"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

'Aslında Yeni Asya 100 yaşında'

25 Şubat 2020, Salı
Gazetemiz 51. yılına girerken Yeni Asya Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Atik’le Yeni Asya’nın dünü, bugünü ve geleceğini konuştuk. Atik, “Aslında Yeni Asya’nın tarihi 100 yıldır” dedi.

* 50 yıllık Yeni Asya misyonunu nasıl değerlendirirsiniz?

Yeni Asya “Hakikatin Gür Sesi” dir. Hakikatleri haykırıyor gazetemiz. Bütün olumsuzluklara, dahili, harici bütün entrikalara rağmen 50 yıldır hakikatleri ifade ediyor. Aslında kuruluşunun sebebi de bu ve iman hizmeti. 

Gazetemizi 1970’le sınırlamamak lâzım. Başyazarımız Üstad Bediüzzaman Said Nursî bildiğimiz kadarıyla 1900’lerin başında çıkan gazetelerde yazı yazıyordu. Aslında Yeni Asya’nın ömrü 100 yıl. Üstad’ın meşrûtiyetin son döneminde yaşadığı halleri de hesaba katarsak, arada kesik dönemler var, fakat özellikle 1920 ve 1940’lara kadar Türkiye’de bir kapalı dönem var. Bu dönemi hesap etmezsek, Yeni Asya’nın, Üstad’ı merkeze koyduğumuzda 100 yıllık bir geçmişi var. Bizim bugün durduğumuz yer Üstad’ın söylediği hakikatlerin merkezi. 

Üstad’ın 100 yıl önce yaşadığı sıkıntılarla bugünkü sıkıntılar birebir aynı 

1908’lerdeki istibdat uygulayanlar, devletin içindeki o sistemin çöküşü, Osmanlı’nın son dönemindeki çöküş, sorgusuz sualsiz mahkemeler, insanların üzerine gidilerek yapılan zulümler... Yaşanmış bunlar bu memlekette. Bugün de öyle… Evet ‘dindar bir hükümet’ var, ama istibdat var, hukuk yok, masumiyet karinesi yok. Üstad’ın 100 yıl önce yaşadığı sıkıntılarla bugünkü sıkıntılar birebir aynı.

Devlette hukuk ön planda olmalı 

Biz de diyoruz ki bugün, devlette hukuk ön planda olmalı. Devlet bir kaideler bütünüdür. Herkesin hem hür olması, hem de teşebbüs noktasında teşvike mazhar olması lâzım. Avrupa bunu başardı. Evet Müslüman değiller, ama Müslümanlığı yaşıyorlar tabiri caizse. Her halde bir de sona doğru geliyoruz gibi. Benim kanaatim bu. Avrupaî manada hürriyeti yaşayacağız diye düşünüyorum. Türkiye için bu belki de tünelin sonu.

* İkinci bir 50 yıla girerken düşünce ve duygularınızı öğrenebilir miyiz?

Bugünlere kolay gelinmedi. Özellikle Üstad’ın vefatından sonra Türkiye’de yaşanan olayları yorumladığımızda hep dinî inkişafın önündeki engellerin tahkim edilmesi noktasında malûm zihniyetin hareketi var. 28 Şubat’ta bir general bu mücadele bin yıl devam edecek demişti. O zaman ilk tepkiyi biz koymuştuk gazete olarak. Yani bir insanın inancıyla mücadele olabilir mi?

Bu 50 yılı, Zübeyir Ağabey’den başlamak üzere, o dönemde onunla beraber bu dâvâyı omuzuna almış Mehmet Kutlular Ağabeyin emeği unutulamaz. Allah şifasını versin. Mustafa Polat Ağabey bilfiil çalışarak, Zübeyir Ağabey kendisi eliyle gazete dağıtarak, bu dâvâya katkı vermişlerdir. Bugünlere gelişimiz kolay olmadı. 50 yıl diyoruz da epey badireler atlatılmış. Dikkat edin yaşadığımız 1960, 1970, 1980, 1990… böyle periyodik olarak her 10 yılda bir müdahale, budama hareketi var. 15 Temmuz ise belki bu budamanın en şiddetlisi. Ama şurası kesin: İnsanı insan olarak kabul etmeyen hiçbir sistem yaşamamıştır. İnsanı merkezine almış, onun her türlü duygularına saygı duymuş bir hâle gelmek zorunda Türkiye. 

Biz Üstad’ın müjdelerinden anlıyoruz ki, bunun gerçekleşmesi yakın. Çünkü mızrak çuvala sığmıyor. Binlerce insanın şu anda haklı mı, haksız mı olduğu mahkeme tarafından bile bilinmeyen bir şekilde üzerinde bir örtü var. Birileri hükümlü, birileri tutuklu, birileri haklarından men edilmiş, kenara itilmiş… Bir kaos var. Bu kaos devam etmez. Küfür devam eder, zulüm devam etmez. 

Avrupa’dan gelen hürriyet rüzgârının da katkısıyla Türkiye hürriyeti yaşamaya başlayacak. Belki yarın, belki yarından da yakın.. Türkiye’nin de mutlu yaşamaya hakkı vardır. 

* İkinci 50 yıl seferberliği başlatılmıştı. Kampanyayla ilgili bilgi verir misiniz? Katılım ne durumda?

Kampanyamız gayet iyi gidiyor. Amaçladığımız rakamlara yaklaşmak üzereyiz. Okuyucularımızdan kampanya süresini uzatma noktasında talepler de var. “Biraz uzatın, biz de katılmak istiyoruz, imkânlarımızı zorluyoruz” şeklinde mesajlar alıyoruz. Kampanya Mart ayı başında bitecek demiştik. Fakat yönetim kurulumuz teklifleri görüşecek.

* Gazetemizin yıl dönümü vesilesiyle farklı liderlerden tebrik mesajları aldınız. Özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mesajı çok konuşuldu. Bu konuda neler söylersiniz?

Kılıçdaroğlu’nun ifadeleri takdire şayan. Bir hakikati ortaya koyuyor. Şunu da bir tesbit olarak söylemem lâzım. Dindarlarla Halk Partisi arasında uzun yıllardır iletişim kopukluğu vardı. Toplumun bunu aşması lâzım. Kılıçdaroğlu bu noktada bir çalışma içinde. Geçmişte 1920’lerde bir örtülü dönem, kimsenin konuşamadığı dönemde dine saldırı CHP üzerinden yapılmış. Bu bir hakikat. Ama biz şunu unutmuyoruz; Üstad Bediüzzaman “Yapılan kötü hareketler partinin (CHP) yüzde 5’ine verilir” diyor. Üstad’ın o gün söylediği şey bu. Bu sebeple CHP’nin tamamına karşı olmanın bir mantığı yok. Meselâ bir Hilmi Uran meselesi var. Üstad’ın ona mektup yazdığını biliyoruz. Yani CHP ile iletişim kanallarını açık tutmuş.

Önümüzdeki dönemde bütün siyasî hareketlerle de, sivil toplum kuruluşlarıyla da irtibata geçmemiz gerektiğine inanıyorum. Böyle bir çalışmanın önünü açmak zorundayız. İnsanlar istedikleri şeye inansınlar, ama lütfen birbirleriyle konuşsunlar. Nihayetinde Allah bize insanlarla inandıklarınızı paylaşın diyor. 

CHP’de Kılıçdaroğlu’nu anlamayanların paradoksu da bu. “Bizim onlar ezelî düşmanımız, sen onlarla nasıl oturursun” gibi sözler. Genel Yayın Yönetmenimiz Kâzım Güleçyüz  Çanakkale’ye gitti, Adalet Kurultayı’nda konuştu. Neden? Biz şuna inanıyoruz; kim adalet derse biz onun yanındayız. İnandığımızı hür bir şekilde insanlara anlatmak, onlarla paylaşmak görevimiz. Yeni Asya’nın 50 yıllık misyonu budur.

Etiketler: Yeni Asya, İzzet Atik
Okunma Sayısı: 6718
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Kemal

    26.2.2020 11:30:15

    Üçüncü hâdise: Bir rivayette, “İslâm Deccalı Horasan taraflarından zuhur edecek” 4denilmiş. 5 لاَيَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلاَّ اللهُbunun bir te’vili şudur ki: Şarkın en cesur ve kuvvetli ve kesretli kavmi ve İslâmiyetin en kahraman ordusu olan Türk milleti, o rivayet zamanında Horasan taraflarında bulunup daha Anadolu’yu vatan yapmadığından, o zamandaki meskenini zikretmekle Süfyanî Deccal onların içinde zuhur edeceğine işaret eder. Gariptir, hem çok gariptir: Yedi yüz sene müddetinde İslâmiyetin ve Kur’ân’ın elinde şeref-şiar, bârika-âsâ bir elmas kılınç olan Türk milletini ve Türkçülüğü, muvakkatenİslâmiyetin bir kısım şeâirine karşı istimal etmeye çalışır! Fakat muvaffak olmaz, geri çekilir. Kahraman ordu, dizginini onun elinden kurtarıyor diye rivayetlerden anlaşılıyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı