"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Rasyonalite meselesi - 2

Şemseddin ÇAKIR
08 Eylül 2023, Cuma
Tarihdeki diğer rasyonalite ve hezimetler kısaca şunlardır: 2. İslam filozoflarının Aristo’ya çömezlik yapması da, ehli imanı şok eden olaylardandır. Fakat o devrin müceddidi İmam Gazali, Kur’ân-ı Azimüşşan’dan aldığı ilhamla onların belini kırmıştır. Demek bu ilhamı, değil her mü’min, her âlim de alamıyor demektir.

Üçüncüsü de, ondokuzuncu asırdaki Sanayi Devrimiyle muharref dinlerin dibe vuruşu, âlimlerin itibarsızlaştırılması sonucu, yeniden materyalist felsefenin hortlayıp şımararak rasyonelizm adına maneviyata saldırışı karşısında Bediüzzaman’ın da onlara meydan okuyarak her soruya cevap vermekle zındıkayı ıskat etmesidir.

 Aslında akıl çok büyük bir nimet ve zenginliktir. Fakat her şeye rağmen belli bir sınırı vardır ve en azından beş duyu organıyla sınırlıdır. Fakat o duyu organlarının zahiri olduğu gibi batınisi de, hatta bizim bilip idrak edemediğimiz duyu organları da vardır. Mesela şahika ve sadıka gibi. Onun için, “Basar masnuatı görüp de, basiret Sâni’i görmezse çok garip ve pek  çirkin düşer” denilmiştir. (Mesnevi Nuriye) Yani bizim aynı zamanda iki çeşit gözümüz var.

1-Basar denilen; maddi veya hayvani göz. 2-Basiret denilen manevi veya kalbi göz.

Onun için Üstad, “Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir, göz ise maneviyatta kördür” der. Yani maddi gözle görülecekler başka, manevi gözle başkadır. İşte o rasyonalistler manevi kördürler.

İnsan maddi çerçevede düşünerek iki kere iki dört eder der. Fakat bütün gerçekler dörtten ibaret değildir. Bu ancak, diğer gerçekliklerin vesilesi olabilir. Mesela, kâinatın anasır-ı esasiyesi dörttür. Kur’ân-ı Kerim’in anasır-ı esasiyesi dörttür ve dört mevsim vardır vs. Buna rağmen o dörtte kalınırsa, sineğin örümcek avına takılıp kalması gibi, basit ve fasit bir dairede vesilelerden öte geçemez.

Yani akıl asıl değil, bir vasıta ve vesiledir, asıl kıymetini imana vesile olmasından alır. Çünkü iman akla meydan okumaktır ve aklın gerçek hedeflerini gösterir. Yoksa akıl, ahmak insanların elinde “bir aleti laya’kıl” (şuursuz bir alet) olur demektir. Yani aklın bir de şuur boyutu vardır. Onun içindir ki,

 “İdrâk-i maâlî bu küçük akla gerekmez,/ Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez” denilmiştir. 

İnsan bu derece kendine düşman olabilir mi? Demek oluyormuş. Yoksa biz de aklı yerine ve sınırına göre kullanıyoruz fakat öylesine zıvanadan çıkmak neyin nesi? Va esefa!

Bir de akıldan akıla çok fark vardır. Mesela, külli akıl ve cüz’i akıl gibi. Külli akıl, Allah’a aittir, cüz’i akıl, kula verilmiş olan bir nimettir ve ona külli akıl içinde bir muhtariyet verilmiştir, haddini aşmaması gerekir. Tercihine göre de, mükafat ve mücazat verilecektir.

Bir de Kelamcı ve Fıkıhçılar da aklı ikiye ayırır: 1- Akl-ı mead 2-Akl-ı maaş diye.

Akl-ı mead; ahireti ve ebedi hayatını da düşünen, geniş ufuklu, uzak metrajlı, bahtiyar akıl sahipleri.

Akl-ı maaş ise, sadece dünyaya münhasır, kısa metrajlı, ‘ne’ ve ‘nasıl’da boğulup neden ve niçinine gidemeyen nasipsiz ve idraksiz akıl sahipleridir.

Fakat işin aksi, aklıyla övünenler de hep kısa akıllılardır ve onlar için “el cahilü cesurun” (cahil cesur olur) denilmiştir. Fakat onların içinden Sokrates, bir basiret örneği göstererek “Bir bildiğim varsa, o da hiç bir şey bilmediğimdir” diye imana teslimiyete işaret etmiştir.

Efendimiz (asm) da, “Kim alimim derse o cahildir” buyurmuştur.

Saadettin-i Taftazani, imanı, “Kulun irade-i cüz’iyesini sarfdan sonra, kalbe yerleştirilen bir nurdur” diye tanımlar. Demek o nura ulaşmak için, akıl aracını kullanmak gerekir. Yani; akla değil, akılla gösterilenlere bakmalı, sebeplerde boğulmamalı, vesselam.

Okunma Sayısı: 1824
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı