"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çin modeli nedir, biliyor muyuz?

Şükrü BULUT
13 Aralık 2021, Pazartesi
Perşembenin gelişi, Çarşambadan belli değil miydi?

Günümüzde yaşamakta olduğumuz ekonomik krizlerin mahiyet olarak, dünde yaşadıklarımızın aynısı olduğunu milletten saklamanın yollarına başvuruyoruz. Kırk yıllık hipnozun seansları da sona erince, ara seanslarla bu güne kadar yetinildi. Yani “bu yolun sonuna geldiğimizi” kaptanlarımız bizden saklamak istiyorlar.

Siyaseten bağımsızlığa ulaşamayan Türkiye’mizde yetmiş seneye yakındır; siyasî iktidarlar ya askerî müdahalelerle veya siyasî müdahalelerle görevlerinden uzaklaştırılıyorlar. 12 Eylül ihtilâlinin müttefiklerinden olan Neoliberaller işin içine girince de, daha çok “ekonomik müdahale” usûlü kullanılıyor. Daha kolay, dünyanın ileri ülkelerine ve kurumlarına hesap verme derdi olmayan ve içerde de faturayı yükleyecekleri yeteri kadar unsur ve sebep de buluna bilinen bu metot, müdahaleciler için daha elverişli… Âlây-ı valâ ile ihtilâl sonrası hükümete oturttukları ANAP’ın uğradığı zilleti hatırlıyoruz. AKP’nin siyaseten ANAP ile aynı olduğunu defaatla söyledik. Özal gibi Erdoğan da “EKONOMİ İLE” hem içeriye ve hem de dışarıya meydan okudular. Ve geçmişte yaşadığımız gibi, iktidar halatlarını, getirenler yine “EKONOMİ KILICIYLA” kesiyorlar. Bu hususlar hakkında yeterince yazılıp-çizildiğinden, zihinlerdeki istifhamları araştırmacı yazarların çalışmalarına havale ediyoruz.

Cumhurbaşkanımıza izafe edilen “ÇİN MODELİ” ifadesi, bir bataktan bir başka batağa giden yolu işaret ettiğinden, üzerinde durmamızı gerektiriyor. Zira milletimiz, Çin hakkında doğru bilgilerden maalesef mahrum. 12 Eylül ile birlikte ölümü ilân edilen komünizmin Çin’de “OTORİTER KAPİTALİZM” kimliğiyle yaşamakta olduğunu bilmiyor. Yetmiş senelik Çin diktatörlüğünün hikâyesini, 1980’den sonra ABD ve AB komünistlerinin Çin’e verdikleri yeni rolü de bilemiyoruz. Şikagolu Neoliberallerin Çin İdaresi’ni komünizmde tutabilmeleri için hazırladıkları programları, ABD ve AB’deki sermayenin ileri teknoloji ile ÇİN’e transferini de bize kimse anlatmadı.

Yani Çin’in, Türkiye’den daha çok Batı’dan gelen Neocon-Neoliberal ittifakının hegemonyasında bulunduğunu söylemek istiyoruz. Demokrasiye geçişine müdahale edilmiş günümüz Çin’i bağımsız bir ülke olmadığından, ÇİN MODELİNDEN bahsetmenin çok manasız olacağını düşünüyoruz. Çin Modeli yerine; yine biz kapitalizmi, sosyalizmi, Neoliberalizmi veya sosyal adalete dayalı demokrasi modellerini konuşalım. Zira dünyada böyle bir modelin olmadığını; oradaki sermayenin de, teknolojinin de ve kullanılan programların da Avrupa ve Amerika’daki sermayedarlara ait olduğunu milletimize dürüstçe anlatalım, diye bu yazıyı kaleme alıyoruz.

Millet olarak en büyük düşmanlarımızın başında, dış güçlerden ziyade cehaletimiz olduğunu AKP kurmayları halkımıza anlatmış olsaydı, millet olarak çare arardık ve tedbirler araştırırdık. Bu yanlışı yapanlar, düne kadar elimizin tersiyle tenkit ettiğimiz AB’nin mahiyetini de siyasî ihtiraslarına göre anlattılar. 2008 kriziyle perişan olan Yunanistan ve diğer güney AB ülkelerine karşı cumhurbaşkanımızın kullandığı üslûp arşivdedir. Kemalistlerle ittifak ederek nev-i şahsımıza münasip bir model icadına giriştiğimizi, yine hükümetin ara ara beyanlarından okuduk ve hâlâ okumaya devam ediyoruz. 

Fakat bütün bu yanlış telakkiler, yaklaşımlar, yeniden Amerika keşifleri ve tanımlar; maalesef cehaletimizi katmerleştirdi, milletin ekseriyetini “tozpembe” hayâl dünyasına hapsetti.

Amerika’nın millî çıkarları ve demokrasisi uğruna, sermayeyi ÇİN’e taşımış bir kısım zenginlerle yaptığı mücadeleyi de anlayamadık. Amerika Çin ile mücadele etmiyordu, servetini ÇİN’e kaçırmış “küresel gücün” bir kısmıyla içten içe savaşıyordu. Ve bu savaşın mahiyeti KORONA SÜRECİNDE iyice anlaşılmaya başlandı. Semavî dinleri ve yaratılışı inkâr eden bir kısım “küresel hegemonyacıdan” oluşan bu yıkıcı hareketin karşısına; insanî değerleri esas almış, Allah’a inanmış ve yaratılışı korumaya çalışanlarla ittifak halinde çıkmamız gerekiyorken; AKP kurmayları bu hayati hakikati de anlayamadılar. Çok klâsik, makyavelist ve siyasî menfaat çerçevesinde olayları tahlile yöneldiler. Kemalizm’in komünizmden ayrılmayacağını, Neoliberallerin sivil komünistler olduğunu, Neocon ihtilâlcilerinin daimî bir ihtilâl sıtmasıyla hareket halinde olduklarını; ya bilemiyorlardı veya başlarını gaflet yorganının altına çekiyorlardı.

Tereddiden çıkışın veya ümidin nerede olduğunu merak eden okuyucularımıza bir realiteyi tekrarlamak isteriz. AKP’nin değil, ama Türkiye’nin kurtuluşunun bir an önce AB ile ittifakta olduğunu sıradan insanlar da biliyorlar. AKP’nin 2007’ye kadar isteksiz de olsa AB yolunda yaptığı yolculuğa devam etseydi, bir avuç küresel eşkıya Türkiye’nin yolunu kesebilir miydi? Türkiye dolar yerine Eoru’yu tercih etseydi, altı ay içinde yüzde yüz devalüasyon felâketini yaşar mıydık? Kur oyunlarıyla ülkenin şirketleri, fabrika ve tesisleri “KELEPİR” hale sokulup haraç-mezat dünyaya zillet içinde bakar mıydık?

Ülke idarecilerimizin yeni ve tarihî bir kavşağın eşiğinde olduğunu kendileri de biliyorlardır. Bir an önce muhalefeti de toplayıp, AB ile toptan bir mutabakat ile “KÜRESEL HEGEMONYACILARIN” şerlerinden kurtulma fırsatını, henüz kaçırmadığımızı umuyoruz. Hem anayasasındaki eksiklikleri, hem demokratik reformlarını, hem halkının refahı için gereken kanunî alt yapıları ve hem de eşkıyanın ani taarruzlarından kurtulmanın biricik yolu, Cumhurbaşkanının muhalefet ile oturup bir karara varmasından geçiyor. Siyaseti ayrıştıran, millî birliği dağıtan ve tarafgirlik ateşini tutuşturan üslûplardan uzaklaşarak “YENİ TÜRKİYE’Yİ” hem kurtarma ve hem de kurma imkânına, işte o zaman kavuşabiliriz.

Kendisi himmete muhtaç, kendi içinde millî-komünist mücadelesi yaşayan ve halkına en büyük zulmü reva gören Allah ve adalet düşmanı Komünist Çin İdaresi’ne özenmenin akıl-mantıkla bağdaşmayacağını, artık her kes görmelidir, diyoruz.

Okunma Sayısı: 2491
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hıdır Yıldırım

    14.12.2021 22:10:12

    Dünya'da olmayan bir Çin modeli hakkında yazdığınız bilgilerden dolayı teşekkür ediyoruz. Bu ülkenin düze çıkması demokrasi, hukuk, adalet ve güven ortamının tesis edilmesinden geçer.

  • İrfan göçmen

    14.12.2021 00:20:07

    İnsan zulmeder kader adalet eder.

  • Ali Yılmazcan

    13.12.2021 22:38:37

    Hocam Tahlilleriniz çok tatmin edici ama, bu saatten sonra ve üslup ile AKP nin AB ye, hele de muhalefetle anlaşıp dönmesi mümkün değil, zaten gücü de yok. O tren onlar için kaçtı. Ama muhalefetin tamamı AB için bir ön anlaşma yapması mümkün, belki de mecbur. Olursa ancak böyle olur her halde.

  • Osman

    13.12.2021 20:44:06

    Sorun dışarda değil içerde Derhal erken seçim olmalı

  • S.topuz

    13.12.2021 18:43:32

    2.: ... Rahmetli Erbakan ne demişti? "Gizli bir Güç bizi iktidara taşıyor." Işte o Gizli güçün sağlamış olduğu siyasi ve maddi imkanların minnet ve diyetini ödetip,karanlık hedeflerine ulaşmadan onların esaret veya emrinden çıkabilmeleri o müttefikler için hiç de kolay olmayabilir! ..." Eskiden Mançur ve Moğol ünvanıyla ictimaatı Beşeriyeyi zirü zeber eden taifeler ve Seddi Çinin yapılmasına sebebiyet verenler, kıyamete yakın yine Anarşistlik gibi bir fikirle Medeniyeti Beşeriyeyi zirü zeber edecekleri rivayetlerde vardır....Bir zaman Dünyayı hercümerc eden o taifeler, izni İLAHİ ile mevsimi geldiği vakit aynı o taife Medeniyeti Beşeriyeyi zirü zeber edecekler.Fakatonların muharrikleri başka bir surette tezafür eder. La ye'lemül gaybe İllellah." ( Sözler) Sosyal veya Economik Anarşi,Kriz ve ucuz iş ve modern Kölelik olarakmı acaba?..

  • S.topuz

    13.12.2021 18:06:04

    Deccalizm veya Süfyanizmin şürekasıyla iş tutup ittifak edip bir çuvala girenler,onların karanlık güçlerinin esaret ve minnetinden kolay kurtulamazlar, onların esiri olurlar. Üstad Bediuzzaman,Ankaradan beşici Şuanın vermiş olduğu dersin ikazıyla,alel acele terki Siyaset ederek Anadoluda inzivaya ve Hizmeti iman ve Kur'ana koşması nedendi acaba?

  • Nisan

    13.12.2021 17:42:11

    Hedefimiz demokratik Türkiye modelini oluşturmak ve geliştirmek olmalı. Absürd şeylerle hükümetimiz zaman kaybetmemeli.

  • Nura

    13.12.2021 16:47:54

    Hükümet şaşkınlık dönemine girdi. Açıkta açığa komünizmi istiyor. Bu şaşkınlık değil de, ya ne?

  • Ahmet

    13.12.2021 16:18:06

    Hüseyin isimli veya rumuzlu kardeşimizin Çin ile alakalı tespiti dikkatimi çekti. Tamamıyla kopya ile geçinen bir ülkenin nesi model alınacakmış, hakikaten ya cehalet veya saçmalık... Başka laf bulamıyorum..

  • Haydar

    13.12.2021 13:59:21

    Çok farklı bakış açısı ile ufkumuzu açtınız hocam. Türkiye, AB ‘ne girmek istiyor. Fakat AB, Türkiye’yi mevcut üyelerle aynı haklara sahip olarak almak istemiyor. Türkiye, AB yolunda çalışmaları durdurmadı diye biliyoruz.

  • Hüseyin

    13.12.2021 13:43:09

    Belli bir zaman ve disiplin çerçevesinde neşvü nema bulmuş ortama iklime dönüşmüş zor koşullarda bile sürdürürülebirliğiyle eğitim yönetim hukuk teknoloji yatırım ve istihdam ayaklarıyla dünyada model olmuş kabul görmüş sistemler bir anda zuhur etmezler onyıllara uzanan gelişim çizgileriyle tarih sahnesine çıkarlar .. Dünyada Çin modeli adıyla kabul görmüş rüştünü ispatlamış bir model var..Bu modelin en az 40 yıllık bir geçmişi var.. Neoliberalist kapitalist ve komünist zorbalıkla batının teknoloji devlerine ucuz işçilik bedava yer tahsis etmek suretiyle Çini ülke olarak teknoloji devlerine pazarlamak tahsis etmek suretiyle batıdan bilgi ve teknolojinin nasıl kullanıldığını öğrenmiş xiomi huawei alcatel gibi markalarıyla kopya teknolojilerle kendine özgü modeliyle dünyada nam salmıştır.. Bir model hiçbir zaman tıpa tıp kopyalanamaz.. kopyalansa bile kötü bir kopya olur..

  • Mehmet Demir

    13.12.2021 12:14:01

    👏

  • zeliha

    13.12.2021 10:27:57

    Çinle ilgili öğrenecek ne çok şey var belki de. Üstad koca Çini kendine tabi yapan bir kuvveti ancak Kuran hakikatleri durdurabilir diyor. Biz de şu halimizle nerdeyse kuşatılmış durumda iken kendi halimize bakıp Kuran'ın çelik zırhı olan Risale-i Nurlara yeniden sarılmanın zamanıdır. Üstadın mektupları da hep bu yönde değil mi?Emirdağ'ı mektuplarında hem yeni hem eski hükümete yazdığı mektuplar hep yeni ufuklar açıyor. Bizzat Çini örnek vererek. Allah razı olsun.

  • Muharrem

    13.12.2021 10:16:26

    Dünyanın gelişen olaylarını bütünlük içinde incelemeniz, güzel bir üslup ve metot. Elinize sağlık.

  • Bulut

    13.12.2021 09:38:13

    Kaleminize sağlık. Rabbim demokrasi ve adalet nimetini bizlere nasip etsin. Yanlışa savrulmaktan korusun bizleri, ülkemizi.

  • Haşim Özkan

    13.12.2021 06:11:09

    Rabbim ahir ve akıbetimizi hayır eylesin.Baştakilerin başlarına akıl versin inşallah.

  • H.ibrahim Karahan

    13.12.2021 05:40:20

    Allah zalimlerin ve münafıkların Şerrinden ehl-i imanı muhafaza eylesin...

  • Bülent Derviş

    13.12.2021 01:37:33

    Yazı yı okuduktan sonra, bu yolu ancak domokratlar birtafaf olmayarak istikameti onlar tuturur düşünüyorum. Ve umut ediyorum Allah bize aciyacak...... Yardım edecek.

  • Hüseyin Kanıbir

    13.12.2021 01:29:07

    Mükemmel bir tahlil ve teşhis olmuş. İnşallah milletimiz yaşananlardan ders çıkarır

  • Ali İhsan

    13.12.2021 00:09:49

    Zihin yorgunluğunu giderecek ve ufuksuzluğu giderecek bilgilerden dolayı teşekkürler, ağabey.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı