kom.tr.  

5. wikipedia.org.kom.tr.   

Okunma Sayısı: 1397
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    7.11.2025 07:32:36

    Ahmet efendi 1980 darbesi nasıl ERBAKAN'a da yapılmış diyorsunuz. Zaten 1971 Muhtırası sonu soluğu İsviçre'de alan ve sonra da bilhassa KEMALİST-ATATÜRKÇÜ subay yani ordu komutanalrınca teminat verilerek AP'ni merkez sağı bölmek,solu ve bilhassa iktidara CHP yi taşımak görevi olanın yaptıklarını sanırım hatırlamıyorsunuz. 74 Affını kimler çıkarttı.CHPMSP Koalisyonu ile devlete binlerce anarşisti kimlerin sayesinde yerleştirdiler. İki ayda salatalık yetişmediği halde binlerce öğretmeni iki ayda hemde lise mezunu olmadan EĞİTİM Fakültelerine doldurdukları militanalrı öğretmen diyerek evlatlarımıza baş etmediler mi. Kısaca ERBAKAN-ERDOĞAN son yarım asrın merkez sağı tahrip aparatlarıdır.

  • Osman Yıldırım

    2.11.2025 12:02:44

    Evet maalesef o gün toplumun geniş kesimler darbeyi alkışlaması ve darbecileri desteklemislerdi,yalnız Yeni Asya darbeye ve darbecilere karşı çıkıp anayasalarına hayır demişti, bugün ülkeyi yöneten siyasalislamcilar Demirel düşmanlığı nedeniyle 12 Eylül darbesini desteklemiş ve anayasalarina da evet demişlerdir.

  • Necati

    2.11.2025 10:43:56

    Ehl-i imanın son derece safderunlugu sayesinde din aleyhinde yapılan icraatlara da taraftar buldular. Burada tek bir ehl-i tahkik cemaat olacak Yeni Asya bu ilaçlarını çok daha fazla tahşidatlar ile yapmalı ki, derin bir gaflet uykusundan safdil müslümanları uyandirabilsin. Yeni Asya'ya her zamankinden çok daha iş düşüyor

  • Necati

    2.11.2025 10:40:16

    Demirel'e bilir iki dönem bile tahammül edemeyen Kemalist zihniyet, dini siyasete alet eden AKP ile 23 yıldır birlikte çalışıyorlar. Demirel dönemin şikayet ettikleri iki temel konu vardı, biri "Atatürk ilkeleri elden gidiyor" diğeri"irtica hortuyor" yani dini hizmetler cığ gibi büyüyor. Akp döneminde bu şikayetlerin tam aksine Kemalizm zirvelerde,dini hizmetlerde çok önemli gerilemeler var.

  • Cemal Özkaya

    2.11.2025 02:37:52

    06 Kasım 1983’te yapılan genel seçim sonuçları, ihtilâlcilerin istediği ve bekledikleri şekilde tecellî etmedi. Böyle olduğunu sanmamızı istemiş olabilirler mi acaba? Zaten ANAP'ın kazanması esas maksat mıydı?

  • Ahmet

    2.11.2025 02:04:42

    Şimdiki ak parti de Demirelin sonuna benzemeye başladı. Kemalist oldular Demirel gibi.

  • Ahmet

    2.11.2025 02:03:46

    Demirel iyiydi ama ahirinde kemalist oldu. Demirel bir Menderes değildir.

  • Ahmet

    2.11.2025 02:02:32

    80 darbesi Demirel ile beraber Erbakana da yapılmıştır.

  • Recep Ayer

    2.11.2025 01:15:45

    Resmi ideolojiyi yaygınlaştırma ve eğitimde daha yoğun olarak nesillere okutulması benimsendi.İlke ve inkılaplar vurgusu çok yapılırdı.Zira darbeciler resmi ideolojiyi benimsemişlerdi.Sağ ve sola yönelmeler akıllarınca bu yolla önlenecekti.Ancak nasıl daha önce Türkiye de solun bir kısmı kemalizm maskesi takmış ve marksist fikirlerini resmi ideolojiyle birleştirmeye çalışmış ve bu yolla meşruiyet sağlamışsa yine benzerleri olacaktı.Zira resmi ideolojiye yakın olmak bir meşruiyet ve korunma sağlıyordu.Her ne kadar darbe Demirel in başında olduğu hükümete yapılmışsa da Sol 1980 darbesini kendisine yapılmış saydı ve darbeye karşı açık tavır aldı.Ancak ne yazık ki 1960 darbesine karşı ekserisi benzer bir tavır almamıştı.Yani ilkeli bir duruş gösterememişti.

  • Recep Ayer

    2.11.2025 01:14:49

    O yıllardaki yanlış politikalar çok ibretlikti.Her akşam bangır bangır banker reklamları yayınlanır enflasyonun birkaç katı faizlerle para yatırma reklamları yapılırdı.Üretime teşvik edileceğine kolay yoldan para kazanma.1981 ve 1982 yıllarında bankerlerin batma hadiseleri yaşandı.Haram yol bir kez daha canlar yakmıştı.

  • Recep Ayer

    2.11.2025 00:36:30

    O devirden hatırladığım gençleri siyasetten uzak tutmak bahanesiyle açık kadın resimlerinin bulunduğu bazı gazete ve dergilerin yayınlanması yaygınlaşması ve buna izin verilmesiydi.Ahlaki bozulmaya bu yolla sebep oldular.Bu "Neslin bozulması"ydı.Aynı yoldan geçen yeşilçamda bazı rezil filmler çekilerek sinema salonlarından ailenin çekilmesine sebep oldular.Bir müddet sonra yeşilçam bitmişti.Kültürel bir yozlaşma yaşandı.12 Eylül 1980 ve 1983 seçimleri arasındaki dönemde lise öğrencisiydim.Ancak istibdadı iliklerime kadar hissediyordum.İki kişi yanyana gelip ülke meselelerini konuşamadığını ve korktuğunu bizzat defalarca gördüm.1983 seçimlerinde Evren emekli bir askerin başında olduğu Milliyetçi Demokrasi Partisini işaret etti.Ancak millet dayatmaya psikolojik refleks verdi.İstibdadın bitmesini istiyordu insanlar.Anavatan Partisi seçimlerden birinci çıktı.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı