"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Endülüs’ten ağıt ve tarihe düşen bir not

Rukiye Anar
02 Haziran 2022, Perşembe
Endülüs İslam Devleti, sekiz yüz yıllık mazisiyle muhteşem bir İslam medeniyetidir.

Bu muazzam medeniyet, Tarık bin Ziyad’ın iman ve cihat coşkusu ile okyanusları aşarak gemileri yakacak kadar büyük fetih inancı ve fütuhat ruhuyla başlattığı bir destanın adıdır. 

Ancak bu destan ne yazık ki pek hazin ve yıkımla biten ve her Müslümana hüzün veren hikâye ile sona ermiştir. 

Biliyoruz ki her yükselişin inişi, her saltanatın bir zevâli dünya hayatına konmuş İlâhî bir kanundur.  Tabiî ki İlâhî kanunlar da sebepler ve vesileler eliyle icra olunmaktadır. 

Bu yüksek medeniyetin ilk temellerini atan mefkure, elbette Kurân’ın her mümine gösterdiği ila-yı kelimetullah ufkundan  ve cihat emrinden gelmektedir. Nitekim “Allah sizin içinizden cihat edenlerle, sabır gösterenleri ortaya çıkarmadan kolayca cennete gireceğinizi mi sandınız” (Al-i İmran 142) buyurulmakta ve Rabbimiz cennet karşılığında bunları istemektedir.

Tarık bin Ziyad, Cebeli Tarık Boğazına geldiğinde geriye dönme düşüncesini ortadan kaldırmak için “İşte kardeşlerim düşman ordusu önümüzde ve cennet az ötemizde” diye başlayan iman ve cihat ateşini yakmış ve ölümü hiçe sayacak kararlılıkla atını ileri sürmüştür. 

Allah’ın adını yüceltme gayesi onlar için o kadar vazgeçilmezdir ki, kıtalar dolaşan ve ülkeler fetheden bir ideal hâline gelmiştir. 

Ancak sonraki asırlarda iktidar ve taht kavgaları bu ideali baltalamış  zaman zaman kesintiye uğratmıştır. Bununla birlikte çok büyük ilim adamları yetiştirilmiş ve İslamî hem madde hem mânâ planında en güzel şekilde temsil etmiştir. Aynı zamanda bu medeniyet Avrupa karanlığına bir ışık tutmuştur. 

Her ne kadar izi silinmeye çalışılsa da bugün Gırnata Üniversitesi kapısında şu sözler nakşedilmiştir: “Dünya şu dört temel üzerine yükselir. 

1. Faziletli kişilerin ilmi 

2. Büyüklerin adaleti 

3. Salihlerin duası 

4. Yigitlerin cesareti..”

Böylesine fazileti, adaleti, cesareti ve maneviyatı önceleyen bir medeniyetin yıkılışı da o derece dehşetli olmuştur. Milyonlara varan katliam, tahrip edilen binlerce tarihî eser, kendi zamanın en zengin kütüphaneleri ve daha niceleri. İlmi savunacak alîm kalmamış, vatanı müdafaa edecek devlet ricali olmayınca o can yakan felâket gelmiştir. Zira yıllar yılı kardeş kardeşe düşman birbirini yok etmekle uğraşırken defalarca yapılan Haçlı Seferleri son darbeyi de insafsız ve acımasızca vurmuştur. 

Kalbe dokunan bir hâdise de, yardım istenilen Osmanlı da kardeş kavgası ve iç karışıklık yüzünden el uzatamamış ve o İslâmın yüksek kalesi târumar olmuştur. 

1931 yılında Kûrtuba Camiini ziyaret eden Muhammed İkbal’den şu ağıt gibi sözler dökülecektir: “Ey Kurtuba. Sırrı seninle aşikâr olmuştu müminin. Gündüzlerin vecd, gecelerinse yanış ve yakarış olduğunu gösterdin. Ey Kurtuba, yıldızlara göre senin zeminin gök kubbe gibidir. Binlerce ah ki asırlarca senin fezan ezansız beklemektedir.”

Daha nice ağıtlar döküldü yanık gönüllerden. Elbet Müslüman yıkıldığı yerden kalkacak, yandığı yerden tekrar dirilecektir. Bize düşen ise düşünüp ibret almak ve yola revan olmaktır. Tıpkı Tarık bin Ziyad, Musa bin Nusayr gibi fütuhatı bırakmamak, son nefesine kadar cehd ve gayret üzere olmaktır. Bilelim ki bu medeniyet tüm İslam dünyasına, hatta tüm insanlığa İbn-i Rüşd gibi, İbn-i Hazm gibi ve Muhyiddin-i Arabî gibi harika dimağlar hediye etmiştir. 

Döneminizin çarpık anlayışı sonucu tarihimizi tam bilmiyoruz. Çoğunluk Müslüman bu muazzam medeniyetten habersiz bigâne bir şekilde gündelik işlerle vaktini tüketiyor. 

Yoksa sekiz asır İslam mührünü vurmuş bu topraklardan İslamın esâmesi okunmasın, camileri kilise olsun da yürekler buna yanmasın! Öyle mi?

Okunma Sayısı: 1871
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Aysuna

    2.6.2022 14:11:50

    "Ey Tarık!Dün bedevi bir köleydin,bugün muzaffer bir komutan,yarın toprağın altında hesap vereceksin."diyen,gemileri yakmak deyimini insanlığa sunan yüce insan Tarık bin Ziyad🌷🌷🌷Allah razı olsun Hocam

  • A. AYDIN

    2.6.2022 10:56:30

    Ne acı! 😥

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı