"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Berlin’de Veladet-i Nebi (asm)

Şükrü BULUT
17 Ekim 2022, Pazartesi
Tarihin, eteklerinden tutup sürükleyerek öne çıkardığı şehirlerden birisi de Berlin’dir. Tıpkı İstanbul gibi. İnsanlar kaderlerinden kaçamadıkları gibi şehirler de kaderlerinin mahkumu…

Almanya’ya ilk geldiğim zamanlarda başkent Bonn idi. Gizli payitaht Köln’e vekalet ediyordu. Büyük Berlin’i Demirperdeler  arasından uzaktan uzağa görme imkânımız olmuştu. Johannes Paul’un tutuşturduğu hürriyet meşalesi, çok kısa sürede müstebit inkârcıların perdelerini tutuşturmuş ve Berlin daha önce bedelini ödediği hürriyetine kansız bir şekilde  kavuşmuştu.

İstanbul ile kaderleri benzeşen Berlin’e karşı Ahirzaman dinsizlerinin taarruz ve muhasarası, yeniden merkez olduğu günden bu yana devam ediyor. Dedim ya, İstanbul gibi… İçeriden ve dışarıdan. Şairlerin ve düşünürlerin de beldesi olan Berlin’e, insanlık karşıtı dinsiz felsefenin düşmanlığı son zamanlarla sınırlı değil. Ottovon Bismarck’ın toparlamaya muvaffak olduğu Alman birliğini demokrasiye taşıması ve o zamanın ismiyle Prusya’nın idare merkezi olduğu zamandan bu yana aynı durum mevcut. 1870’lerde Paris’i işgal eden komünistlerin hedefleri Berlin olduğundan Bismarck, 1870 savaşında esir aldığı Fransız ordusunu Paris’i kurtarmaya göndermişti. Demokrasi düşmanı Marksistlere geçit vermeyen Bismarck ve seleflerinden dolayı, komünistler Bismarck’a “katil” diyeceklerdi. Paris’ten sonra yine Kuzey Almanya’ya dönen Marksistleri Hindenburg’un ekibi ümitsiz bırakınca, o Marksistler Rothschild’in finansesiyle en zayıf halka olan St. Petersburg’a yöneleceklerdi.

Planlamadığımız halde, Efendimiz (a.s.v.)’ın doğum gecesinde Berlin’deki medresemizde kardeşlerimizi ziyaretimiz, aynı zamana denk gelmişti.  Bismarck’ı kendisine  hayran bırakan Peygamberimizin doğumunda burada olmanın heyecan ve sevincini, “Bahtıyar Alman Milletinin” bu tarihi şehrinde, ardeşlerimizle birlikte yaşadık.. Yalnızca Bismarck değil, Avrupa’nın en zeki ve bilge insanları  eserlerinde, şiirlerinde ve mektuplarında Peygamberimizi methetmişlerdi. Goethe, Kant, Beethoven, Schobel, Rilke, Carlyle ve daha binlerce düşünürün beyanları, yalnızca bize ulaşanlardı. Avrupa’nın hâlâ sisler arasında bulunan, hakperest araştırmacılarının yardımlarını bekleyen on yedinci ve on sekizinci asırlarda, sayıları binleri geçen alimlerin ve mütefekkirlerin varlıklarını,  tarih artık itiraf etmek zorunda kalmış. 

AB’nin kaptan köşkünde, dünya barışı ve insaniyet cihetiyle önemli misyonları yüklenmiş Berlin’e son zamanlarda hücumlarını artıran münafık Marksistlerin hem ahlâkta, hem ekonomide, hem siyasette, hem idarede ve hem de medeniyette getirdikleri problemler, bir yazıya sığmayacak kadar ziyade olduğu gibi yazımızın  konusu da değiller. Yalnız, Soros’un Merkel ile birlikte Berlin’e topladığı yüzbinlerce Müslüman mültecinin, uzun sürede rahmete dönüşeceğini hissettiğimizi de söylemeliyiz. Gurbetin ve kültürel Hristiyanlığın kendilerine kimliklerini hatırlattığı bu yüzbinlerce Arap, Afgan, Hind ve Afrika kökenli Müslüman mültecilerin yerleştikleri alanlarda, yalnızca İslâm kimliğiyle karşılaşıyorsunuz. Bu kimliği Alman milliyetçiliği ve Hristiyanlık refleksleriyle çatışmalarda kullanmak isteyen Marksistlere burada prim verilmediğini de Berlin’deki kardeşlerimizden öğrenmiş olduk. İslâm milliyetinin cazibesiyle Berlin’de birbirine yaklaşmış bu farklı dilleri ve ırkları, nifakçı Yeşiller’in kavmiyetçilik ve sınıfçılık çatışma teorileri inşaallah tuzağa düşüremeyeceklerdir. İki Berlin’in birleşmesiyle birlikte Müslüman nüfusuna paralel çoğalan yüze yakın mescitte ve camde saflaşan müminlerin dualarıyla, Ahirzaman şerirlerinin Berlin’de çevirdikleri fitne dolaplarının da etkisiz kalacaklarını Rahmet-i İlâhiye’den bekliyoruz.

İkinci Dünya Savaşı şartlarını tedai ettiren bir hareketlenmeyi kamuoyu az çok görüyor. Kadere bakınız ki, iki şehir de bu süreçte önemli değişimlerin düğümlerini ellerinde bulunduruyorlar. Temennimiz ve duamız odur ki; İkinci Dünya Savaşı’nda Hz. Mesih’in vekaletini üstlenen Berlin, bu misyonunu devam ettirsin. Ve aynı zamanda Alman birliğinin kurucusu, Avrupa’nın medar-ı iftiharı hakperest Bismarck’ın çağrısına kulak versin. Bismarck diyor ki:

“Ben, şunu iddia ediyorum ki:

Muhammed (a.s.m.) mümtaz bir kuvvettir. Destgâh-ı Kudret’in böyle ikinci bir vücudu imkân sahasına getirmesi ihtimalden uzaktır.

Sana muâsır bir vücud olamadığımdan dolayı müteessirim ey Muhammed (a.s.m.)! Muallimi ve nâşiri olduğun bu kitap senin değildir. O lâhûtîdir. Bu kitabın lâhûtî olduğunu inkâr etmek, mevzû ilimlerin butlânını ileri sürmek kadar gülünçtür. Bunun için, beşeriyet seııin gibi mümtaz bir kudreti bir defa görmüş, bundan sonra göremeyecektir. Ya Muhammed! Sana muasır olamadığımdan çok müteessirim. Beşeriyet senin gibi mümtaz bir kudreti bir defa görmüş, bâdemâ göremeyecektir. Binaenaleyh, senin huzurunda kemal-i hürmetle eğilirim.”

Okunma Sayısı: 1499
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin

    17.10.2022 21:30:27

    Avrupanın hz. Muhammed(asm) a olan ihtiyacı daha çok ortaya çıktı.

  • Nisan

    17.10.2022 15:09:45

    İlk ziyaretimde pek beğenmemiş olduğum Berlin'i, bir de Bismarck'ın gözüyle veya Efendimize tâbi bir ümmetin, Mehdi'yi takip eden bir ferdi olarak yeniden gezmeliyim anlaşılan

  • Zübeyir

    17.10.2022 14:35:33

    Allah razı olsun. Müslümanların yeryüzüne dağılmaları ümit adesesiyle hayırlara medar olur inşallah. Berlin'e de İstanbul'a da saadet ve nur getirecek, Bismarck'ın vurguladığı gibi hakaik-i İmaniye ve rah-ı Muhammediyedir (asm). Yoksa şehirler kimliklerini kaybedip insanları ve insanlığı tüketiyorlar.

  • Hüseyin T

    17.10.2022 14:17:36

    Ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılâbı içinde, en yüksek gür sada İslâmın sadası olacaktır!" şiarı bize şunları söylüyor.. İslamın sedası geleneksel İslam toplumlarından değil Avrupa'dan o sesin duyulacağına yükseleceğine benziyor.. Düşünen sorgulayan akleden demokrasiyi ve hukuku içselleştirmiş bireylerden meydana gelen Avrupa toplumu bunu başaracak gibi görünüyor...

  • İlhan

    17.10.2022 11:30:37

    Bismark ve Bediüzzamanın talebelerinin kardeşliği ve Berlin-İstanbul kardeşliği. Bu noktada hakiki dini isevilikle Risale-iNurun ittifak edip Avrupa birliği müzakere zemininde insanlığın felahı iÇin gayret etmeli. Vesselam.

  • Hüseyin T

    17.10.2022 11:28:28

    Ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılâbı içinde, en yüksek gür sada İslâmın sadası olacaktır!" şiarı bize şunları söylüyor.. İslamın sedası geleneksel İslam toplumlarından değil Avrupa'dan o sesin duyulacağına yükseleceğine benziyor.. Düşünen sorgulayan akleden demokrasiyi ve hukuku içselleştirmiş bireylerden meydana gelen Avrupa toplumu bunu başaracak gibi görünüyor...

  • Hüseyin

    17.10.2022 09:17:30

    Berlin ve İstanbul. Ne kadar güzel şehirler değil mi? Gerçi Berlin yarışamaz İstanbul ile. Ama Allah şahit ki Berlin de güzel. Bu güzel şehirler elbette misyonlarını icra edecekler.

  • H.Bulat

    17.10.2022 08:56:22

    Bismarck ın söylediği bu mükemmel sözler Alman basıninda söylendiği zamandan bu yana nasıl dile getirilmiş. Almanlar üzrinde oluşan etkisi ne kadar basina ve yazılı kaynaklara yansimıştır?

  • Bülent Bektaş

    17.10.2022 08:12:25

    Çok teşekkür ederiz Çok güzel bir yazı olmuş Emeğinize saglık Şükrü bey

  • Mustafa coban

    17.10.2022 07:57:40

    Almanya katilmadigi savaşin maģduru.kaybedeni.eu başsiz.lidersiz.meydan britanyaya kaldi.eu projesiini bitirmeye kararli.bariş taraftarlari bu hücumuda atıl birakacak

  • S.topuz

    17.10.2022 00:55:32

    ...Ve peşinden ikinci CIHAN harbiyle de ALMANLARLA RUSYAYI tekrar KARŞI KARŞIYA getirip birbiriyle kırdıran aynı zihniyet, toplamda SEKSENBEŞ MİLYON İnsanın canlarını aldı ve Avrupada, bilhassa ALMANYADA TAŞ TAŞ üstünde bırakılmadı. Tüm insanlık maddî ve manevî ve ahlakî tasallut ve saldırılara maruz bırakıldı maalesef. Ama, Allah c.c NUR'unu tamamlayacaktır, onlar istemese de, inşaallah. Müslüman Göçmenler ve İşçiler sayesinde, Bahtiyar ve Şanslı ALMANYA, DECCAİZMİN tasallutundan ve Pençesinden kurtulur ümidi ve duasıyla, Vesselam.

  • S.topuz

    17.10.2022 00:50:08

    Allah c.c, Almanları,Türkleri (Alem-i İslâmı) ve  Rusları velhasıl tüm İNSANLIĞI DECCALIZMİN ve SÜFYANİZMİN her türlü tasallutundan, şerlerinden, aldatma ve manipülasyonlarından muhafaza etsin! Osmanlı (Alem-i İslâm)ve Müttefik Almanya (Katı hırıstıyan Katolikler) ve Bin senelik RUSYA ÇARLIĞI (Katı ORTADOKSLAR), birinci CIHAN HARBİ hortlatılarak perişan edildi, Rusyada Kominizm ihtilaliyle de HIRİSTİYANLIGIN KÖKÜNE kibrit suyu döküldü ve Dinsizlik ve Ahlaksızlıklar tüm DÜNYAYA (Şimalden, Kuzeyden)sari hastalık gibi bulaştırılmaya çalışıldı. Hemen peşinden kurtuluş SAVAŞININ akabinde, tekbirler ve dualarla kurulan Türkiye Büyük Millet meclisi ve CUMHURİYETİN İLANIyla OSMANLININ Varisi TÜRKİYE aylarca Lozan ANLAŞMASI için mücadele etti,ama, olanlar daha sonra OLMADI MI?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı