"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’ın ‘cinayet’leri

Süleyman KÖSMENE
16 Aralık 2025, Salı
İsim vermeyen okuyucumuz: “Divan-ı Harb-i Örfî'deki cinayetleri ve orada izahı yapılmayan yarı cinayet ve yarım sualler nelerdir?

On bir buçuk cinayet

Bediüzzaman Hazretleri 31 Mart hadisesinde mahkemeye çıkarılıyor. Mahkemede savunmasını yaparken, suç sayılan davranışlarına “cinayet” diyor. “Medar-ı iftiharım olan mehasinim, şimdi günah sayılıyor. Artık nasıl itizar edeyim, müttehayyirim.”  diyerek isnad edilen suçlara kinayeli bir şekilde “cinayet” ifadesini kullanıyor. Ve devam ediyor: “Mert olan cinayete tenezzül etmez. Şayet isnad olunsa, cezadan korkmaz. Hem de haksız yere idam olunsam, iki şehid sevabını kazanırım”1  

Bediüzzaman’ın on bir buçuk cinayetini kısaca özetleyelim:  

1- Meşrutiyete, yani demokrasiye sahip çıktığını ve Şark aşiretlerine telgraf çekerek sahip çıkmalarını istediğini “cinayet” sayıyor.

2- Ayasofya’da, Bayezıd’da, Fatih’te, Süleymaniye’de nutuklar söyleyerek, şeriatın meşrutiyete müsait bir din olduğunu söylemesini “cinayet” sayıyor.

3- İstanbul’daki yirmi bin civarında hemşehrilerine meşrutiyeti savunmalarını telkin ediyor. Bu telkini cinayet sayıyor.

4- Mebuslara meşrutiyet dersi vermesini ve “meşruiyet” unvanıyla sahip çıkmaları gerektiğini söylemesini cinayet sayıyor.

5- Gazetelerin İslâm ahlâkını sarsıcı yayınlarına karşı cevaplar vererek İslâm ahlâkını savunmasına cinayet diyor.      

Aklımı Feda Ettim 

6- Büyük kitlelerde yüksek heyecanlar hissediyor. Halkın siyasete karışarak asayiş ihlal etmesinden korkuyor. Bayezıd’da öğrencilere, Ayasofya Mevlidinde halka, Ferah Tiyatrosunda insanlara hitap ediyor ve halkı teskin ediyor. Üstad bunu da cinayet sayıyor.

7- İttihad-ı Muhammedî cemiyetini olaylara bulaştıracaklarından korkuyor. Bu fırkadan bir iftirak kokusu hissediyor. Ve uyarıyor. Uyarmasını cinayet sayıyor.

 8- Askerlerin bazı cemiyetlere karışmasını, bunun da iftiraka sebep olacağından korkuyor. Uyarılarda bulunuyor. Bu uyarılarını cinayet sayıyor.

9- 31 Mart günü olayları uzaktan izliyor. Herkesin ayrı bir derdi olduğunu görüyor. Askerlere ve halka hitap ediyor. Askerleri itaate getiriyor, isyanı bastırıyor. Bediüzzaman bunu da cinayet hanesine yazıyor.  

10- Harbiye Nezaretinde bulunan askerlere bir Cuma günü ulema ile birlikte gittiğini ve onlara tesirli nasihatler ettiğini, itaatin farz olduğunu söylemesini “cinayet” sayıyor.

11- Şark vilayetlerinde aşiretlerin perişan hallerini gördüğünü, İstanbul’a saadet tevehhümü ile geldiğini, fakat istibdat yüzünden şefkatli sultana ulaşamadığını ifade ediyor. “Aklımı feda ettim. Hürriyetimi terk etmedim. O şefkatli sultana boyun eğmedim. Şahsî menfaatim terk ettim.” diyor. Hapishanelere düştüğünü söylüyor ve bunu da cinayeti sayıyor.         

Yarı Cinayet ve Sual 

Bediüzzaman, Padişah II. Abdülhamid’e nasihatler etmesine ve Yıldız Sarayını darülfünun yapmasını söylemesine “yarı cinayet” diyor. Çünkü diyor, “Ben ki bir gedayım. Bir büyük padişaha nasihat ettim. Demek, yarı cinayet ettim.” dedikten sonra, cinayetin diğer yarısı için şöyle diyor:

“Cinayetin öteki yarısını söylemek zamanı gelmedi.”

Bediüzzaman buraya bir haşiye koyuyor ve haşiyede diyor ki: “O yarının zamanı, on beş sene sonra, yirmi sekiz senedir müellifin sebeb-i hapsi olan, Sirâcü’n-Nur'un ahirindeki bahse bakınız, tam o yarı cinayeti bileceksiniz."2

Anlaşılıyor ki, cinayetin öteki yarısı Beşinci Şua’dır. Çünkü Sirâcü’n-Nur'un ahirindeki bahis, ahirzaman’da gelecek dehşetli şahıs olan Süfyan’ın, yani İslam deccalının mahiyetini deşifre eden Beşinci Şua'dır. 

O halde bu cinayet, Üstadın Yeni Said döneminde Risale-i Nur'la yaptığı iman hizmetinin Süfyan ve komitesince bir "cinayet" sayılarak yirmi sekiz sene boyunca Üstada eza ve cefa verilmesi, sürgün edilmesi ve hapsedilmesidir.

Üstad Hazretleri aynı yerde on bir buçuk sual de soruyor. Bu suallerin sonunda, yarım sual için, "Sualin diğer yarısı çıkmaya izin yoktur." diyor. Çıkmaya izin olmayan bu yarım sualin de, aynı haşiyede ifade edilmiş olan cinayetin öteki yarısı ile ilgili olmalıdır.

Dipnotlar:             

1- Tarihçe-i Hayat, s. 72.

2 -Tarihçe-i Hayat, s. 81.

Okunma Sayısı: 365
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı