"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cinlerin sorumluları var mıdır?

Süleyman KÖSMENE
23 Aralık 2025, Salı
Ferhat Bey: “Cinlerin sorumlulukları var mıdır?”

YERYÜZÜNÜN KADİM SAKİNLERİ

Cinler, hava, elektrik, ışık ve koku gibi vücudu görünmeyen, fakat varlığı hissedilebilen latîf ve rûhânî varlıklardır. Hazret-i Âdem (as) yaratılmazdan önce yer yüzünün hâkimi ve sakini cinlerdi. Yer yüzünü îmâr etmeye onlar vazîfeli idiler. Yer yüzünün halîfesi onlardı. Hazret-i Âdem’den (as) sonra hilâfet makamı insanlara geçti.

Cinler, insanlar gibi akıl, şuur ve irâde sahibidirler. Yaptıklarından sorumludurlar. Yani sorumlulukları vardır. İyileri olduğu gibi, kötüleri de vardır. Kâfirleri ve şerlileri bulunduğu gibi, Müslüman’ları ve hayırlıları da vardır. İnsanlar gibi iyilik ve kötülük yapmaya kabiliyetleri vardır. Doğarlar, büyüler, evlenirler, çoğalırlar, yaşlanırlar ve ölürler.

Peygamberlerin birçoğu cinlerle görüşmüşler ve cinlere de peygamberlik yapmışlardır. Kur’ân’da birçok âyet insanlarla birlikte cinleri de hitap kapsamına alır. Kur’ân cinlerin de kitabı, Hazret-i Muhammed (asm) cinlerin de peygamberidir.

CİNLER GAYBI BİLMEZLER

Cinlerle görüşmek mümkündür. Hayırlı işler- de cinlerin görüşlerinden, bilgilerinden ve güç- lerinden faydalanılabilir. Şerli ve faydasız işler için ise cinlerle görüşmek sakıncalıdır, zararlıdır ve câiz değildir.

İnsanoğlunun cinleri faydasız ve boş işlerde kullanmaya yeltenmesi cinler adına can sıkıcı, insanlık adına ise yüz kızartıcı günahlardandır. Böyle faydasız işlerde kullanılmaktan hoşlan- mayan cinler, insana zarar da verebilirler. Yoksa cinlerin; durduk yere insanlara yaklaşması ve zarar vermesi söz konusu olmaz. Cinlere zarar vermek günahtır. Nitekim cinlerin bazen uysal ve zehirsiz ev yılanı sûretinde gözükebilmekte olduğuna işâret eden Allah Resûlü (asm) bunların yılan zannedilerek öldürülmesini yasaklamıştır.1

Cinler gaybı bilmezler.

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, Hazret-i Süleyman’ın (as) cinleri, şeytanları ve kötü ruhla- rı etkisi altına aldığını, şerlerini men edip faydalı işlerde çalıştırdığını2 nazara vererek; yeryüzünün insanlardan sonra şuur sahibi en mühim sâkinlerinin cinler olduğunu, cinlerin insana hizmetkâr olabileceğini, cinlerle temas etmenin mümkün olduğunu, şeytanların da düşmanlığı bırakmaya mecbur edilerek, ister istemez insanlığa hizmet ettirilebileceğini beyan eder.

EMRİNİZE GİREBİLİRLER

Said Nursî, kulluk vazifesini unutmaması şartıyla insanlığın; gerek teknik olarak ses, görüntü ve madde nakliyle, gerekse cinleri, ifritleri ve âsî şeytanları emrine boyun eğdirmek sûretiyle yer yüzünün her tarafının her yerden görüldüğü ve her köşesinden bütün seslerin işitildiği bir “bahçeye” çevirmesinin mümkün olduğunu; böylece

Hazret-i Süleyman’ın (as) ilmine ve irfânına vâris olduğunu gösterebileceğini kaydeder. Bediüzzaman, ilgili ayetlerle Cenab-ı Hakk’ın, remiz üslubuyla insanlığa: “Ey İnsan! Bana itaat eden bir kuluma cinleri, şeytanları ve şerlilerini boyun eğdiriyorum. Siz de Benim emrime kulak verirseniz, çok varlıklar, hattâ cinler ve şeytanlar dahî sizlere boyun eğebilirler, emrinize girebilirler.” Tarzında hitap ettiğini kaydeder ve insanlığın maddî-manevî meraklarından doğan ispritizma ve cinlerle haberleşme gibi olayların en nihayet sınırını bu ayetlerin çizdiğini beyan eder.

Said Nursî, kendisine “ölüler” nâmını veren cinlere, şeytanlara ve kötü ruhlara maskara ve oyuncak olmanın insanlığın “hilâfet” sıfatına yakışmadığını; Kur’ân’ın ise kendisine kulak verildiğinde, onları hem insanların emri altına almanın, hem de şerlerinden emin olmanın yollarını gösterdiğini belirtir.3

Kötü niyetli ve şerir insanların ve mahlûkların şerlerinden korunmak için; Peygamber Efendimiz’e (asm) yapılan bir sihir teşebbüsü üzerine nazil olmuş bulunan “Felak ve Nâs” sûrelerini okuyarak Cenab-ı Hakk’a sığınılabilir.

Dipnotlar:

1- Buhârî, 9/1360

2- Bakınız: Sâd Sûresi, 38/38; Enbiyâ, Sûresi, 21/82

3 - Sözler, s. 233, 234

Okunma Sayısı: 173
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı