"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Keramet haktır-3

Şemseddin ÇAKIR
14 Haziran 2025, Cumartesi
Bir de “Bu kerametlerin ayet ve hadislerle münasebeti nedir?” diye bir soruya muhatap olunursa, her birinin bir ayet ve hadisin izah, isbat ve şerhi olduğunu da ifade edebiliriz.

Yani nasıl bir hadis ayet-i kerimeye tezat olamazsa keramet de, hadise tezat olamaz. Yani bilakis ayet-i kerimedeki kapalılığı, hadis ve kerametler deşifre etmiş olur. Şimdi buna dair bir misal arz etmek isterim. Meselâ, Hud Suresi’nin 105. ayetini mevzu edelim. Bu ayet-i kerimede Cenab-ı Hak, “Öyle bir gün gelecek ki, Allah’ın izin verdiklerinden başkası konuşamaz, onlardan kimi Şakidir kimi Said.” buyuruyor.

“Bu insanların konuşamadıkları zaman, hangi zamandır ve bu şahıslar kimlerdir?” diye insan ister istemez merak ediyor. İşte o meraklarımızı izale etmek için, hadislere ve kerametlere başvuruyoruz. 

Şöyle ki, meselâ: 

 Bir hadis-i şerifte bu ayetin açılımı şöyle geçiyor “Ümmetimde iki adam olacak, onlardan biri kendine vehbî ilim verilmiş bir hikmet ehlidir. Diğeri ise şerir olup ümmete olan fitnesi şeytandan daha eşeddir.” diye onlar bir miktar deşifre ediliyor.

 Bu hadis-i şerifteki zaman ve o zamanın eşeddi şiddeti de, Hz. Ali (ra) Ercuzesinde bir şah-ı velayet ve ilmin kapısı olarak, mealen, “Beş yüz sene sonra akvamı şarkıye (doğu kavimleri) Arap üzerine hücum edecek ve onları hayvan gibi kesecek, öyle müthiş bir fitne ve karanlık ki, en karanlık geceden daha karanlık olacak ve o kavim kütüb-ü İslamiyeyi Fırat Nehri’ne atacak” buyurmakla tam anlamıyla, Moğollar ve Hülaguyu anlatıyor. Ondan sonra da 14. Hicrî asırda Süfyan gelip İslâmî harfleri yasak edip yerine yabancı harfler koyarak İslâm kültürünü mahvedecek” demekle de 1928’deki harf devrimini aynen haber veriyor. Ve yine Hz. Ali “Bize ulum-u evvelîn ve ahirîn bildirildi. Kim tereddüt ederse zelil olur” diyor. Biz de bu ümmetin zelil olmasına mani olmaya çalışıyoruz. Bu da suç oluyor, öyle mi?

 Abdülkadir Geylânî Hazretleri ise, o iki kişiden birisini, “Vuslata eren ve sahili selâmete çıkan ve Allah’a (cc) yakın olan Saiddir.” diye apaçık ifade ediyor. Şakiyi ise; “Allah’tan uzak olan, helâket ve azap ehli bir zalim” olarak ifade ediyor. Böylece ayet, hadis ve kerametin aynı isimler üzerindeki anlam açılımlarını da vererek Kur’ân-ı Kerîm’deki i’cazı deşifreye çalıştık. Şayet hata etmişsek Rabbim affetsin. Böylece inşaallah bir lügavî mefhumun sırrı da deşifre olup, anlaşılmış olacaktır. Vesselâm. 

Okunma Sayısı: 596
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Selim Acar

    14.6.2025 00:41:46

    Yüreğinize ve kaleminize sağlık ağabey. Allah sizden razı olsun. Çok istifade ettik elhamdülillah.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı