"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ashab-ı Rakîm kimlerdir? (1)

Şemseddin ÇAKIR
09 Haziran 2023, Cuma
Bu tabir hakkında, kanaatimce fikri olan pek yoktur. Çünkü tefsirler bu meselede pek müdellel malumatlar vermemişler. Hâlbuki bu tabir Kehf Suresi’nde açıkça mealen şöyle geçmektedir: “Yoksa sen sadece Ashab-ı Kehf’i ve Ashab-ı Rakîm’i mi ibret verici delillerimizden sandın?” (Kehf, 18/9)

Görüldüğü gibi burada Ashab-ı Kehf ve Ashab-ı Rakîm birbiriyle ilişkili olmakla beraber iki ayrı kesim veya grup gibi ifade olunmaktadırlar. Ancak biz Ashab-ı Kehf’i, Tarsus’taki mağarada uyutulan yedi kişi ve o zamanki Hıristiyanlık dinine azılı düşman olan Dakyanus’un zulmünden mağaraya sığınan müttaki gençler olarak biliriz.

Bir de bazı rivayetlerde, “bu zatların, âhirzamanda gelecek olan Mehdi’ye yardım edeceği” söylenir. Fakat biz onu, âhirzamanın Dakyanus’u sayılan ve İslam’ın azılı düşmanı olan Süfyan’ın zulmünden mağaramisal hapishanelere girecek olan Mehdi talebeleri diye anlarız. Cenab-ı Hakkın kudretinden ve hikmetinden sual olunmaz ancak işin mantığını böyle görürüz ve “Şayet onlara aynı zamanda ‘Ashab-ı Rakîm’ denilirse Mehdi’nin talebelerine de denilebilir mi?” diye akla gelir. Yani onların Mehdi’yle böyle bir ilgisi de olabilir. Gerçi tefsirlerde bu konuda da, “mağaranın bulunduğu dağ”, “mağaradakilerin isimleri” ve “onların yazılı olduğu levhalar” gibi manalar verilmiş ve yorumlar yapılmış, fakat ben bu terimin ilm-i muhitten geldiğine ve Câmiü’l-Kelîm olduğuna, bir kelamla ilgili bütün manaları ihtiva edeceğine inandığım, Kur’ânî bir ifade olduğu için yukarıda bahsedilen manaların da doğru olmakla birlikte yeterli olmadığını, daha kapsamlı ve derin manalar ifade ve ihtiva ettiğine inandığımdan, bu “Ashab” ve “Rakîm”e ayrı bir önem atfettim.

Bu inancımın ispatı için meseleye önce sözlük anlamıyla bakmak istiyorum. Evet sözlükte “ashab”; arkadaş, dost ve sahip kelimelerinin çoğulu olup, “arkadaşlar” ve “yoldaşlar” gibi anlamları da ihtiva etmektedir. Yani bir nevi, “sohbet arkadaşları” veya “dava arkadaşları” olabilir, mesela Efendimizin (asm) ashabı gibi, daha ideal ve kapsamlı anlamları olmalı diye düşünüyorum.

“Rakîm” ise; yazmak, nakşetmek ve isbat etmek gibi anlamları da ifade edebilir. Rakîm, “Rkm” kökünden olup, “rakamla ilgilenen” anlamıyla, “ulum-u riyaziye” diye bir ilim dalı dahi mevcuttur. Yani mesele, bu rakamları tevhid için kullanan mühim bir dava kervanı olmalı kanaatindeyim. 

Sanki tefsirlerde verilen manaların, yukarıda bahsedilen gibi ideallerle de pek ilgisi yok ve sanki bu ideallerden bağımsız ve alakasız bir durum gibi geliyor. Öyleyse bu lügavî anlamlara göre “rakam ehli olan” bir topluluk olabilir mi? Olmalı. Mesela, bugünkü çağımız “dijital çağ” olarak adlandırılıyor. Bu zamanda rakamlarla savaşılıyor. O halde biz de değişik algoritmalar, yollar oluşturabiliriz.

Risale-i Nur’daki, “Kur’anî ve hadisî olan işârât-ı riyaziyenin kendisinde müntehî olması ve hitabat-ı Nebeviyeyi ifade eden ayet-i celilenin riyazî beyanlarının kendi üzerinde toplanması delâletleriyle o zat hizmet-i imaniye noktasında risaletin bir mir’at-ı mücellası ve (…) hizmet-i imaniye cihetinde bir son hamil-i zîsaadeti olduğuna şüphe yoktur.” (Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s. 157) cümlesini de, doğru anlamak gerekiyor.

Mesela: Muhyiddin-i Arabî’nin nakline göre, âhirzamanda gelecek Mehdi’nin “Esrar-ı Huruf” yani harflerin rakam değerlerini, cifir, ebced ilmini ve fen bilimlerini çok iyi bileceği ve muarızlarını ilzam için onları kullanacağı, “Fütuhat-ı Mekkiye” eserinden anlaşılmaktadır. (Tılsımlar, s. 206) Bu meseleyi Taşköprülüzade Ahmet Efendi de, “Mevzuatü’l-İlim” eserinde zikretmiştir. (11/246) 

— Devamı Haftaya—

Okunma Sayısı: 12288
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir Ceylan

    9.6.2023 01:26:34

    Ashabı Kehf'e ait olduğu belirtilen ve Kur'an-ı Kerim'in tarifine çok uyan Diyarbakır Lice ilçesinde bir dağ ve mağara mevcuttur. Bu dağın resmi adı da 12 Eylül ihtilaline kadar Ashabı Kehf dağı idi. Sonra ihtilalciler değiştirdiler. Bu dağın aşağısında Deyr Kam diye bir köy var. Adından açıkça anlaşılacağı gibi bu Deyrür Rakim yani Rakim Kilisesi demektir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı