"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Susmak, susmak, susmak...

Süleyman ALIÇ
04 Mayıs 2019, Cumartesi
Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim’de mealen buyurur ki: “Sadaka vermek, iyiliği emretmek ve insanların arasını bulmak hariç, konuşmakta, fısıldaşmakta hayır yoktur.” [Nisa, 114]

Sevgili Peygamberimiz de “Susmak huyların efendisidir” “Dilini tutan kurtulur.” [Tirmizi] “Selamet isteyen, sükut etsin, dilini tutsun!” [İbni Ebiddünya] “Amellerin en makbulü, dilini tutmaktır.” [Taberani] “Allah’a ve ahirete inanan, ya hayır konuşsun veya sükut etsin!” [Buhari] “En kolay ibadet, susmak ve güzel ahlâktır.” [İbni Ebiddünya]  buyurmuşlardır.

Atalarımız “Söz gümüşse susmak altındır “ demişler. Evet bazen susmak konuşmaktan kat be kat daha iyidir.  Üstadımız da; “Lisan-ı hâl lisan-ı kal’den daha kuvvetli ve tesirlidir” der.

Susmak, susmak, susmak... Bazen Allah için, bazen dava için, bazen dost, kardeş, arkadaş için susmak...  Kan kussan da, ciğerin yansa da, kalbin param parça olsa da dişlerini sıkıp çekilip bir köşeye için için ağlamak zorunda kalsan da  sen susacaksın. Bazen gözlerin konuşacak, bazen gözlerinden içine akan göz yaşların konuşacak. Karşındaki görmeyebilir, duymayabilir, anlamayabilir, fakat onu duyan ve gören anlayan öyle  “Sem-i ve Basir ” biri var ki  onu duyacak ve görecek ve ona göre gereğini yapacak. Sen istemediğin halde onlara da duyuracak onları da razı edecek.

Bir dava adamı, bir gönül insanı iseniz o davaya zarar vermemek ve o gönlü kırmamak için karşınızdaki kardeşinizden, hak etmediğiniz pek çok şey muameleye rağmen siz susarsınız, susmalısınız. Gelen yakıcı  ve yıkıcı sözlere karşı Üstadımız gibi “...nefis ve şeytanın desiselerine kapılmaktan veya şuursuzluktan arkadaşlardan sudûr eden fena ve çirkin sözleriyle birbirine küsmesinler ve ‘Haysiyetime dokundu’ demesinler. Ben o fena sözleri kendime alıyorum. Damarınıza dokunmasın, bin haysiyetim olsa kardeşlerimin mabeynindeki muhabbete ve samimiyete feda ederim” diyerek veya Nurun Kumandanı Zübeyir Ağabey gibi “kardeşinden gelen tükrük misk ü amberdir” “Biz taş gibiyiz Üstadım (şahs-ı manevî) nereye vurursa oraya yuvarlanırım” diyerek susmalıyız.

Allah’ın Arslanı Hz. Ali Efendimiz gibi “Senden soruluncaya kadar susmak, susturuluncaya kadar konuşmaktan daha hayırlıdır” diyerek, susmanın ne kadar önemli olduğunu anlayıp susmak...

Evet "Haksız insafsızdır. Bir dirhem menfatini kırk dirhem istirahati umumiye için bırakmaz. Haklı adam ise insaflı olur. Bir dirhem hakkını, sükûnet-i umumiyedeki kırk dirhem arkadaşının menfaatına fedâ eder, bırakır. Gürültü kalkar, sükûnet iade edilir” deyip cemaatin huzuru, tesanüdü, birliği ve beraberliğini bozmamak için susmak...

“Madem Allah var, O hem Âlim-i Mutlaktır, hem de Adil-i Mutlaktır, her şeyi bilir ve görür, huzur-u mahşerde hesaba çeker.”  

“Bizler gayet az ve zayıf ve fakir ve kuvvetsiz olduğumuz halde, gayet ağır ve büyük ve umumî ve kudsî bir vazife-i imaniye ve hizmet-i Kur'âniye omuzumuza ihsan-ı İlâhî tarafından konulmuş“ deyip hizmet-i Kur’aniyeye zarar vermemek, yere düşürmemek ve ihanet etmemek için susmak... 

Okunma Sayısı: 3349
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı