"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

50 yıllık dost: Yeni Asya

Abdil YILDIRIM
21 Şubat 2019, Perşembe 00:32
Yeni Asya, 50 yıllık bir gazete, ben de elli yıllık bir okuyucu olarak, yarım asır birlikte geçirdiğimiz mukaddes bir yolculuğun hatıralarıyla dolu olmanın mutluluğunu yaşayan bir fâni...

Elli yılda yaşadığımız hatıraların bir kısmı hüzün, bir kısmı sevinç yüklü. Ama ben hüzünlü hatıraları da hafızamın en mûtena yerlerinde saklıyorum. Yeni Asya ile yol arkadaşı olmak o kadar büyük şeref ki, insana “Lütfun da hoş, kahrın da hoş” dedirtiyor. Dertleri de, zevkleri de hoş gösteriyor. 

Yeni Asya’nın doğduğu günü dün gibi hatırlıyorum. İttihad Gazetesi’nin Yeni Asya ile hamile olduğunu öğrendiğimiz zaman, sevinçle doğum gününü beklemeye başlamıştım. Nihayet beklenen gün geldi ve “Nur topu gibi” bir “Nurcu Gazete” dünyaya geldi. Duâlarla, ezan ve kametlerle adı “Yeni Asya” olarak neşriyat kütüğüne kaydedildi. Ben de o günlerde, 15 yaşında bir ortaokul öğrencisi olarak, Yeni Asya’nın doğumunu merakla bekleyip, heyecanla karşılayanlar arasındaydım. “Elime doğdu” diyeceğim, ama ben de o yıllarda çocuk denecek yaştaydım. Ama Yeni Asya, adeta anne karnında büyümüş, bülûğa ermiş, hatta olgunlaşmış bir bebek olarak dünyaya geldi. Böylece, aynı yolda, aynı istikamette ve aynı gaye için yolculuğa başladık. İyi ve kötü günleri birlikte yaşadık. 

“Arkadaşın iyisi yolda belli olurmuş” derler. Yeni Asya, öyle iyi bir yol arkadaşı ki, birlikte olduğu insanları hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Kendisi o kadar musîbetlere maruz kaldı, kaç defa haramiler tarafından yolu kesildi, çelme takıldı, ama her seferinde düştüğü yerden yeniden kalkmasını bildi, hiçbir yol arkadaşını mağdur ve mahcup etmedi. Biz de bu elli yıllık birlikteliğimiz esnasında, birbirimizden hiç ayrılmadık. Nice fırtınalara, kasırgalara birlikte göğüs gerdik. 

Fırtınalar şiddetini arttırdıkça birbirimize daha sıkı sarıldık. Böylece, yarım asırdan beri, tam bir ittihad ve istikamet içinde yolculuğumuza devam ettik. 

Bu arada ben ihtiyarladım, Yeni Asya genç kalmaya devam etti. 

Yeni Asya herkese bir şeyler verdi. Evvelâ basın dünyasına yeni bir istikamet gösterdi. “Hakikatın gür sesi” olarak, doğru haber, isabetli yorum ve müsbet hareket gibi meziyetleri getirdi. İlim ve teknik serisi ile, gençliğe iman, ahlâk ve ilim dersleri verdi.

Birlikte yaşadığımız yarım asırda Yeni Asya bana neler verdi diye şöyle bir düşünüyorum da, ne çok şey vermiş, hayret ediyorum.

Ortaokul yıllarımda okumaya başladığım gazetem, öncelikle okuma alışkanlığıma kuvvet verdi. Şiir yazmaya başladım, Yeni Asya bana ilham verdi. Sonra şevk ve gayret verdi. En önemlisi de, Risale-i Nur’un yolunu gösteren bir pusula verdi.

Gençlik dönemim “yetmiş kuşağı” denilen çok çetrefilli, çatışmalı ve çekişmeli bir siyasî ortamda geçti. Kafaların karıştığı, zihinlerin bulandığı, karışık ve karmaşık fikir akımlarının zihinleri istilâ ettiği bir dönem geçiriyorduk. Ülkenin siyasî durumunun çalkantıya düştüğü, gençler arasındaki fikir ayrılıklarının çatışmaya dönüştüğü bir dönemde bulunuyorduk. İşte bu kaos ortamında Yeni Asya duruşuma istikrar, düşünceme istikamet verdi. Müsbet hareket dairesinde kalmanın yolunu gösterdi. Gençlik hastalıklarından korunmam için şifalı reçeteler sundu.

Elli yıllık mütevazı kütüphaneme bakıyorum, çok değerli eserlerin pek çoğunda Yeni Asya damgasını görüyorum. Başka gazeteler okuyucularına tabak tencere, şampuan, deterjan verirken, Yeni Asya bana kitap verdi. 

Böylece küçük raflarda büyük bir hazine birikti. Ben de bu hediyelerden bazılarını başka muhtaçlara hediye olarak verdim. Böylece sadece bana değil, dostlarıma da bir şeyler vermiş oldu.

Yeni Asya’nın bana elli yılda verdiklerinin bir kısmını burada yazmaya çalıştım. Ondan sonra da “elli yılda ben Yeni Asya’ya ne verdim” diye kendime bir soru yönelttim. Sonra da mahçup bir şekilde başımı önüme eğdim. Çünkü haftada bir yazı veya şiir yazmaktan başka elimden bir şey gelmiyordu. O yazı ve şiirlerin ilhamını da yine bana Yeni Asya veriyordu. Ben de çoban armağanı çam sakızı olarak onları gazeteme takdim etmeye çalıştım. Ama aldıklarım karşılığında verdiklerim, devede kulak bile değildi.

Okunma Sayısı: 2975
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı