"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslam coğrafyası ve kurban

Rukiye Anar
05 Temmuz 2023, Çarşamba
Kurban Allah’ın bir emri olarak Kevser sûresinde namazla birlikte yer alıyor. Bu iki emrin yan yana aynı cümlede olması bize gösteriyor ki her iki ibadet Allah’a yakınlaşmak için en güzel vesiledir.

Kurban bir yönüyle kes dediğini kesmek yani hem fiilî olarak, hem kalbî olarak malı kesmektir. Çünkü insan, yapısı itibariyle mala düşkün olduğundan onu Allah için kıyması ve kalbinden mal sevgisini atması için güzel bir ameliyedir. En zor olan kalpten mülk tutkusunu çıkarmak ve mal sevgisinden âzâde olmaktır. Bu amel aynı zamanda elimizdeki kıymetli nimeti paylaşmak, fakiri doyurmak maksadı da taşıyor. Zira rıza-yı İlahi, Kur’ân’da çok zikredilen infak üzerine dönüyor. Allah’ın sana verdiğini sen de vereceksin, Allah için yedireceksin... 

Bu noktada İslam coğrafyası ne kadar sefil ve muhtaç durumda. Yanı başımızda Yemen’de aç çocuklar ölüyor, Arakan’da mazlumlar bîtap düşmüşken, bizlerin üzerine büyük mesuliyet düşmektedir. Eğer imkânımıza göre onlara el uzatmazsak bu ahirette bize vebal olarak yeter. Bu mazlum beldelerde fakirlikten dolayı kaçırılan çocuklar, gençler ve bataklığa düşürülen evlatların sorumluluğu kimin boynuna?

İşte kurban vesilesiyle ve diğer vakitlerde yapılan her infak, onların hem canlarını, hem de inanç ve namuslarinı kurtaracaktır. 

Ümmet olarak bu bize ağır bir yük, büyük bir vazifedir. Bizim israfımız ve konforumuzla kaç kişinin doyacağını ve kaç insanın hayatının kurtulacağını bir düşünelim. Bu kadar aç ve muhtaç insan nasıl dinini yaşayacak ve inancını koruyacak? Bu zaaftan yararlanan batılı ajanlar, Müslüman halkları her yönüyle istismar ediyorlar. Misyonerlik faaliyetleri, çocuk kaçakçılığı ve nice insanlık dışı planlar yürütülüyor. Tüm bunlara biz duyarsız kalamayız. 

Maddi manevi sömürü ve yıkım karşısında, maddi manevi destek ve yardım gerekiyor. Ümmet-i Muhammed olma şuuru bunu gerektirir. 

Ayrıca kurban en güzel şükür vesilesidir. 

İhsan ve ikram edilen nimetlere bir şükür, hamd ve minnetle mukabele etmektir. 

Kurbanın hikmetine muvafık hareket ettiğimizde onun maksadı hâsıl olur. Yani Cenab-ı Hakka yakınlaşma vesilesi olur. Şu ayette beyan edildiği gibi, “Şüphesiz o kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır, sizden Allah’a ulaşacak olan tek şey takvanızdır. (Hac- 37)

Demek ki Allah’a ulaşan şey takva kuvvetidir, takvanın da kökü kalpte olduğundan, kalpte ne kadar takva yerleştiyse, o kadar Rabbimize yakınlık oluşur.

Elbette kalpte olanın tüm uzuvlara etki etmesi, her fiilimizin  oradan uzanması gerçeğinden dolayı, kurban fiilinin de mal sevgisi gibi Hakka feda edilmesi, kalpten çıkarılıp hayra kullanılması gibi maksatlar meydana geliyor.

Rabbim her amelimizi hakkıyla yapmayı ve kurban ibadetini de kalpten kuvvet bularak yerine getirmeyi nasip etsin. Selam ve dua ile...

Okunma Sayısı: 3376
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı