"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir karikatür... Said Nursî ve Nurcular

Şükrü BULUT
05 Haziran 2020, Cuma
2012 senesinin aktüalitesine uygunca, İbrahim Özdabak’ın çizdiği bir karikatürü sekiz sene sonra hükümete karşı askerî darbelerin konuşulduğu ve Kemalistlerin demokrasiye karşı işledikleri bir cinayetin yıl dönümünde, henüz bugün çizilmiş yalanıyla servis eden yayın organları ve ardından tahkik etmeden ahlâksızca yorumlarda bulunan bazı sorumsuzların başlattıkları tartışma, yine malûm noktaya geldi: Bediüzzaman Said Nursî ve Risale-i Nur düşmanlığı…

Cehaletin bu milletin en büyük düşmanı ve baş belâsı olduğunu bir asırdan fazladır seslendiriyoruz. Okumadan, bilgi sahibi olmadan cehalet dolu ithamların iğrençliği yine sayfalara sıçradı. Bu çamurun 1909’un 31 Mart’ından bu yana Sabatayist Selânikliler Hanedanı’ndan zamanımıza, 1000 yıllık tarihimize, İslâmiyet’e, demokrasimize ve mukaddes değerlerimize atılmakta olduğunu düşündüğümüzde; ihanetin organizeli olarak toplumumuzun bir çok önemli noktasına sızdığını anlamış oluyoruz. İnsanlığa, Kur’ân’a ve örfümüze Bolşevikler gibi saldıranların, bazen Türkçülük, bazen Sosyalizm ve bazen de Liberalizm perdeleri altına gizlenebilmeleri de maalesef millet olarak cehaletimizden istifade edebilmelerindendir. Bu yazımızda tartışmaları, hadiseleri, cehalet dolu iftiraları ve hissî tarafgirlikle söylenmişleri bir tarafa bırakacağız. Bediüzzaman Said Nursî’nin Osmanlı ve Türkiye demokrasilerindeki yerini, Risale-i Nur’daki demokrasi yaklaşımını ve bu yaklaşımı hayata aktarmayı misyon edinmiş Yeni Asya gazetesinin demokrasi içindeki temel hak-hürriyetler ve adalete katkısını nazara alacağız. 

1876’da yola çıktığı halde bir sene sonra sekteye uğramış Osmanlı demokrasisini, merhum şehit Enver ve Resneli Niyazilerle Bediüzzaman Said Nursî’nin tekrar yürürlüğe koydukları hakikatini asla cehaletin nisyanına kaptırmayacağız. Zira ortada, onun o günlerde hem İstanbul’da ve hem de Selânik’te irad ettiği “Hürriyete Hitab” isimli demokrasi manifestosu ile Selâniklilerce yargılandığı Divan-ı Harbi Örfî’de yaptığı meşhur müdafaanamesi varken; ahlâken düşük yaramaz çocukların sağda solda yazdıklarını itibara almak, ahmaklığın bir başka boyutu olsa gerek. 

Cumhurbaşkanımız, Başbakan iken, rızası haricinde MİT müsteşarının savcılığa çağrılması münasebetiyle çizilmiş yıllar öncesine ait karikatürü; kendilerince Yeni Asya’yı sıkıştırmak üzere gündeme taşıyanların kimler olduğunu gazetemizin genel yayın yönetmeni basına açıklamıştı. Fakat hedefin yalnızca Yeni Asya olmadığını, müfterilerin Bediüzzaman’a, Risale-i Nur ve bütün Nurcular’a dil uzatan yazıları ile anlamış olduk. Meselenin en garip ciheti ise; 120 seneden bu yana demokrasi kahramanlığı yaparak hem saltanatın zayıf istibdadına, hem Selâniklilerin komite istibdadına ve hem de Kemalizmin mutlak istibdadına diz çöktüren bir şahsiyetin, Deccaliyet-Süfyaniyet ürünü ihtilâlcilikle suçlanması idi. Hem de Said Nursî’nin İslâm kahramanı tavsifine mazhar Menderes’e, komünist-Kemalist subayların darbeleri sene-i devriyesinde… Bizce bu karikatürün Komünist ve Masonlar tarafından yeniden gündeme taşınması hakikatin garip bir şekilde ters-yüz edilmesinin deliliydi. 

Bediüzzaman ve Risale-i Nur’u açıkça tenkit edemeyeceklerini Hendekmekân yoldaşlarından ders almışların, Siyasal İslâm’ın içimizdeki adamlarıyla Nurcular arasında kargaşa çıkarmanın peşine düştüklerini biliyoruz. Bu teşebbüslerine 1948’lerden itibaren sistematikçe başladıkları, devletin kayıtlarında mevcuttur. Ve maalesef bu çalışmanın 1960’ların ortalarından sonra hız kazandığını da biliyoruz. Muhataplarımızın arasına dindarlar veya dini siyasete alet eden Müslümanlar da katılınca, nifakın derinleştiğini görüyoruz. Yeni Asya’yı bütün Nurcuların temsilcisi olarak lanse edenlerin niyetlerinin nifak olduğu da anlaşılıyor. Zira Yeni Asya, İttihad olarak 1967’nin Kasım’ından bugüne kadar, hiçbir zaman bütün Müslümanları veya Nurcular’ı temsilen çıkıyorum iddiasında bulunmamıştır. Fakat Bediüzzaman’ın teori ve pratiğinden aldığı dersle daima Müslüman ve mazlumların sesi olmaya gayret etmiştir. Temel ilkeleri arasında adalet, ahlâksızlıkla mücadele, milletin refahı, dâhili ve umumî barış, tabiata saygı, insanî temel prensipler, demokrasi ve medeniyet gibi yüksek değerleri takip eden araştırmacılar bütün dünyanın bu ulvî çizgiye muhtaç olduğu kanaatine varmışlar.  Kur’ân’ın 20. ve 21. Yüzyılından sonraki dertlerimize ışık tutan tefsiri Risale-i Nur Külliyatı’nın belirlediği çerçevede neşriyatı misyon edinmiş Yeni Asya’nın kuruluş senedinin altında Said Nursî’nin bir talebesi hariç diğerlerinin imzalarının bulunduğunu bilenler, bazen de iyi niyetle Yeni Asya’yı Nurcular’ın gazetesi olarak gösterebiliyorlar. 

Yukarıda arz ettiğimiz gibi Yeni Asya’yı neşreden Nur Talebeleri’nin “Nur Talebeliğini inhisarına alacak biçimde” bir düşünce, yaklaşım ve beyanlarının olmadığını tekrar belirtmek isteriz. 

Yeni Asya değil yalnızca Anadolu’da; dünyanın bütün coğrafyalarında Risale-i Nur’un neşrine koşacak ve oradaki Kur’ânî fikirlerle insanlığa yardım edecek binlerce gazete ve yayınevlerine destek olmaya çalışıyor. Said Nursî’nin ifadesi ile “Meşrûtiyeti herkese ezberletmek”, hak ve adaleti yüceltmek ve bütün insanları “insaniyet-i kübra” istikametine teşvik etmek yolunda; bırakın Nurculuğu, müslim-gayr-i müslim farkı gözetmeksizin yardım etmeyi şiar edinmiştir Yeni Asya…

Okunma Sayısı: 4873
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zeliha

    7.6.2020 12:21:41

    Şu Corona musibeti zamanı bile boş durmuyorsa zindika elbet tokatlari da daha dehşetli olacaktır. Sulh-u umumiyi temine vesile olacak kadar kuderetli Risale-i Nur u durduramayacaklarini anladikca daha çok kuduruyorlar. Temennimiz o ki siyasal İslam da olsalar küfür taraftarı olamayacak kadar vicdanları çürümemiş olsun. Yoksa biz sadece ezberimizi kuvvetlendiririz bu saldırılarla. Allah gazetemizde yazarlarindan her türlü calisanindan razı olsun. Bu bayrak kıyamete kadar dalgalanacaktir inşaallah.zerre miktar iyilik ihlâsla kâfidir onları durdurmaya

  • Recep Tuna

    7.6.2020 11:55:18

    Elhamdülillah

  • Nura

    5.6.2020 22:48:34

    Allaha düşman olanlar, demokrasiye de düşman oluyorlar. Önemli bir yaklaşımı ortaya koyuyorsunuz.???

  • Osman

    5.6.2020 20:20:55

    Bir karikatüre bile dayanamıyorlar Üstad hz osman lıda başlayan hürriyet ve meşrutiyet hareket lerini bir ıslam Alimi olarak fikren desteklemiştir. Çok gayret göstermiştir. Ve özellikle İnançlı olan büyük halk kesimine Demokrasi 'nin islama uygun olduğunu Anlatmıştır. Ve meşrutiyete geçilmiştir Bugün bu ülkede demokrasi varsa Kahraman lardan biri de O dur Demokrasi kahramanı Üstad ve yeni asya ya çamur atanlar. Demokrasi den Nasibi olmayan ülkeyi ve milleti kendi Çıkarı için kullanmak isteyen zavallılardır

  • LeylaNur

    5.6.2020 17:51:19

    Allaha düşman olanlar, demokrasiye de düşman oluyorlar. Önemli bir yaklaşımı ortaya koyuyorsunuz. Düşündürücü. Ellerinize sağlık

  • mehmet ali aslan

    5.6.2020 16:13:43

    Risale-i Nur'a ve Bediüzzaman'a dil uzatanlar ya cehaletlerinden veya nasipsizliklerinden bu alçak taaruzu yapıyorlar. Fakat bizim de kendimize iğne batırmamız gerekmez mi? Biz risale okuyucusu kimliğini bihakkın ifa edebiliyor muyuz? Başkalarına saldırı için fırsat vermede bizim de hiç kabahatimiz yok mu? Söz konusu karikatür normal demokrasilerde ağır eleştiri olarak kabul edilebilirse de, diken üstünde ve henüz demokrasisi oturmamış ülkemizde, yanlış anlamalara ve suizanlara sebep olmaz mı? Herkesi biraz ince düşünmeye davet ediyorum.

  • Bülent

    5.6.2020 14:32:49

    Dindarların ve bilhassa nurcuların masonların oyununa gelerek Yeni Asya aleyhtarlığı yapmaları,Müslümanların perişan halini daha da kötüleştiriyor. Bu yazıdan bunu anladım.

  • Hikmet Altan

    5.6.2020 14:24:30

    Pek çok selam... Hakikatın gür sesi, Yeni Asya yazıyorsa doğrudur.Mesleğimiz tecavüz değil,tedafüdür.hem tahrip değil tamirdir.her dönemde müsbet hareket eden Naşir-i efkarımız kalemlerinin sarf ettikleri mürekkepler Hadisi şerifin kıymetindeki muvazeneye nail olur inşaAllah.Yaşasın sıdk ölsün Yeis.Ya doğru söyle, yada sus.Doğruları söylemeye müsbet bir tarzda devam....🤲

  • Dr. Bahtiyar Aziz

    5.6.2020 14:23:34

    Yeni Asya düşmanlığının kodlarını körlere de gösteren harika bilimsel tesbitlerle dolu bir yazı..

  • Hüseyin

    5.6.2020 14:12:04

    Tarihte dönem dönem hakikatlerden rahatsız olanlar olmuştur..Fakat, hiçbir zaman hakikatın sesi tamamen susturulamamıştır.Hele hele risale-i nur gibi ; kalplerde, vicdanlarda, dimağlarda neşvü nema bulmuş, ilmi ve manevî araştırmalara konu olmuş, dünyanın dört bir yanında insanların teveccühünü mazhar olmuş, kuran-i hakikatlerin susması asla ve kat'a mümkün değildir ...

  • Hayati

    5.6.2020 11:24:33

    Hakikaten eskilerin tabiriyle hülasa suretinde ve onlarca cevabı içeren bir makale olmuş.Rabbim sizden razı ve kalemlerinize kuvvet versin.

  • Fatma

    5.6.2020 09:50:54

    Ne yazıkkı hakkı hakikati haykıran kim varsa hep susturmak hep bastırmak çünkü cahil halkı. Yönlendirmek. Çok kolay bir kuan bir bayrak. Sallayınca ellerinde tamamdır oyun bozanları hicc i istemezler derin devlet yada neokon dediğiniz her kimlerse ama olsun allah er yada geç hep haklınlının yanında olacaktır inşalhh

  • Haydar

    5.6.2020 09:22:59

    Üstadımızdan Allah razı olsun. Risale-i Nurlar ile bütün insanları Kuran istikametine teşvik etmek ve ömrü boyunca adaletin yüceltilmesi için gayret göstermiş. Bazı be yaparsa yapsın Hakikatleri hiç bir şekilde kapatmayacaklar.

  • Abdurrahman KOÇAK

    5.6.2020 05:47:41

    Meyveli ağaç taşlanır, taşlanacak, geçmişte böyle oldu, bugün ve gelecektede olacak.Ancak Asrın Alimi Bediüzzamanın Risalei Nur tefsirlerini okuyup anlayıp hayat pratiğine geçirenler i bu saldırılar etkileyemeyecek. Yeni Asya Risalei Nur prensipleri dahilinde demokrasi mücadelesine devam edecektir.

  • Abdullah

    5.6.2020 05:31:54

    Millet uyanmış, mugalata ve cerbeze ile iğfal olunsa da, devam etmeyecektir. Hakikat telakki olunan hayalin ömrü kısadır. Feveran eden efkâr-ı umumiye ile, o aldatmalar ve mugalatalar dağılacak ve hakikat meydana çıkacaktır inşâallah

  • Gazi

    5.6.2020 01:43:36

    Tüm yazarlarımızın ve çizerlerimizin dünyayı değilde ahireti dert edindikleri aşikardır. Gerisi de vız gelir tırıs gider. İt ürür kervan yürür misali gazetemizde inşallah kıyamete kadar yürüyecektir.

  • Ömer Yavuz

    5.6.2020 01:42:54

    Ümmetimden bir taife, Allahın emrile hareket etmekte devam eder. Onlar hak üzerinde oldukları halde, kıyamet kopana kadar kendilerini terk eden ve muhalefet eden kimsenin onlara bir zararı dokunmaz. Taki Allahın emri gelinceye kadar onlar insanlara galibtirler. Ravi: Hz. Muaviye (r.a.) Sayfa: 472 / No: 1 Ramuz El-Ehadis

  • Osman

    5.6.2020 01:10:49

    Kaleminize saglik. Allah bizleri bu davadan ayirmasin. Yeni Asya cephede ön saflarda "savasirken" ne yazikki bazi Nurcu kardeslerimiz destek olacagina bizlere sirtimizdan vurarak bilerek veye bilmeyerek düsmanlara destek veriyorlar... Tepeden asagiya kendileri siyasetin icinde olup siyasetcilerle icli disli olduklari halde, nereden Yeni Asya hakkinda "Siyasetle mesgul oluyorlar" demek akillarina geliyor. Bu ifitiralarin hesabini nasil verecekler acaba. Allah bu kardeslerimizi bu yanlis yoldan kurtarsin ve Nurcularin ve Muslümanlarin arasina fitne fesat sokmak isteyenlere firsat vermesin..

  • Mehmet Demir

    5.6.2020 01:07:19

    Allah razı olsun iyi bir cevap oldu hocam.

  • Nejdet pehlivan

    5.6.2020 00:49:53

    Ehl-i nifak yalanlarla, iftiralarla, ifsadatla, kamuoyunu ne şekilde Yeni Asya aleyhine çevirmeye çalışırsa çalışsın; Yeni Asya'nın hakk'a dayanan doğruları, onların harmanlar dolusu yalanlarını yakıp kül edecek, tarih önünde zir-ü zeber edecektir. Böylesi paspaye teşebbüslerde bulunmaları da ne denli acze ve seviyesizliğe düştüklerinin göstergesidir. Hak ve hakikat daima galip olacaktır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı