İhsan Erdoğan kimdir, kısaca kendinizi tanıtır mısın?

1962 yılında Bitlis Kavakdibi (Sılkam) Köyü’nde dünyaya geldim. İlk, orta eğitimimi Bitlis ve Hizan’da, Lise ve Önlisans eğitimimi de Mersin’de tamamladım. 1985 yılında Millî Eğitimde memuriyete başladım. Sırasıyla Bitlis, Hizan, Mersin ve Manisa’nın Akhisar ilçesinde çalıştım.

2016 yılında emekliye ayrıldım, Manisa İl sekreter yardımcısı, Malî ve Neşriyat Komisyonu sekreterliği ile Yeni Asya Akhisar ilçe Temsilcisi görevi yapmaktayım. Üç erkek, bir kız babasıyım.

İhsan Bey, Risale-i Nurlar’la nasıl tanıştınız, hayatınıza nasıl bir yön verdi?

1979 yılında Hizan’da İlçe Millî  Eğitim Müdürlüğü’nde çalışan Hüseyin Avcil vasıtasıyla Risale-i Nurlar’ı tanıdım. Risale-i Nur derslerine beni dâvet ediyordu. Ara ara dershaneye birlikte gidiyorduk, lâkin pek bir şey anlamazdım. Sene 1981 Risale-i Nur Talebelerinden Tahir Kaplan Ağabeyden “Sözler” kitabını aldım, okudukça yavaş yavaş diline aşina olmaya başladım.

Allah’a şükürler olsun o zamandan beri Risale-i Nurlar’ı okumaya ve okutmaya çalışıyoruz. Kim bilir Risale-i Nurlar’ı tanımayıp ve okumasaydım acaba ailece şimdi hangi kulvarlarda dolaşıyor, olacaktık. Risale-i Nurlar’ı tanıdığım günden bugüne kadar Yeni Asya ekolü içinde hizmete devam ediyorum.

Kırk yıldan beri Yeni Asya Gazetesi ile yolcuğunuz devam etmektedir, bu yolculuğun sırrı nedir?

Rüstem Bey, Yeni Asya Gazetesi’yle yolculuk yapmak bir dâvâ işidir, dâvâyı dikenli güle benzetiyorum, “gülü seven dikenine de katlanır”. Hazreti Mevlâna’ ne güzel söylemiş: “Asıl marifet, bahar aylarında veya yaz mevsiminde değil, kışın açabilmektir.” Önemli olan zor günün dostu olmaktır. Yeni Asya zor günleri aşarak bu günlere gelmiştir.

Yeni Asya’nın çizgisi 1960’ların ilk yıllarından itibaren neşredilen haftalık Zülfikâr, Uhuvvet ve İttihad Gazetesi’nin devamı mahiyetinde bugüne kadar devam edip gelmiştir. Onu bu günlere ulaştıran tavizsiz duruşudur.

Yeni Asya’nın bir yoldaşı olarak Mersin’de 25 sene Gazete dağıtım işleriyle ilgilendim. İnşaat Mühendisi Mustafa Kale’nin işyerini Yeni Asya bürosu olarak kullanıyorduk. Her gün işyerimden bir saat izin alırdım, merkezi yerlerde ikamet eden ağabey ve kardeşlerimizin gazetelerini dağıtıyordum.

Mustafa Kale, Ahmet Sevinç, Hasan Enecik, Ahmet Demirdöğmez ve Hüseyin Küçükoğlu tarafından da gazete dağıtılıyordu, adeta seferberlik halindeydik, günü birlik herkes gazetesini okuyabiliyordu.

On seneden beri Akhisar’da da neşriyat işi ile ilgileniyorum. Fırsat bulamayıp okumadığım gazeteleri, seyahate giderken yanıma bir miktar alır okuduktan sonra otobüs, tren, uçak vs. gibi araçların koltuk sepetlerine bırakır veya molalarda dinlenme tesislerinde bırakırım. Kamu veya tüzel kişilere ait hastane, cafe, kantin, öğretmenevleri ve sosyal tesisler gibi yerlere de bırakıyorum.

30 yıldan beri evden çıkınca, gittiğim her ortama Yeni Asya logolu çanta veya Yeni Asya Neşriyat poşeti içinde gazete, dergi, Risale-i Nurlar’ı iftiharla taşımaya devam ediyorum.

Hizmet etmek için korkuya, korkmaya, çekinmeye, endişe-i istikbal etmeye hiç mahal yok. Zira hizmet-i imaniye ve Kur’ân’iye işi ile meşgul olduğumuz için, inşallah inayet-i Rabbaniye altındayız. Hüsn’ü nümune-i imtisal olur diye anlattım.

Yeni Asya Gazetesi deyince aklınıza ilk gelen nedir?

“Hakkın hatırı âlidir, hiçbir hatıra feda edilmez” düsturu ve tavizsiz duruşu aklıma geliyor. Yeni Asya Gazetesi her zaman müsbet hareket prensibiyle yayın yapıyor. Yeni Asya yazıyorsa doğrudur. Yeni Asya istişare ile hareket ettiği için yanılmıyor.

Yeni Asya, bir çizginin adıdır. Yeni Asya, vatan sathını bir mektep yapmakla meşguldür. Yeni Asya, Risale-i Nur’un naşir-i efkârı ve Risale-i Nur’un medyadaki dilidir. Yeni Asya, hakikatın gür sesidir. Yeni Asya ile dik duruşun ne olduğunu anladım.

İhsan Bey son vermek istediğiniz bir mesajınız varsa alayım.

Konuşacak ve anlatılacak çok şeyler var, her şeyin başı doğruluk, samimiyet ve ihlâstır. Cenâb-ı Allah bizleri ihlâs-ı tammeden ve doğru istikametten ayırmasın. Bu vesileyle Yeni Asya Gazetemiz’in şahsıma tanıdığı bu imkândan dolayı teşekkür ederim. Bütün dostlara selâm olsun…

Biz de sizlere teşekkür ederiz.