"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ahirzaman fitneleri ve hürriyet inkılâbına bakan işaretler

Abdülbakî ÇİMİÇ
23 Ağustos 2021, Pazartesi
Bediüzzaman’ın Hayatı’ndan Tesbitler (123)

Bediüzzaman Birinci Şuâ, 19. Âyette “Âlem-i İslâm için en dehşetli asır, altıncı asır ile Hülâgû fitnesi ve on üçüncü asrın âhiri ve on dördüncü asır ile Harb-i Umumî fitneleri ve neticeleri olduğu münasebetiyle, bu cümle (Kudreti her şeye galip olan ve her türlü hamde lâyık olan Allah’ın yoluna kavuşturman için.) 1 makam-ı ebcedî ile altıncı asra ve evvelki cümle gibi (El-azizü’l hamid) kelimeleri ile bu asra, Sultan Abdülaziz ve Sultan Abdülhamid devirlerine îma eder.” 2 tesbitini aktarır. Böylece âlem-i İslâm için en dehşetli asır, altıncı asır ile Hülâgû 3 fitnesi ve on üçüncü asrın âhiri ve on dördüncü asır ile Harb-i Umûmî fitneleri olduğuna dikkat çeker. Yaşanan ve yaşanacak hadiselere Kur’ânî işaret-i gaybiyeler canibinden bakılır.

Rumuzat-ı Semaniye ve diğer eserlerden hürriyet inkılâbına bakan işaretler:

“Madem Kur’ân Allam-ül Guyub’un kelâmıdır. Ve madem ”Yaş ve kuru ne varsa, hepsi ap açık bir kitapta yazılmıştır.” 4 işaretiyle…”şu sûrenin 328 adediyle 1328/1912 tarihine tevâfuk noktasında ve işarat-ı Kur’âniye cihetinde âlem-i İslâm’ın başına gelen müthiş hadisatın başlangıcı olan 1328/1912 tarihine gayet manidar nazar-ı dikkati celbetmek için gösteriyor… Besmele sayılmazsa 312 adediyle 312 tarihinde dahili komitelerin Hürriyet bahanesiyle Hilâfet-i İslâmiyeyi parçalamak gibi hâdisatın tarihine tevâfukuna binaen ve Allam-ül Guyub’un en evvel bir fihriste-i Kur’âniye olan nazil ettiği şu sûrenin manidâr hûrûfâtının vaziyetlerine istinaden deriz ki: O tevâfuk tesadüfi değil. Kasdi bir işarettir…Tenvini saymayan mezhebe göre 325 adediyle Kur’ân ve İslâm ile münasebetdâr en mühim hadisat-ı Hilâfet olan Hanedan-ı Osmaniyedeki hal’ ve nasb ile hasıl olan Hilâfet tarihine (27 Nisan 1909’a) tevâfuk noktasında elbette işaret etmekten hali değildir.” 5

İnsan muhakkak hüsrandadır

Ayrıca “Yemin olsun Asra. İnsan muhakkak hüsrandadır.” 6 âyetindeki ”İnsan muhakkak hüsrandadır.” makam-ı cifrîsi bin üç yüz yirmi dört edip (1324/1908), Hürriyet inkılâbıyla başlayan tebeddül-ü saltanat ve Balkan ve İtalyan harpleri ve Birinci Harb-i Umumî mağlûbiyetleri ve muahedeleri ve şeair-i İslâmiyenin sarsılmaları ve bu memleketin zelzeleleri ve yangınları ve İkinci Harb-i Umumî’nin zemin yüzünde fırtınaları gibi, semavî ve arzî musîbetlerle hasâret-i insaniyeyle “İnsan muhakkak hüsrandadır.” âyetinin bu asra dahi bir hakîkati, maddeten aynı tarihiyle gösterip, bir lem’a-i i’câzını gösteriyor.” 7

Düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden

Hem meselâ “Düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden” 8 cümlesi (şeddeler sayılmaz) bin üç yüz yirmi sekiz (1328/1912), eğer şeddedeki “lam” sayılsa, bin üç yüz elli sekiz (1358/1942) adediyle bu umumî harpleri yapan ecnebî gaddarların, hırs ve hasetle bizdeki Hürriyet inkılâbının (24 Temmuz 1908) Kur’ân lehindeki neticelerini bozmak fikriyle tebeddül-ü saltanat ve Balkan ve İtalyan harpleri ve Birinci Harb-i Umumînin patlamasıyla maddî ve mânevî şerlerini” 9 göstermektedir. 

“O gün Allah’ın, peygamberin maiyetinde bulunan mü’minleri utandırmayacağı gündür. O gün onların nûru önlerinden ve sağlarından koşarak Cennete yol gösterirken, onlar da ‘Ey Rabbimiz,’ derler. ‘Nûrumuzu tamamla ve bizi bağışla.” 10 Şu âyetin umum mânâsındaki tabakalarından bir tabaka-i işariyesi bu asra dahi bakıyor. 

Çünkü ‘Ey Rabbimiz,’ derler. ‘Nûrumuzu tamamla…” 11 hem mânâca kuvvetli münasebeti var; hem cifirce bin üç yüz yirmi altı (1326/1910) ederek, o tarihteki hürriyet inkılâbından neş’et eden fırtınaların hengâmında herşeyi sarsan o fırtınaların ve harplerin zulümatından kurtulmak için nur arayan mü’minlere” 12 işaret ettiği görülmektedir.

Sekizinci Şuâ’nın ahirinde Hilâfet-i İslâmiye hakkında gelen hadis-i şerifin mânâ-i işarîlerini yazarken cifrî ve ebcedî hesabıyla, Hicrî 1328, Rumî 1326 (Milâdî 1910) ederek hilâfet-i İslâmiye’nin sona erdiğine işaret ettiğini, ayrıca İslâmiyet’in ilk dört halifeleri Hz. Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali Radiyallahü teala aleyhim ecmain’in isimlerinin beraberce ebcedî makamı yine 1326/1910 ederek Hilâfet-i Osmaniye’nin sona ereceğine ve bu tarihten sonra, artık hilâfetin şartlarına muvafık tarzda takarrür etmediğine ve etmeyeceğine işaret ettiğini kaydetmekle, Sultan Abdülhamid’in İslâm’ın son halifesi olduğuna açıkça işaret etmektedir. 13

Dipnotlar:

1- İbrahim Sûresi: 1. 

2- Şuâlar, 2013, s. 1115. 

 3- İran’da hüküm süren İlhanlılar Devleti’nin kurucusu olan Hülâgû, Moğol İmparatoru Cengizhan’ın torunudur. 1217 yılında doğdu 1265’de kırk sekiz yaşında öldü. Coğrafyada büyük bir tahribat ve katliâm yapan Hülâgû tarihe zalim bir insan olarak geçti. Hülâgû, Moğolların başında bulunan Mengü Han’ın ölmesi ve şartların değişmesi sebebiyle geri dönmeyerek nüfuzu altında bulunduğu topraklarda İlhanlı devletini kurdu. Hülagû, İsmailîleri ortadan kaldırdı; Mısır ile Suriye’yi zaptetti; Urfa, Harran, Halep ve Antakya’yı da ele geçirdi; Bağdat’ı işgal edip Abbasî Halifeliğine son verdi. Bağdat’ın işgal edilmesi ve Abbasî Halifeliğine son verilmesi İslâm tarihi ve medeniyeti açısından bir dönüm noktası niteliği taşımaktadır. Burada tarihte eşine az rastlanır bir katliâm yapılmış, camiler ve kütüphaneler tahrip edilmiş, kitaplar Dicle Nehrine atılmıştır. Bu hadise ile İslâm âlemi ağır bir darbe almış, İslâm medeniyeti duraklama dönemine girmiştir. 

4- En’âm Sûresi, 6:59. 

5- Rumuzat-ı Semaniye, 2016, İttihad Yayıncılık, s. 96. 

6- Asr Sûresi, 103:1-2. 

7- Sikke-i Tasdik-i Gaybi, 2013, s. 85. 

8- Felâk Sûresi, 113:4.

 9- Şuâlar, 2013, s. 429. 

10- Tahrîm Sûresi, 66:8. 

11- Tahrîm Sûresi, 66:8. 

12- Sikke-i Tasdik-i gaybi, 2013, s. 137. 

13- Şuâlar, s. 506, On dördüncü Şuâ (ABIBSNİŞ, Cilt-I, s. 402).

Okunma Sayısı: 2336
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı