Pazar gençlerinden liseli Abdurrahman’la konuşuyorum.
- Geçen hafta aile ile ilgili sohbet vardı, katıldın mı?
- Katılmaz mıyım hocam!
- Ne aldın?
- Çok şey! O akşam ders sonrası evde aile meşvereti yapıldı.
Ve bazı kararlar alındı: Evdeki bozuk olan televizyon yaptırılmayacak, aile meşvereti düzenli olarak toplanacak. Akşamları evde aile dersi yapılacak.
Bir de benim kendimle ilgili aldığım bir karar oldu: Günlük şahsî okumalarımı, odamın ‘okuma köşesi’ bölümünde düzenli olarak yapacağım.
Bir sohbetin bir ailede bu kadar olumlu kararlara vesile olması çok güzel! Belki yapılan bu ders pek çok kişi tarafından pek çok defa, değişik zamanlarda okunmuştur. Ama Allah’ın hangi cümleye, hangi kişiden, hangi zamanda te’sir vereceğini bilemeyiz. Netice Allah’tandır. Bir de tabiî o insanın o nasihate açık olma vakti vardır. Belki bir şeyler yaşandı ve o cümleler dikkat çekici hale geldi ve kişinin vicdanını harekete geçirdi.
Belki bu dersi, dinleyen nazarında sözü, siması eskimemiş, sevimli bir yüzün yapmış olması nasihati daha etkili hale getirmiş olabilir.
Farklı bir şehirden gelmiş bir ağabeyin dersini dinleyince insan üzerinde ayrı bir etkisi oluyor. Çok da tanımadığımız, bilmediğimiz bir kişiden dinlediğimiz derse yüklediğimiz anlam daha farklı olabiliyor. İnsan şevkleniyor. Oysa ders aynı derstir. Allah her dile, her gönle ayrı bir güç vermiş.
Hiç fark etmez, ülfet perdemizi yırtan, bizi yeknesaklıktan kurtaran, hakikatlere daha ciddî müşteri olmayı netice veren her faaliyet güzeldir.
Bir saatlik bir sohbet, bir ailede, bir toplumda değil, bir insanda bile küçücük bir bakış açısı değişikliği, bir farkındalık oluştursa, yeter.
Ne mutlu ihlâsla okuyanlara ve alıcılarını açık tutup, feyzlenebilenlere! Her sohbet, daha önce hiç olmamış ve yarın da olmayacak değerdedir.