"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Sıcağın şiddeti, Cehennemin hararetinden”

Risale-i Nur'dan
14 Temmuz 2023, Cuma
Üçüncü Sual: Cehennem nerededir?

Elcevap: “De ki: Ona dair bilgi Allah katındadır.” [Mülk Suresi: 26.] “Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez.” [Ayet ve hadisten muktebes (Bakınız: Neml Suresi: 65; Tirmizî, Sevabü’l-Kur’ân: 7.)] Cehennemin yeri, bazı rivayatla, “tahte’l-arz” denilmiştir. Başka yerlerde beyan ettiğimiz gibi, küre-i arz, hareket-i seneviyesiyle, ileride mecma-ı haşir olacak bir meydanın etrafında bir daire çiziyor. Cehennem ise, arzın o medar-ı senevîsi altındadır demektir. Görünmemeleri ve hissedilmemeleri, perdeli ve nursuz ateş olduğu içindir. Küre-i arzın seyahat ettiği mesafe-i azîmede pek çok mahlûkat var ki, nursuz oldukları için görünmezler. Kamer, nuru çekildikçe vücudunu kaybettiği gibi, nursuz çok küreler, mahlûklar, gözümüzün önünde olup göremiyoruz.

Cehennem ikidir; biri suğra, biri kübradır. İleride, suğra kübraya inkılâb edeceği ve çekirdeği hükmünde olduğu gibi, ileride ondan bir menzil olur.

Cehennem-i Suğra, yerin altında, yani merkezindedir. Kürenin altı, merkezidir. İlm-i tabakatü’l-arzca malûmdur ki, ekseriya her otuz üç metre hafriyatta, bir derece-i hararet tezayüd eder. Demek, merkeze kadar, nısf-ı kutr-u arz altı bin küsur kilometre olduğundan, iki yüz bin derece-i harareti câmi’, yani iki yüz defa ateş-i dünyevîden şedid ve rivayet-i hadise muvafık bir ateş bulunuyor.

Şu Cehennem-i Suğra, Cehennem-i Kübraya ait çok vezaifi dünyada ve âlem-i berzahta görmüş ve ehâdislerle işaret edilmiştir. Âlem-i ahirette, küre-i arz nasıl ki sekenesini medar-ı senevîsindeki meydan-ı haşre döker; öyle de, içindeki Cehennem-i Suğrayı dahi Cehennem-i Kübraya, emr-i İlâhî ile teslim eder. Ehl-i İtizalin bazı imamları, “Cehennem sonradan halk edilecektir” demeleri, hâl-i hâzırda tamamıyla inbisat etmediğinden ve sekenelerine tam münasip bir tarzda inkişaf etmediğinden galattır ve gabavettir.

Hem perde-i gayb içindeki âlem-i ahirete ait menzilleri dünya gözümüzle görmek ve göstermek için, ya kâinatı küçültüp iki vilâyet derecesine getirmeli, veyahut gözümüzü büyütüp yıldızlar gibi gözlerimiz olmalı ki, yerlerini görüp tayin edelim.

“Ve’l-ilmü indallah”, ahiret âlemine ait menziller, bu dünyevî gözümüzle görülmez. Fakat bazı rivayatın işârâtıyla, ahiretteki Cehennem bu dünyamızla münasebettardır. Yazın şiddet-i hararetine “Min feyhı cehennem” [Cehennemin hararetindendir]* denilmiştir.

* Hadis-i Şerif; Keşfü’l-Hafâ, 29; Buharî, 1: 142, 162.

Mektubat, Birinci Mektub, s. 20

LÛ­GAT­ÇE:

hareket-i seneviye: yıllık hareket.

ilm-i tabakatü’l-arz: arzın tabakalarından bahseden ilim, jeoloji.

kübra: büyük, en büyük.

küre-i arz: dünya.

mecma-i haşir: yeniden diriliş olan haşirde toplanma yeri.

medar-ı senevî: yıllık yörünge.

suğra: küçük, en küçük.

şiddet-i hararet: sıcaklığın şiddeti.

tahte’l-arz: yerin altı.

Okunma Sayısı: 2904
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    14.7.2023 12:07:25

    "“Ve’l-ilmü indallah”, ahiret âlemine ait menziller, bu dünyevî gözümüzle görülmez. Fakat bazı rivayatın işârâtıyla, ahiretteki Cehennem bu dünyamızla münasebettardır. Yazın şiddet-i hararetine “Min feyhı cehennem” [Cehennemin hararetindendir]* denilmiştir." Numuneler dahi cehennnem ateşinin büyüklüğünden haber veriyor. O halde bu ibreti doğru yönde istimal etmeliyiz vesselam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı