"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Camiler için ne bekleniyor?

Süleyman KÖSMENE
15 Mayıs 2020, Cuma 00:10

CAMİLERİMİZİ AÇMAYA ÇAĞIRIYORUZ   

Bediüzzaman, “derman hadden geçerse dert getirir, öldürür.” 1 der.

İki aydan beri camilerimiz askıda bekliyor. Cuma namazları kılamıyoruz.

Süreçtir, salgındır, pandemidir; eyvallah! Ama salgının yavaşlamaya başladığı ve AVM ve berberler gibi bazı iş kollarına izin verilen şu günlerde Camilerimiz için, Cuma namazlarımız için hâlâ bir çare düşünülmemesi kabul edilemez!

Bu konu savsaklamaya gelmez!

Namazdan mı korkuluyor, namaz kılandan mı?

Ben eminim ki, namaz kılanlar AVM’ye girenlerden ve berberde tıraş olanlardan çok daha titiz biçimde alınacak tedbirlere uyacaklardır. Onlar duyarlı insanlardır. Bilim kurulu buna bir çözüm üretmelidir.

Biz teklif edelim:

1- Cemaat arasına birer buçuk metre mesafe konur.

2- Herkes kendi seccadesini ve maskesini getirir.

3- Girişte dezenfektan uygulaması yapılır.

4- Cuma namazı için dönüşümlü saat uygulamasına gidilir. Yani cemaati 3’e, 4’e bölerek yarımşar saat ara ile, aralarda cami dezenfekte edilerek, Cuma namazı 3-4 saate yayılarak kılınır.

5- Sadece 2 rekât farz ve kısa bir hutbe ile 5-10 dakika içinde Cuma namazının farziyeti yerine getirilir.

6- Sünnetleri herkes evinde kılar.

7- Daha başka tedbirler varsa alınır.

Ve camiler açılır, Cuma namazına izin verilir.

Bunlar zor şeyler değildir.

Ramazanın son on gününe girdiğimiz şu günlerde bari camileri ve namazları serbest bırakın. Camiler ve cemaatle kılınan namazlar, pandemi sürecinin sağlık içinde atlatılması için ciddî bir duâ çeşmesidir. Bu rahmet ve duâ çeşmesi gözden kaçırılamaz!

Derman hadden geçmeden bir an önce camilerimizi açmaya çağırıyoruz.

OYALANMAYA GELMEZ  

Ümmet şimdiye değin alınan tedbirlere muvafakat etti. Çünkü bir salgın döneminde ümmetin nasıl davranması gerektiği konusunda Peygamber Efendimiz’in (asm) direktifi yayıldı ta Amerika’ya kadar. Bu tedbire sünnet adesesiyle uyuldu. Böylece bütün âleme Peygamber Efendimizin (asm) bir tebliği de ulaşmış oldu. (Yarın mahşerde hiç kimse Hazret-i Muhammed’i (asm) tanımadığını söyleyemez en azından. Tarihe kayıt düşelim ki, pandemi süreci böyle bir hayırlı tebliği de netice vermiştir.)

Pandemi sürecinde İslâm ümmeti dinden, ibadetten ve duâdan vazgeçmedi. Duâsını, ibadetini evinde yaptı. Ancak cami, cemaatle namaz ve Cuma namazı gibi önemli şeairler ümmetin ibadet hayatından çıktı. Dolayısıyla bu dönemde ümmetin duâsı belki de arş-ı âlâya ulaşmadı. Ulaşsaydı belki bu süreç daha sağlıklı atlatılabilirdi.

Ancak İslâm’da kaos yoktur. Fetvaya tabi hareket edildiği için inşallah ümmet affedilmiştir. Fakat bundan böyle bari elimizi çabuk tutup, oyalanmayıp, namaza ve namaz kılana güvenip, gerekli tedbirleri de alarak camilerimizi bir an önce kapalı konumdan kurtarmalıyız. Bir an önce…

ÇÖZÜMSÜZ OLAMAYIZ  

Ramazanın son mübarek gün ve gecelerini idrak ettiğimiz ve nihayetinde Kadir Gecesi, Cuma günü ve Ramazan Bayramının da bulunduğu şu günlerde ümmeti kucaklayan rahmete müstağni olamayız. Olmamalıyız.

Bu günler Cami yasaklı geçmemeli! Rahmeti hakkımızda küstürmeyelim.

Namaz duâdır. Duâ dertlerimizin dermanıdır. Her şeyi maddede aramayalım. Maneviyatımız körleşmesin!

Nitekim, Dünya Müslüman Âlimler Birliği Genel Sekreteri Ali el-Karadaği de, Kovid-19 tedbirlerinin gevşetildiği yerlerde camilerin de cemaat namazları için açılması gerektiğini söylüyor: “Salgında gerileme görülmesiyle birlikte sağlık makamlarının sağlık kurallarına uygun şekilde izin verdiği ülke, şehir, belde ve köylerde camilerin Cuma, cemaat ve teravih namazları ile itikâf için açılması gerekiyor.” diyor.

Müslümanların bu salgının sona ermesi adına Allah’a daha fazla duâ ve ibadet etmek için camilere dönmeleri gerektiğini kaydeden Karadaği, yüzde 30’u kadar kişinin içeriye alınması, herkese ayrı seccade verilmesi, sık dezenfekte edilmesi, namaz kılanlar arasında 1,5 metre mesafe bırakılması ve namazdan sonra camide kalınmaması gibi kurallara riayet edilerek camilerin açılması çağrısında bulundu.

DU 

Allah’ım! Görünür görünmez musîbetlerden, salgınlardan, maddî manevî hastalıklardan, ümmeti koru, insanlığı koru, cümlemizi koru! Musîbet-i diniyeden Sana sığınırız. Musîbet-i dünyeviyeden Sana sığınırız. Musîbet-i uhreviyeden Sana sığınırız. Âmin.

Dipnot:

1- Sözler, Lemaat, s. 718.

Okunma Sayısı: 4574
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    15.5.2020 14:39:03

    'IZDIRAR,ya da'Mücbir,durum olduğu için bu fevkalade şartın gereği olarak olabilir diye düşünüldüğü kanaatindeyim. Benzer düşünceleri mahalli basına yazan kardeşlerimiz var amma ne acı ki AVM ve çarşı-pazar daha önemli demekki.

  • bayram

    15.5.2020 12:44:39

    Ezanlar bir başka hüzünlü ya Allah, Artık camilere çagırmıyor ümmet-i muhammedi

  • reşat

    15.5.2020 09:43:27

    Cumayı bir kaç sefere bölerek kılmak nedir? Buna nasıl cevaz verdiniz onu anlamadım..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı